Merkez Bankası, 2009-2022 yıllarını kapsayan dönemde Türkiye'deki firmaların kâr marjı belirleme davranışlarını analiz eden bir makale yayımladı. "Piyasa Yoğunlaşması ve Firma Kar Marjları: Enflasyonist Baskılar Yaşayan Gelişmekte Olan Bir Ülke Örneğinden Mikro Bulgular" başlıklı çalışma, son yıllarda yaşanan enflasyonist şoklar nedeniyle firmaların kâr marjlarının yükseldiğini ortaya koyuyor.

Büyük ölçekli firmalar öne çıktı

Araştırmada, özellikle büyük ölçekli, dış ticaret odaklı ve yüksek finansal kaldıraç kullanan firmaların, yüksek kâr marjlarıyla piyasayı sürüklediği belirtildi. Analizler, 2020-2022 dönemindeki yüksek enflasyon döneminde sektörel rekabetin zayıflamasıyla birlikte kâr marjlarının anlamlı derecede yükseldiğini gösterdi.

Artan kâr marjları ve toplumsal etkiler

Makaleye göre, enflasyonist dönemlerde artan kâr marjlarının, daha yüksek yatırımlara ve çalışan maliyetlerinin düşmesine neden olduğu ifade edildi. Ancak bu durum, özellikle sübvansiyon alma olasılığı daha yüksek olan küçük ölçekli firmalarda daha belirgin şekilde hissedildi.

"Çiftçinin borcu 800 milyarı aştı" "Çiftçinin borcu 800 milyarı aştı"

Prof. Dr. Hakan Kara’nın değerlendirmesi

Çalışmayı sosyal medya hesabından değerlendiren Prof. Dr. Hakan Kara, son 10 yılda firmaların kâr marjlarının düzenli olarak arttığını vurguladı. Kara, 2024 yılında bu eğilimin düşeceğini tahmin ettiğini belirtirken, ithalatçıların kâr marjlarının ihracatçılardan daha yüksek olduğuna dikkat çekti.

Kara, paylaştığı grafikte, "İthalatçıların kâr marjı (yeşil), ihracatçılardan (kırmızı) yüksek. En düşük kâr marjı ise içeride üretip içeriye satanlarda (mavi)" ifadelerini kullandı.

Enflasyonun fiyatlama üzerindeki etkisi

Yüksek enflasyon, firmaların fiyatlama davranışlarında bozulmalara neden oldu. Bu bozulmalar, büyük ölçekli firmaların daha avantajlı hale gelmesine yol açtı. Makalede, sektörel rekabetin azalmasının kâr marjlarını nasıl artırdığına dikkat çekiliyor. Bu durumun toplumsal etkileri ise tartışılmaya devam ediyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ