2 Ocak 2025’te Antalya’da hayatını kaybeden Ferdi Tayfur’un ardından, 17 Ekim 2024’te noter huzurunda hazırlanan vasiyetnamesi Marmaris 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açıldı. Açıklanan vasiyet, Tayfur’un mal varlığının önemli bir bölümünü Darüşşafaka Cemiyeti, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve LÖSEV gibi sosyal kurumlara bağışladığını ortaya koydu. İstanbul Fatih ve Muğla Marmaris’teki taşınmazlar Darüşşafaka’ya, Bolu Mudurnu’daki dört taşınmaz TSK’ya, Yalova’daki sekiz villa ise LÖSEV’e bırakıldı. Diğer taşınmazlar, beste ve telif hakları ise yakın akrabalarına ve bazı aile üyelerine miras olarak paylaştırıldı.
Çocuklardan vasiyete sert itiraz
Vasiyetin açıklanmasının ardından ailede büyük bir kırılma yaşandı. Özellikle Tayfur’un çocukları Timur Turanbayburt ve Tuğçe Tayfur Aydın, kendilerine taşınmaz bırakılmamasına tepki göstererek vasiyetnamenin iptali için dava açtı. Avukatları Edanur Yıldız Ülker, vasiyetin iptali için mahkemeye başvurduklarını ve mahfuz hissenin ihlal edildiği iddiasıyla yeni bir dava daha açacaklarını açıkladı. Tuğçe Tayfur, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla aile içindeki anlaşmazlığı kamuoyuna taşıdı ve “Babamın eserleri Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır, Gözalıcılar’a değil” diyerek tepkisini dile getirdi.
Mahkeme süreci ve ertelenen duruşma
Marmaris’te görülen miras davasının ikinci duruşmasında, mirasçılar ve avukatlar ilk duruşmadaki beyanlarını yineledi. Mahkeme başkanı, taraflara dosya hakkındaki itiraz ve taleplerini sordu. Üç dosyadan biri karara bağlanırken, diğer dosyanın duruşması 28 Mayıs tarihine ertelendi. Duruşmada Darüşşafaka, LÖSEV ve TSK’nın avukatları da hazır bulundu. Mahkeme sürecinde, vasiyetnameye yapılan itirazların ve açılan davaların sonucu merakla bekleniyor.
Ailede bölünme ve açıklamalar
Ferdi Tayfur’un eşi Zeliha Tayfur Bayburt, vasiyetin sosyal kurumlara yapılacak bağışlar konusunda birlikte alınmış bir karar olduğunu belirterek, “Saygı duyuyoruz, gurur duyuyoruz” dedi. Bazı aile üyeleri ise vasiyetin adil olmadığını savunuyor. Özellikle Tuğçe Tayfur ve Timur Turanbayburt, vasiyetin hazırlanma sürecine dair şüphelerini dile getiriyor ve aile içinde çıkar ilişkilerinin öne çıktığını iddia ediyor. Tuğçe Tayfur, “Daha 40’ı çıkmadan mahkemelere düştünüz! Kurumları öne sürerek kendinize geçirdiklerinizi saklayamazsınız” sözleriyle tepkisini sosyal medyada açıkça ortaya koydu.
Mirasın dağılımı ve telif hakları
Ferdi Tayfur’un vasiyetine göre, bazı taşınmazlar ve telif hakları yakın akrabalarına ve çocuklarına bırakıldı. Ferdi Taha Tayfur, Ulaş Dınız, Derin Dınız, Zeynep Doğrul, Can Doğrul, Nefes Lila Gözalıcı, Şirin Gözalıcı, Ferdi Tayfur Turanbayburt, Buse Turanbayburt ve Emirhan Turanbayburt’a çeşitli taşınmazlar verildi. Beste, müzik ve telifli eserlerin hakları ise Nilüfer Turanbayburt’a devredildi. Ancak, Tuğçe Tayfur ve Timur Turanbayburt’un isimlerinin vasiyette yer almaması, tartışmaların ana sebebi olarak öne çıkıyor.
Sosyal kurumlara yapılan bağışlar ve toplumda yankı
Ferdi Tayfur’un mal varlığının büyük kısmını TSK, Darüşşafaka ve LÖSEV gibi kurumlara bağışlaması, toplumda takdirle karşılandı. Eşi Zeliha Tayfur, bu kararın uzun süredir üzerinde düşünüldüğünü ve ailece alınmış bir karar olduğunu söyledi. Ailedeki bazı bireyler ise bu bağışların arkasında farklı motivasyonlar olabileceğini öne sürüyor ve sürecin şeffaf yürütülmediğini iddia ediyor.
Süreç nasıl devam edecek?
Mahkeme süreci devam ederken, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların kısa sürede çözüme kavuşması beklenmiyor. 28 Mayıs’ta yapılacak duruşma, vasiyetnamenin geçerliliği ve mirasın paylaşımı açısından kritik öneme sahip olacak. Özellikle mahfuz hissenin ihlali iddiaları ve vasiyetnamenin iptali talepleri, davanın seyrini belirleyecek.