Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.'nin 6 yaşındayken evlendirilerek cinsel istismara uğradığı davada sanıklar yarın yeniden yargılanacak. İstinaf, yerel mahkemenin verdiği cezaları az bularak bozmuştu. Peki, istinaf hangi gerekçelerle cezaları yetersiz buldu?
Davada Neler Yaşanmıştı?
Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G., henüz 6 yaşındayken 29 yaşındaki mürit Kadir İstekli ile dini nikah kıydırılarak evlendirilmişti. Yıllarca cinsel istismara maruz kalan H.K.G., 2021 yılında yaşadıklarını kamuoyuna açıklamıştı. Bu olay, Türkiye'de büyük yankı uyandırmış ve H.K.G. cesurca sesini yükseltmesiyle birlikte çocuk istismarı ve tarikatlara yönelik tepkiler artmıştı.
İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanık Kadir İstekli'ye 30 yıl, baba Yusuf Ziya Gümüşel'e 20 yıl ve anne Fatma Gümüşel'e ise 16 yıl 8 ay hapis cezası verilmişti.
Ancak mağdur H.K.G.'nin avukatları, sanıkların avukatları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın avukatı ve Cumhuriyet savcısı dosyayı istinafa taşımıştı.
İstinaf Neden Bozma Kararı Verdi?
Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği cezaları yetersiz bularak bozma kararı verdi. İstinafın gerekçeleri şu şekilde sıralandı:
- Sanık Kadir İstekli'ye verilen ceza: İstinaf, İstekli'nin 2004-2013 yılları arası için "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı", 2020 yılı için ise "Eşe karşı nitelikli cinsel saldırı" suçlarından 2 ayrı ceza verilmesi gerekirken, tek bir suçtan cezalandırılma yapıldığını değerlendirdi.
- Anne ve babanın cezaları: İstinaf, anne ve babanın cezasının ebeveyn olmaları nedeniyle yasa gereğince arttırılması gerektiğini belirtti.
Bu gerekçeler doğrultusunda dosya yeniden yargılama için Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Yarın Neler Olacak?
Sanıkların yeniden yargılanmasına yarın Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak. Bu duruşmada istinafın belirlediği eksiklikler giderilerek sanıklara hakkaniyetli bir şekilde ceza verilmesi bekleniyor.
H.K.G. davası, Türkiye'de çocuk istismarı ve tarikatlara yönelik mücadelenin önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Bu davanın sonucu, benzer davalara emsal teşkil edecek ve çocukların korunması için önemli bir adım oluşturacaktır.
