Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 55. Yıllık Toplantıları kapsamında düzenlenen "İklim, Sağlığı Yeniden Tanımladığında" başlıklı oturumda, iklim krizinin sağlık üzerine etkisi konuşuldu.
Afrika Bilimler Akademisi Başkanı Liza Korsten'in moderatörlük yaptığı oturuma, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Genel Sekreteri Celeste Saulo, Dünya Ekonomik Forumu Sağlık ve Sağlık Hizmetleri Merkezi İcra Komitesi Üyesi Shyam Bishen, Güney Afrika Tarım Bakanı John Steenhuisen, Moderna İcra Kurulu Başkanı Stephane Bancel, Wellcome Trust İcra Kurulu Başkanı John-Arne Rottingen ve NN Group İcra Kurulu Başkanı David Knibbe katıldı.
Programda ilk sözü alan Bishen, WEF raporlarına göre, mevcut gidişatın sürmesi halinde 2050 yılına kadar iklim değişikliği nedeniyle 14 milyonu aşkın kişinin hayatını kaybedebileceğini söyledi.
Bu durumun ayrıca 12 trilyon doları aşkın ekonomik yük oluşturacağını aktaran Bishen, "Bunlar çok büyük rakamlar ve hiç bir şey yapmadan öylece oturup bekleyemeyiz. Azaltım ve karbonsuzlaşma gibi önemli konularda pek çok şey yapılıyor. Ama adaptasyon konusuna da odaklanıldığından emin olmalıyız." dedi.
İklim değişikliğinin birçok hastalıkta vaka artışına yol açtığını hatırlatan Bishen, bu noktada çözüm odaklı stratejiler geliştirilmesinin önemini vurguladı.
"Sıcaklar yüzünden her sene 400 bin insan ölüyor"
Steenhuisen, iklim değişikliğinin oluşturduğu sağlık krizinin üstesinden gelinmesi için tarımdaki problemlerin merkeze alınması gerektiğinin altını çizerek, "Daha dirençli tarım sistemleri oluşturmaya çalışırken, ne tür tarım faaliyetleri yapıldığına ve bu yeni gerçekliğe nasıl adapte olunacağına da bakmalıyız. Önümüzdeki yıl G20 başkanlığımızı, özellikle tarım alanında, sürdürülebilirlik kapsamında sağlık, bilim, teknoloji ve tarımı bir araya getirerek şu anda mevcut sorunlara bazı müşterek çözümler bulmak için kullanacağız." diye konuştu.
İklim krizi sebebiyle aşırı hava olaylarında artış yaşandığını hatırlatan Saulo, "sessiz katil" olarak nitelendirdiği sıcaklar yüzünden her yıl 400 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Saulo, şöyle devam etti:
"Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre her sene 2,4 milyar işçi aşırı sıcaklara maruz kalıyor. Mesele bu verilerle ne yapacağımız. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) araştırmaları bize sadece 23 ülkenin sağlık denetimlerinde iklim bilgilerine yer verdiğini gösterdi. WMO çalışmalarına göre sadece 26 meteoroloji servisi sağlıkla ilgili erken uyarıları geliştirmek için sağlık bakanlıklarıyla birlikte çalışıyor."
"Sıcaklar kalitesiz uykuya neden oluyor"
Sıcak havanın sağlığa doğrudan etkilerinin yanı sıra 1 trilyon dolar civarında gelir kaybına yol açtığını aktaran Rottingen, aşırı hava olaylarının dolaylı şekilde tarımı etkilediğine dikkati çekti.
Knibbe ise dünyanın çeşitli bölgelerinde son zamanlarda artış gösteren aşırı hava olaylarında sigorta sektörünün rolüne değindi.
Aşırı hava olayları artış gösterirken sigorta primlerindeki yükselişin insanları sigorta dışı bırakmaya ittiğine dikkati çeken Knibbe, "Bu, gerçekten iyi bir eğilim değil. Aynı zamanda sigorta sektörü olarak, hepimizin taşıyamayacağı riskleri bilançomuza yüklemememiz gerektiğini öğrendik." ifadelerini kullandı.
İklim aşırılıklarında özellikle sıcaklığa odaklanılması gerektiğini söyleyen Bancel, sıcaklıkların kalitesiz uykuya neden olduğunu, bunun da metabolizmayı zayıflatarak yaşlılar başta olmak üzere dezavantajlı grupları çeşitli salgın hastalıklar karşısında daha savunmasız hale getirdiğini söyledi.
