İmamoğlu, yargının siyasallaşmasının ülke için ciddi bir tehlike oluşturduğunu söyledi. "Ne kadar zor bir ülkeye uyandığımızı hepiniz çok iyi biliyorsunuz." diyen İmamoğlu, bu sorunun devletin varlığını da tehdit ettiğini ifade etti. Yargı, devletin bağımsızlığını koruyan tek güç olarak tanımlandı. Ancak son dönemde yapılan düzenlemeler ve uygulamalarla bu bağımsızlığın zayıfladığına dikkat çekildi.
İmamoğlu, yargının nasıl yürütme ile iç içe geçtiğini, talimat aldığını ve detayların nasıl belirli merciler tarafından yönetildiğini de vurguladı. Bu durumun, bağımsız yargının can çekiştiği bir ortamı doğurduğunu belirtti.
Milletin İradesine Yönelik Tehdit
Konuşmasında, yargı yoluyla milletin iradesinin baskı altına alınmaya çalışıldığını söyleyen İmamoğlu, hükümete karşı sert bir dil kullandı. "Bu millet sizi, bu güzel Cumhuriyet tarihinden silip atacak," diyen İmamoğlu, siyasetin hukuku etkilemesinin devletin geleceği açısından çok tehlikeli olduğunu belirtti.
İmamoğlu, “Bu mesele, Ekrem İmamoğlu meselesi değil, Özgür Özel meselesi değil; bu mesele, Türkiye Cumhuriyeti’nin beka meselesidir” diyerek, yaşananların yalnızca bir şahsın meselesi değil, tüm Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini etkileyen bir durum olduğunu ifade etti.
Cem Aydın’ın İfadesi ve Evine Baskın
İmamoğlu'nun konuşmasında, Cem Aydın'ın evine yapılan baskın da gündeme geldi. İmamoğlu, Başsavcıya hitaben yaptığı konuşmada, "Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız." şeklinde konuşarak, yargı ve devlet yetkililerine yönelik ciddi bir eleştiri yaptı.