ÖMER CEYLAN- Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, kentin adeta ‘aile’ olduğunu hissettik. Yoğun tempolu bir yaşamın içindeki bir lider olarak Kınay, günlük rutinlerinden en sevdiği müziklere, siyasette ilham aldığı isimlerden yaşamının en zor anlarına kadar pek çok konuda içtenlikle konuştu.

 Img 9812 (2) (1)

Bir günlük rutininizi anlatabilir misiniz? Neler yapıyorsunuz?
Günlük rutinim her gün değişiyor aslında. Oldukça hareketli bir tempom var. Sabah çok erken saatte kalkıyorum ve çıkıyorum. Şayet o gün belediye binasında çalışacaksam, öncesinde mutlaka farklı sokaklarda dolaşıyorum. Sokaklarda çay içmek ya da bir kuaför ziyaretinde bulunmak gibi aktivitelerle günlük programıma başlıyorum. Programımın yarısı genelde dışarıda şantiyelerde, mahallelerde veya belediye binasında geçiyor. Bir kısmı ise ofis görüşmeleri ve ekip toplantılarıyla dolu. Geceleri de genelde geç saatlere kadar süren bir tempo içindeyim. Kısacası, sürekli hareket halindeyim ve insanların arasında olmaktan büyük keyif alıyorum.

Kendinizi nasıl dinlendiriyorsunuz? Boş vakitlerinizde ne yaparsınız?
Boş vakit kavramım pek yok. Hayatım boyunca hep hareketli bir tempo içinde oldum. Çalışırken ve insanlarla bir arada olurken dinlenebiliyorum ve zevk alıyorum. Hem çalışıp hem kendimi dinlendiriyorum. Yalnız kaldığım anlar çok nadir. Ancak kendimi mutlu edecek şeyleri çalışırken bulabiliyorum diyebilirim.

Ne tür müzikler dinlersiniz? Favori bir sanatçınız var mı?
Ne yazık ki müzik ve edebiyata istediğim kadar zaman ayıramıyorum. Ancak kulağıma hoş gelen her tür müziği dinlerim. Sert müzikler bana göre değil. Daha sakin ve akustik türlerde müzikleri tercih ediyorum. Eski türküleri çok sevdiğimi söyleyebilirim.

Politikaya girmeden önceki döneminizi özlüyor musunuz?
Hayır, özlemiyorum. Hayatımın her dönemi beni besleyen ve yaşam amacıma hizmet eden bir parçayı oluşturuyor. Hepsi çok değerli, kendi adıma bir ayrım yapmıyorum hayatın bir yolculuğu olarak görüyorum. Ancak ailem ve çocuklarımla geçirdiğim özel zamanlara dair özlemlerim tabii ki var.

Bir ilham kaynağınız var mı?
Elbette var. Bu ülkede çoğu insanın ilham kaynağı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Yokluktan bir ülke yaratan Atatürk hepimize rehber olmuştur. Ayrıca alanında iyi olmuş mücadeleden vazgeçmeyen her zaman ilham kaynaklarım olmuştur. Pek isim var ama belediyecilikte Murat Karayalçın, Yılmaz Büyükerşen, Terzi Fikri gibi isimler de benim için ilham verici. Umarız onlar gibi anılan bir belediyecilik yaparız. Hayata iz bırakan herkes bizim ilham kaynağımız.

Haksızlığa uğradınız mı?
Bu ülkede haksızlığa uğramamış insan çok azdır. Şu an hangi alanda olursak olarak hepimiz bir haksızlığın içindeyiz, hepimiz bir noktada bununla karşılaşıyoruz. Ancak bu haksızlıklar için mücadele etmeye devam ediyoruz.

Hayatınızda sizi en çok zorlayan ne oldu?
Her yolculuk kendine göre zorluklar taşıyor. Belki bu ülkede konuşmayı, iyiliği, dürüstlüğü, doğruyu unuttuğumuzu gördükçe, kendinizi anlatma noktasında iyilik ve kötülük arası bir mücadele içindesiniz.  Bu zorlukları yaratanın karşısında, biz iyilerin bir araya gelmesinin en büyük zorluk olduğunu düşünüyorum.

İGC'nin Kitaplarla Konuşalım etkinliği dolu dizgin sürüyor! İGC'nin Kitaplarla Konuşalım etkinliği dolu dizgin sürüyor!

 Kendi yaşamım için ise üniversitede babamı kaybettiğimde tek başıma hayat kurmak zorunda kaldım. Belki en zorlandığım an buydu.

Çocukluğunuz nasıldı? Nasıl bir aileden geliyorsunuz?
Devlet memuru bir ailenin çocuğuyum. Babam ve annem orman mühendisiydi. Sürekli tayinlerle farklı şehirlerde yaşamak zorunda kaldık ama bu süreç benim için çok keyifliydi. Demokratik bir aile ortamında büyüdüm ve çocukluğumu hep yeniliklerle hatırlıyorum. O yüzden de yeniliklere çabuk ayak uydurdum. Üniversite hayatımla birlikte İzmir’e geldim. Hep yeni bir şeyler denedim ve ailem bana hep destek oldu. Bir erkek kardeşim var, o da çok destek oldu. Bir birey olarak başladığım üniversite yolculuğumda da babasını kaybetmiş biri olarak, tek başıma bir hayat kurdum. O zorluklar ise bana yepyeni bir hayat yarattı. O yüzden hayatımın tüm evrelerini güzel hatırlıyorum.  Olumsuz bir şey yok benim hayatımda.

 Img 9731 (2) (1)

Başkanın En’leri

En sevdiğiniz yemek nedir?
Patlıcanlı yemekleri ve zeytinyağlı sarmayı çok severim. Sokak lezzetlerine bayılırım, Karabağlar bu konuda çok şanslı bir yer.

En korktuğunuz şey nedir?
Bariz bir korkum yok.

En sevdiğiniz yer?
Eşimin yanı.

Sahip olduğunuz en değerli şey?
Ailem.

En mutlu olduğunuz an?
Eşimle evlendiğim gün, çocuklarımın doğumu ve son olarak başkan seçildiğim gün en mutlu olduğum anlardan bazıları.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ben şanslı biriyim hayat bana çok cömert davrandı ve mutlu anlarım çok fazla. Bu sorulara çalışmam lazım, insan olduğunuzu hatırlatıyor bu sorular. Bizler şu an çok mekanik ve çok hızlı bir hayat yaşıyoruz. Herkesle beraber olduğunuz için kendinizi hissedemediğiniz bir hayatta yaşıyorsunuz.

Kendimize daha fazla zaman ayırmalı ve hızlı temponun içerisinde insani değerlerimizi korumalıyız.

Kaynak: ÖMER CEYLAN