İnci ONGUN Esad rejiminin devrilmesiyle, Suriye’deki gelişmeler Türk ve dünya basınının ilgi odağı oldu. Konunun Türkiye gündeminde çok daha fazla yer bulmasını sağlayan ise, ülkelerinden kaçan milyonlarca sığınmacının durumlarından kaynaklandı. Suriye’de mart ayında yapılacak seçimlere kadar geçişi sağlamak için geçici hükümet görev alırken, ülkeye geri dönüşlerin henüz küçük çapta olması ise “belirsizliğe” bağlandı.

İzmir’de sığınmacıların ağırlıklı yaşadığı bölgelerden biri de Basmane. Sığınmacıların kentteki ilk durağı olarak nitelendirilen Basmane’deki sığınmacı dernek yöneticileriyle, sığınmacıların durumunu ve gündemini konuştuk.

Konak Mültecilerle Dayanışma Derneğinin kurucularından ve sığınmacıların çoğunlukla çalıştığı sektöre yönelik faaliyet gösteren Deri Tekstil Kundura İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin yöneticisi olan, Afrika kökenli Yalçın Yanık, göçmenlerin yaşam mücadelesinin zorlu koşullarda sürdüğünü belirtti. “Başlangıçta gelen göçmenler geçici bir sığınma amacıyla buradaydılar, ancak zamanla geri dönemeyeceklerini anlayınca kalıcı olarak yerleşmeye başladılar” ifadesini kullanan Yanık, sığınmacıların yardımlar ve inşaat, tamircilik, tekstil gibi sektörlerde sigortasız çalışarak yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını anlattı.

Türkiye’ye adapte olmaya çalışıyorlar

Yanık şöyle konuştu:

“Başlarda müthiş bir yabancılık hissi yaşandı. Basmane bölgesi, geçmişte de göçmenleri ağırlayan bir yer olduğu için belli bir empati oluşuğundan daha kolay ama yine de sorunlu bir adaptasyon süreci yaşandı. Ekonomik rekabet, ruhsatsız iş yerleri ve yaşam alanlarındaki hijyen sorunları yerel halkta zaman zaman rahatsızlık yarattı. Yine de burada kalmayı tercih eden yerel halk, göçmenlerin yaşam koşullarını iyileştirmek için dayanışma gösterdi. Basmane halkı, göçmenlerin halinden en iyi anlayan kesim. Çünkü kendileri de zamanında göç etmiş insanlar. Ancak ekonomik zorluklar, kültürel farklılıklar ve yoksulluk uyumu zorlaştırıyor. Yine de dayanışma örnekleri görmek mümkün. Göçmen çocuklarının önemli kısmı okula gidiyor ve Türkçe öğrenerek buraya adapte olmaya çalışıyor. Ailelerine destek olmak için mendil satan, hurdacılık yapan çocuklar da var, dernek olarak bu çocuklara ulaşmaya, eğitime yönlendirmeye çalışıyoruz. Gönüllü öğretmenlerimiz evlere giderek veya dernek sınıflarımızda ders veriyor. Ayrıca kadınlara ve çocuklara yönelik İngilizce, Fransızca, felsefe gibi atölyeler düzenliyoruz.”

Henüz dönmek isteyen yok

Taksici katiline verilen ceza aynı kaldı! Taksici katiline verilen ceza aynı kaldı!

Yanık, Suriyelilerden geri dönmek isteyen kimseyle henüz karşılaşmadığını aktararak “İnsanlar burada bir belirsizlik içinde yaşıyor ama Suriye’deki belirsizlik daha büyük. Esad’ın gitmesiyle sevinenler oldu ama "Şimdi ne olacak?" sorusu herkesin aklında. Elektrik, su, altyapı yok, evler yıkılmış durumda. Bu koşullarda kimse geri dönmek istemiyor. Ancak ileride Suriye’de şartlar iyileşirse, elbette geri dönüşler olabilir. Gençlerin çoğunun hayali Avrupa’ya gitmek. Buradaki geçici kimlik statüsü ve düşük ücretlerle yaşam belirsizliği onları zorluyor. Ölümü bile göze alarak Batı’ya kaçmaya çalışıyorlar. Bu uğurda birçok hayat mahvoluyor. Çünkü Türkiye’de de yaşam şartları çok zor; 6 ay çalışıp 6 ay işsiz kalıyorlar” diye konuştu.

Sığınmacıların dönüşüne yönelik siyasilerin yaklaşımlarını da eleştiren Yanık, “Maalesef göçmenler siyasi malzeme haline getiriliyor. İktidar ve muhalefet bu konuyu kullanarak halkı karşı karşıya getiriyor. Bu da hem yerel halkta hem de göçmenlerde olumsuz bir algı yaratıyor. Göçmenler sokakta rahatça dolaşamıyor, kimlik kontrolleri sırasında gözaltına alınıp toplama merkezlerine gönderiliyorlar. Bu durum, hayallerin Batı’ya, gerçeklerin ise Suriye’ye hapsolmasına yol açıyor” ifadesini kulllandı.

Kaynak: İNCİ ONGUN