Türkiye'de milyonlarca çalışanın geleceğini doğrudan etkileyen asgari ücret belirleme sürecine yönelik tartışmalar alevlendi. HAK-İŞ Konfederasyonu İzmir İl Başkanı ve HİZMET-İŞ Sendikası İzmir Şube Başkanı Gültekin Şimşek, mevcut Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısını kökten eleştirerek, "Bu komisyonla çalışanları rahatlatacak, toplumu ferahlatacak bir ücret çıkması imkansız" dedi. Şimşek, komisyonun 1970'li yılların koşullarına göre şekillendiğini ve çoğulcu temsilden uzaklaştığını vurgulayarak, sendikaların gerçek gücünü yansıtan yeni bir yapıya geçiş çağrısı yaptı.
Şimşek'in açıklaması, asgari ücretin artık sadece bireysel bir maaş değil, yaklaşık yarım milyon çalışanın ve ailelerinin geçim kaynağı haline geldiği gerçeğini masaya yatırdı. Konfederasyonun talebi net: Komisyon, sosyal diyaloğu esas alan, kapsayıcı ve uzlaşı odaklı bir forma kavuşmalı.
1970'lerin kalıntısı: Komisyon emekçiyi temsil etmiyor
Gültekin Şimşek, komisyonun tarihsel kökenine dikkat çekerek, "Bu yapı, 50 yıl前の koşullara göre tasarlanmış. Günümüzün karmaşık ekonomisini, enflasyonist baskılarını ve emekçinin gerçek ihtiyaçlarını karşılayamaz" ifadelerini kullandı. HAK-İŞ'e göre, Türkiye'nin en büyük toplu iş sözleşmesi niteliğindeki asgari ücret kararı, konfederasyonların temsil gücünü tam yansıtmayan bir mekanizmayla alınamaz. Şimşek, sürecin demokratikleştirilmesi için acil reform şart olduğunu savundu.
Komisyonun işleyişi, sadece işveren ve işçi kesimlerini değil, bağımsız uzmanları da daha etkin dahil etmeli. Yoksa, emekçinin sesi duyulmadan alınan kararlar, toplumsal huzuru zedeler.
Dört kişilik aile standardı: Gerçekçi kriterler şart
Şimşek, asgari ücretin artık tek bireyi değil, dört kişilik bir aileyi geçindirecek düzeyde olması gerektiğini vurguladı. Gıda, kira, ulaşım, enerji ve eğitim gibi zorunlu harcamaların merkeze alınmadığı bir hesaplama, emekçiyi mağdur eder. HAK-İŞ Başkanı, "Bağlantılı ücret zamlarını baskılayan mekanizmalar kaldırılmadan özgür bir ücret belirlenemez" diyerek, kamudaki endekslemelerin yarattığı zincir etkilere işaret etti.
Emeğin yaşam standardını koruyan bir ücret politikası, ancak objektif verilerle ve çoğulcu temsille mümkün. Şimşek, dünyadaki örnekleri hatırlatarak, yetkinin işçi-işveren dengesinde olduğu, güvenilir bir sistem önerdi.
Yapısal değişim çağrısı: Emek camiası umutlu
HAK-İŞ'in talepleri arasında, komisyonun yeniden yapılandırılması başı çekiyor. Katılımcı, demokratik ve çoğulcu bir anlayışla işleyen mekanizma, hem beklentileri karşılar hem de huzuru pekiştirir. Şimşek, 2026 asgari ücretinin emek camiasına, çalışma hayatına ve ülkeye hayırlı olmasını temenni ederken, reform baskısını sürdürdü.
Bu eleştiri, asgari ücret tartışmalarına yeni bir boyut kattı. Emek örgütleri, yapısal değişim olmadan sürdürülebilir bir çözümün mümkün olmadığını haykırıyor. Kamuoyunun nabzı da aynı yönde atıyor; adil ücret için köklü reformlar kaçınılmaz görünüyor.