İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanarak görevden uzaklaştırıldı. Bu gelişme, hem yerel hem de ulusal gündemde büyük yankı uyandırdı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından yapılan ön seçimde, İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olarak belirlenmişti. Ancak, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı şu an yargı sürecine bağlı olarak büyük bir belirsizlik içerisinde.
Diploma ve hüküm engelleri
İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı için yalnızca yargı süreci değil, diploma sorunları da ciddi bir engel oluşturuyor. İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu'nun diplomasını iptal etti ve bu karar, adaylık için hukuki bir engel teşkil ediyor. Eğer bu karar yürürlükte kalırsa, Anayasa'nın 101. maddesi gereği, Cumhurbaşkanı seçilme yeterliliği için gerekli şartlardan biri olan yükseköğrenim şartı İmamoğlu için geçerli olmayacak. Bu durumda, İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olamayacak.
2018 seçim örneği
Ancak, benzer bir durum 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanmıştı. O dönemde Selahattin Demirtaş, tutuklu yargılanmasına rağmen aday olmuştu. Demirtaş gibi, İmamoğlu da hüküm giymediği sürece cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olma hakkına sahip olabilir. Yani, yargı süreci tamamlanmadan İmamoğlu’nun adaylığı önünde bir engel bulunmuyor.
Yolsuzluk soruşturması ve anayasa maddesi
Yolsuzluk iddiaları, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını engelleyen bir diğer önemli mesele. Anayasa'nın 76. maddesi, yolsuzluk suçundan hüküm giymiş kişilerin Cumhurbaşkanı ya da milletvekili olmasını yasaklıyor. Ancak, İmamoğlu'nun, yolsuzluk suçlamalarından dolayı hüküm giymesi durumunda bile, mahkeme kararıyla yasaklanan hakları iade edilebilir. Bu, İmamoğlu'nun adaylık hakkı açısından önemli bir değişim yaratabilir.
Siyasi yasak durumu
Ekrem İmamoğlu'nun, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada, 2022 yılında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı ve bu sebeple siyasi yasak getirildiği biliniyor. Ancak bu davanın sonucu henüz netleşmiş değil. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ndeki dosya, hala karar aşamasında. Bu durum da İmamoğlu’nun adaylığı için başka bir belirsizlik oluşturuyor.
Beylikdüzü ihale davası
Ayrıca, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ait bir başka dava da İmamoğlu’nun adaylık sürecini etkileyebilir. 2015 yılında düzenlenen bir ihale nedeniyle, İmamoğlu’nun yedi yıl hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Bu dava, 2023 yılında yeniden görülmeye başlanacak. Eğer bu dava, İmamoğlu'nun aleyhine sonuçlanırsa, yargı sürecindeki gelişmeler de İmamoğlu’nun adaylığı konusunda belirleyici rol oynayacak.
Tehdit ve terörle mücadele suçlaması
İmamoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında yaptığı açıklamalar da yargı sürecini etkileyen diğer bir unsurdur. İmamoğlu’nun, "tehdit ve terörle mücadelede görev alan kişileri hedef gösterdiği" gerekçesiyle yargılandığı davada, 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası isteniyor. Bu dava, 11 Nisan'da başlayacak ve İmamoğlu'nun gelecekteki siyasi kariyerini doğrudan etkileyebilir.
Yargı süreci ve adaylık belirsizliği
Tüm bu davalar ve süreçler, Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir belirsizlik yaratıyor. İmamoğlu'nun yargı sürecindeki gelişmelere ve atacağı adımlara göre, cumhurbaşkanlığı seçimine katılma hakkı olup olmayacağı şekillenecek. Bu durum, yalnızca İmamoğlu'nu değil, Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye siyaseti için de kritik bir öneme sahip. 11 Nisan’daki davalar, bu sürecin gidişatını belirleyecek ve İmamoğlu'nun adaylık şansınıdoğrudan etkileyecek.
