İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, Marmara Denizi’nde hissedilen sarsıntıların ardından vatandaşlarda endişe yarattı. Özellikle artçıların devam ettiği bu süreçte, pek çok kişi “Türkiye’de deprem riski en az olan şehirler hangileri?” sorusuna yanıt aramaya başladı. AFAD tarafından yayınlanan güncel deprem risk haritası, bu konuda yol gösterici oluyor.
AFAD’ın hazırladığı deprem risk haritası, şehirlerin sismik tehlike derecelerini net şekilde ortaya koyuyor. Türkiye genelinde 4. ve 5. derece deprem bölgesi olarak tanımlanan iller, büyük deprem olasılığı açısından en düşük risk grubunda yer alıyor. Bu şehirler, aktif fay hatlarından uzak konumlarıyla dikkat çekiyor.
Özellikle Aksaray, Niğde, Karaman ve Nevşehir gibi İç Anadolu illeri, 4. ve 5. derece deprem bölgeleri arasında yer alıyor. Bu şehirlerde büyük çaplı depremlerin görülme olasılığı oldukça düşük. Yozgat, Kırıkkale ve Kırşehir ise 3. ve 4. derece risk seviyesine sahip olup, yine görece güvenli bölgeler olarak öne çıkıyor. Başkent Ankara’da ise Etimesgut ve Mamak gibi bazı ilçeler 4. derece deprem bölgesinde bulunuyor.
Karadeniz Bölgesi, deprem riski bakımından Türkiye’nin en güvenli bölgelerinden biri olarak gösteriliyor. Bartın, aktif fay hatlarına yaklaşık 130 kilometre uzaklıkta yer alıyor ve sismik hareketlilik oldukça az. Zonguldak ise 2. derece deprem bölgesi olmasına rağmen, bölgede büyük sarsıntılar nadiren yaşanıyor. Sinop, Giresun ve Trabzon ise deprem geçmişi sakin olan, Karadeniz’in güvenli şehirleri arasında gösteriliyor.
Her ne kadar Antalya ve Artvin gibi şehirler bazı bölgelerinde riskli olarak kabul edilse de, bu illerin iç kesimlerinde deprem riski belirgin şekilde azalıyor. Antalya’nın zemin yapısı ilçeden ilçeye değişiklik gösterirken, Artvin’de sahil ilçeleri riskli kabul edilirken, iç bölgeler daha güvenli olarak öne çıkıyor. Mardin ise 3. derece deprem bölgesi olarak, Doğu Anadolu’nun görece güvenli şehirlerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Deprem riski düşük olan şehirlerin en önemli avantajlarından biri, aktif fay hatlarından uzak olmaları. Bu illerde yapılaşma, sismik tehlikeye göre daha güvenli şekilde planlanabiliyor. Uzmanlar, güvenli şehirlerde bile yeni yapıların deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Büyükşehirlerde depreme karşı en güvenli bölgeler genellikle şehirlerin iç kesimlerinde ve zemin yapısı sağlam olan ilçelerde bulunuyor. Ankara’da Etimesgut ve Mamak gibi ilçeler, İstanbul’da ise Anadolu Yakası’nın bazı bölgeleri görece daha az riskli kabul ediliyor. Ancak uzmanlar, her şehirde bina güvenliğinin ve yapı denetiminin en az deprem haritası kadar önemli olduğunun altını çiziyor.
Türkiye’nin dört bir yanında farklı derecelerde deprem riski bulunuyor. AFAD deprem risk haritası, vatandaşların güvenli yaşam alanları seçmesinde önemli bir rehber görevi görüyor. Özellikle yeni konut alacaklar ya da taşınmayı düşünenler için, şehrin deprem bölgesi olup olmadığı kritik bir bilgi olarak öne çıkıyor.
Deprem riski düşük olan şehirlerde bile, bina güvenliği ve yapı denetimi ihmal edilmemeli. Uzmanlar, sağlam zemin üzerinde inşa edilen ve yönetmeliklere uygun binaların, deprem anında can kaybını ve hasarı en aza indireceğini belirtiyor. Ayrıca, acil durum planlarının hazırlanması ve deprem çantalarının hazır bulundurulması da hayati önem taşıyor.
Son yaşanan depremler, ülke genelinde deprem gerçeğinin unutulmaması gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
Deprem riski düşük şehirler bile, yapı güvenliği ve afet bilinci ile desteklendiğinde gerçek anlamda güvenli hale geliyor. Vatandaşların, hem yaşadıkları bölgenin risk haritasını incelemesi hem de bireysel önlemlerini alması gerekiyor.