9 Eylül Gazetesi'nden Yağmur Karadağ'ın haberine göre, Son Mühür televizyon kanalında “Ayşegül Koç ile Sıcak Bakış” programının canlı yayın konuğu olan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, basın sektörü açısından 2024 yılının nasıl geçtiği, 2025 yılından beklentilerin ve sektörün sorunlarının neler olduğu üzerine Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı.
2024 yılının medyanın kıskaç içerisine alındığı, şekillendirilmek istendiği bir yıl olduğunu ifade eden Başkan Gappi, “Dezenformasyon yasasının etkilerini en ağır şekilde hissettik. Türk Ceza Kanunu’nda değişiklikler yapıldı. Haberi yapmak değil, yaymak da bir ceza haline geldi. Yılın önemli bir kısmını gözaltılar, sorgulamalar ile geçti, cezaevine giren meslektaşlarımız oldu. Bu kadarı hepimizi yordu. 2025 yılının basın özgürlüğü açısından iyi bir yıl olmasını ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
“MESLEKTAŞLARIMIZLA DAHA DA BÜTÜNLEŞTİK”
İGC’nin 2024 yılında da basın özgürlüğü mücadelesinin neferlerinden biri olmaya devam ettiğini söyleyen Başkan Gappi, “Bizim için olmazsa olmaz nokta bağımsız ve belgeli gazetecilik. Bunu korumak ilk ödevimiz. Bir yandan da meslektaşlarımızla dayanışma örgütüyüz. Ekonomik sıkıntıları da yaşadık, dayanışma konusunda taviz vermedik. Meslektaşlarımızla daha da bütünleştik ve çözüm önerileri üzerinde durduk” dedi.
İZMİR YAZILI BASININ KALELERİNDEN
İzmir’in yazılı basının kalelerinden biri olduğunun altını çizen Başkan Gappi, “Medya sektöründe dijitalleşmenin en çok etkilediği yıl oldu. Gelenekselden dijitale doğru bir dönüşüme girdik. Kurumlar bu dönüşüme ayak uydurmak zorunda ama çok yalnızız. Öncelikli taleplerden biri halkın doğru, ilkeli bir gazetecilik. Bu durumun bedeli mali olarak da çok ağır. Meslektaşlarımız zor istihdam buluyor, bulduğunda da aldıkları karşılık her geçen gün düşüyor. Medya sektörü çok zorlu bir süreç yaşadı, bedelleri ödemeye devam ediyoruz” diye konuştu.
“KAMU ADINA YANLIŞLARI DİLE GETİRME SORUMLULUĞUMUZ VAR”
Gazetecilerin kamu adına yanlışları dile getirme sorumluluğu taşıdıklarına dikkat çeken Başkan Gappi, toplum adına idealleri olan gazetecilerin sayısının giderek azaldığını ancak zorluklara alışanların mutlaka mücadeleyi sürdürdüğünü, bu nedenle Anadolu basınının ayakta olduğunu vurguladı. Nitelikli gazetecilerin birbirleriyle dayanışma içerisinde olmasının da çok kıymetli olduğunu söyleyen Başkan Gappi, 12 meslek örgütü olarak birleşerek, mesleğin sorunları saptamak, hak ve özgürlükler için mücadeleye girişmek ve çözümlere öncülük etmek için Gazetecilik Hak ve Özgürlükleri Deklarasyonu’nu yayınladıklarını belirtti.
KENTİ KALKINDIRMAK TÜM KURUMLARIN GÖREVİ
Kentin kanaat önderlerinin medyaya sadece ihtiyaç duyduklarında var olan bir alan olarak bakmamaları gerektiğini ifade eden Başkan Gappi, “İzmir’de bu durum çok fazla. Kimse basın sektörünü desteklemek istemiyor. Oysa bağımsız, doğru ve ilkeli haberciliğe verilen değer çok önemli. Kenti kalkındırmak tüm kurumların, herkesin görevi. Bu bir irade meselesi” dedi.
MUHTARLAR ŞİDDETE KARŞI BİRER NAR ELÇİSİ
İGC olarak yürüttükleri Nar Projesi’ni de anlatan Başkan Gappi, “Projemiz mesleki çalışma olarak başladı. Bazı haberlerde sıkıntılar gördük. Başlıklarla, içeriklerle, habercilik dili ile şiddet körükleniyor. Bu amaçla şiddet diline karşı eşitlikçi dili yaygınlaştırmak, gazetecilerin duyarlılığının arttırmak için çalıştık. Türkiye’de ilk kez şiddet haritaları oluşturduk. ‘Şiddete hayır’ diyoruz, meydanlara çıkıyoruz ama sonrası sadece yeni bir cinayet olana kadar. İktidardan çözüm bekleniyor. Önlemler alınmıyor. Alınmadığı için şiddet tırmanıyor, önlenemiyor. Kadına şiddeti sadece ölüm rakamları ile algılıyoruz. Projenin ikinci ayağında ise şiddeti kanaat önderleri ve muhtarlarımızla önleyebilmek adına uzmanlarımızla birlikte eğitimler verdik. Muhtarlarımız nar elçileri oldu” dedi.