Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 8 Şubat’ta göreve başlayan yeni başkanı Fatih Karahan yönetimindeki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını bugün saat 14:00’te gerçekleştirecek. TCMB, piyasaların yakından takip ettiği faiz kararını da aynı saatte açıklayacak.
TCMB, son faiz artışını Ocak ayında yapmış ve politika faizini yüzde 40’tan yüzde 45’e yükseltmişti. Bu kararın ardından yayımlanan metinde, enflasyonla mücadele için “gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığı ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceği” vurgulanmıştı. Bu ifade, TCMB’nin 31 Mart’taki yerel seçimlere kadar faizleri sabit tutacağı şeklinde yorumlanmıştı.
Piyasalar TCMB’den güvence bekliyor
Piyasalar, TCMB’nin bugünkü toplantısında politika faizini yüzde 45’te sabit bırakmasını ve enflasyonla mücadelede kararlılığını sürdürmesini bekliyor. TCMB’nin faiz kararı, hem iç hem de dış faktörler açısından önem taşıyor.
İç faktörlerden biri, kredi kartı harcamalarındaki artış. TCMB Başkanı Karahan, enflasyon raporu sunumunda bu konuya dikkat çekmiş ve kredi kartlarında düzenleme yapılması gerektiğini söylemişti. Kredi kartı harcamaları, tüketici kredilerine göre daha yüksek faiz oranlarına sahip olduğu için enflasyonu yukarı yönlü baskılayabiliyor.
Dış faktörlerden biri ise, küresel piyasalardaki gelişmeler. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, dün yaptığı açıklamada, faiz artışı beklentilerinin erken olduğunu ve tahvil alımlarını azaltmaya başlamadan önce daha fazla ilerleme görmek istediklerini belirtti. Powell’ın bu sözleri, küresel piyasalarda risk iştahını artırdı ve gelişmekte olan ülke para birimlerini destekledi.
TL’nin ikinci çeyrekte şansı dönebilir
Yabancı uzmanlar, TCMB’nin bu yıl faiz indirimlerinden kaçınabileceğini, yatırımcıların da sıkı para politikasını sürdüreceğine dair güvence arayabileceğini belirtiyor. Ancak, doların küresel piyasalarda zayıflayabileceğini ve Türkiye’nin cari dengesinin mevsimsellik nedeniyle iyileşebileceğini de söylüyorlar.
Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal, TCMB’nin politika faizini yüzde 45 seviyesinde “gerekli olduğu sürece” tutma amacının sözlü ve yazılı olarak teyidini beklediklerini belirtiyor. Drimal, bunun 2024’ün geri kalanında faiz indirimlerinden kaçınılması anlamına gelebileceğini ifade ediyor.
Drimal, “Ancak doların küresel piyasalarda zayıflayabileceğini ve Türkiye’nin cari dengesinin mevsimsellik nedeniyle iyileşebileceğini söylüyoruz. 31 Mart’taki yerel seçimlerden sonra 2’nci çeyrekte TL’nin şansının dönmesinin muhtemel olduğunu düşünüyoruz. Sonuç olarak, Türk piyasaları 2024’ün ikinci çeyreğinden itibaren yeni bir yabancı para akışı çekebilir. Bu da büyük olasılıkla yaz aylarında TL’nin toparlanmasını ve önemli getiri kazanımları elde edebilmesini sağlayabilir” diyor.
In Touch Capital Markets Kıdemli FX Analisti Piotr Matys de TCMB’nin politika faizini yüzde 45’te sabit bırakacağı öngörüsünde bulunuyor. Matys, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı’ndaki “Politika faizinin mevcut seviyesinin gerektiği müddetçe sürdürülecek. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla devam edecek” ifadesinin, yatırımcıların enflasyonla mücadelede güvence aradığı bir ortamda önemli olduğunu vurguluyor.
Matys, “TCMB’nin bu yıl faiz indirmeyeceğini varsayarsak, TL’nin ikinci çeyrekte değer kazanma potansiyeli var. Bu, küresel piyasalarda risk iştahının artması ve Türkiye’nin cari açığının daralması ile desteklenebilir. Ancak, yerel seçimlerin sonuçları ve siyasi gelişmeler de TL’nin performansını etkileyebilir” değerlendirmesinde bulunuyor.