Netanyahu hükümeti, yargı düzenlemesi kapsamında Yüksek Mahkeme'nin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak yasa tasarısının 2. ve 3. oylama için 24 Temmuz'da Meclise getirileceğini açıkladı. Buna karşı çıkan protesto grupları ise gösteri ve sivil itaatsizlik eylemlerine hız verdi.
Hükümet karşıtı bir grup İsrailli, 18 Temmuz'da Tel Aviv'den Batı Kudüs'e yaklaşık 60 kilometrelik yürüyüş başlattı.
Aralarında her yaştan İsraillinin bulunduğu binlerce kişilik grup, yüksek hava sıcaklıkları nedeniyle sabah saatlerinde yürüyor, öğle mola veriyor, akşam eylemlerine devam ediyor.
Grubun, bu akşam Batı Kudüs'te İsrail Meclisi yakınlarındaki parka ulaşması ve burada kamp kurması bekleniyor.
Yürüyüşe katılan göstericilerden Asmat Meron, eylem yapmaktan başka çaresi olmadığını belirterek, "Demokrasiden vazgeçemem, İsrail'den vazgeçemem, evde oturamam. Güneşte yürümek, çocuklarımı evde bırakmak, sabahın erken saatlerinde kalkmak zor ama başka seçeceğim yok. Bu bir misyon ve vizyon." dedi.
Meron, yürüyüşün hükümete baskı araçlarından biri olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Ben sadece bir kişiyim ve benim yapabileceğim bu. Sonunda adaletin kazanacağını düşünüyorum. Her şeyimizi bu ülkeye verdik. Bugün de çocuklarımızın geleceği için mücadele ediyorum."
İsrailli eylemci, Netanyahu'nun "iktidar koalisyonunu bir arada tutmak için" kritik yasa tasarısını Meclisten geçirmek istediğini, buna karşı direnişin de uzun bir mücadele olduğunu vurguladı.
'Netanyahu'nun ne düşündüğünü anlamak mümkün değil'
İsrailli Itamar ise ülke demokrasini Netanyahu koalisyonundan korumak için yürüdüğünü ifade etti.
Itamar, "İsrail'in, Macaristan, Polonya gibi yarı demokrasilere, Rusya gibi bir ülkeye dönüşmesine karşı çıkıyoruz." diye konuştu.
Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi konusunda "ne kadar ileri gideceğini" bilmediklerine dikkati çeken Itamar, şunları kaydetti:
"İsrail toplumunun büyük kısmı demokrasimizin temeli yargıya karşı Netanyahu'nun giriştiği bu hamleyi kabul etmiyor. Şu anda Netanyahu'nun ne düşündüğünü anlamak mümkün değil çünkü Netanyahu akla yatkın ne varsa aksine hareket ediyor."
Tartışmalı yargı düzenlemesi
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin'in, 5 Ocak'ta duyurduğu "yargı reformu", Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeriyor.
Başbakan Netanyahu, 27 Mart'ta, ülke çapında giderek artan kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini açıklamış ancak 2023-2024 bütçesinin mayıs sonunda Meclisten geçmesinin ardından yargı düzenlemesini tekrar gündeme getireceklerini duyurmuştu.
Hükümet, muhalefetle müzakerelerinin tıkanmasının ardından yakın zamanda yargı düzenlemesi için yeniden düğmeye basmıştı.
Hükümetin "yargı reformuna" karşı çıkan aralarında savaş pilotları, denizaltı subayları ve diğer elit birliklerin yer aldığı binlerce İsrailli, gönüllü yedek askerlik görevini bırakma kararı almıştı.
İsrail'de siyaset, ordu, güvenlik ekonomi ve yargıda üst düzey görev yapmış isimler hükümetin yargı düzenlemesine karşı olduklarını açıklamıştı.
Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi karşıtı protesto hareketi yaklaşık 7 aydır gösterilerine devam ediyor.