İzmir, kavurucu yaz sıcaklarının etkisini yeni yeni hissettirmeye başladığı bir dönemde, belki de sıcaklardan daha yakıcı bir sorunla karşı karşıya: Susuzluk tehlikesi. Kenti besleyen barajlardaki su seviyeleri, endişe verici bir hızla çekilirken, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) tarafından açıklanan 16 Haziran 2025 tarihli baraj doluluk oranları, tehlike çanlarının ne kadar yüksek sesle çaldığını gözler önüne serdi. Geçtiğimiz kış ve ilkbahar aylarında beklenen yağışların yetersiz kalması ve artan buharlaşma, kentin su rezervlerini geçen yılın aynı dönemine göre yarı yarıya azaltarak kritik bir eşiğe getirdi. Bu tablo, sadece bir istatistiksel veri olmanın ötesinde, milyonlarca İzmirli için önümüzdeki aylarda yaşanabilecek olası su sıkıntısının ve kısıtlamaların habercisi niteliği taşıyor.

İzmir'in can damarı tahtalı'da alarm zilleri çalıyor

İzmir'in içme suyu ihtiyacının çok büyük bir kısmını tek başına karşılayan ve bu nedenle kentin "can damarı" olarak kabul edilen Tahtalı Barajı'ndaki veriler, durumun vahametini en net şekilde ortaya koyuyor. İZSU'nun verilerine göre, 16 Haziran 2025 itibarıyla Tahtalı Barajı'ndaki aktif doluluk oranı, sadece yüzde 13,34 seviyesine gerilemiş durumda. Geçen yıl aynı tarihte bu oranın yüzde 27,93 olduğu göz önüne alındığında, barajdaki suyun bir yıl içinde yarıdan fazla azaldığı görülüyor.

Rakamlarla ifade etmek gerekirse, geçen yıl bu zamanlar barajda 80 milyon metreküp kullanılabilir su bulunurken, bu yıl bu miktar 38 milyon metreküpe kadar düşmüş durumda. 287 milyon metreküp kullanılabilir su hacmine sahip olan devasa bir barajın, aktif doluluğunun yüzde 13 gibi kritik bir seviyeye inmesi, uzmanlar tarafından "kırmızı alarm" olarak nitelendiriliyor. Bu durum, önümüzdeki kurak geçmesi beklenen yaz ayları boyunca, kentin su arz güvenliği konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor.

Gördes ve alaçatı barajları 'sos' veriyor

Tablo, diğer barajlarda da pek farklı değil. Özellikle Manisa sınırları içinde yer alan ve İzmir'e de su sağlayan Gördes Barajı, adeta "can çekişiyor". Barajdaki aktif doluluk oranı, yüzde 2,76 gibi yok denecek kadar az bir seviyeye inmiş durumda. Geçen yıl yüzde 11,22 olan bu orandaki dramatik düşüş, Gördes Barajı'nın artık sisteme neredeyse hiç katkı sunamadığını gösteriyor. 434 milyon metreküplük devasa bir kapasiteye sahip barajda, şu anda sadece 12 milyon metreküp kullanılabilir su kalmış olması, bölgedeki kuraklık sorununun boyutlarını da gözler önüne seriyor.

Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Çeşme'nin su ihtiyacını karşılayan Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'ndaki durum da iç açıcı değil. Geçen yıl yüzde 33,78 gibi görece iyi bir doluluk oranına sahip olan baraj, bu yıl yüzde 10,49'a kadar gerileyerek en kritik seviyelerden birine ulaştı. Yaz aylarında nüfusu milyonları bulan Çeşme gibi bir yarımadanın su ihtiyacını karşılayan bu barajdaki düşüş, bölgedeki turizm işletmecilerini ve yerel yönetimi şimdiden kara kara düşündürüyor. Aynı şekilde, Ürkmez Barajı'nda da doluluk oranı, geçen yılki yüzde 41 seviyesinden yüzde 23'e gerileyerek önemli bir kayıp yaşadı.

Tek umut güzelhisar'da da sular çekiliyor

İzmir'in barajları arasındaki en iyi durumda olan baraj ise, yüzde 62,68'lik aktif doluluk oranıyla Güzelhisar Barajı. Ancak bu "iyi" tablo bile, geçen yılın gerisinde kalmaktan kurtulamıyor. Geçen yıl aynı tarihte yüzde 81,39 doluluk oranına sahip olan Güzelhisar Barajı'nda bile, yaklaşık yüzde 20'lik bir su kaybı yaşanmış durumda. Kentin en istikrarlı su kaynaklarından biri olarak görülen Güzelhisar'daki bu çekilme, genel kuraklık trendinin ne kadar güçlü ve yaygın olduğunun bir başka kanıtı.

Benzer bir durum, kentin bir diğer önemli barajı olan Balçova Barajı için de geçerli. Geçen yıl yüzde 67,63 ile oldukça iyi bir seviyede olan Balçova Barajı'nın doluluk oranı, bu yıl yüzde 43,70'e gerilemiş durumda. Bu da, kentin su kaynaklarının tamamında, istisnasız bir şekilde ciddi bir azalma yaşandığını teyit ediyor.

Peki şimdi ne olacak? uzmanlardan acil tasarruf çağrısı

Barajlardaki bu endişe verici tablo, "İzmir'i zor bir yaz mı bekliyor?" sorusunu gündeme getiriyor. Uzmanlar, mevcut su rezervlerinin, ciddi tasarruf önlemleri alınmadığı takdirde, özellikle kurak ve uzun bir yaz mevsimi yaşanması durumunda yetersiz kalabileceği uyarısında bulunuyor. Bu noktada, hem İZSU gibi kurumlara hem de her bir vatandaşa büyük sorumluluklar düşüyor.

İZSU'nun, su kayıp ve kaçaklarıyla daha etkin mücadele etmesi, basıncı düşürerek şebekedeki su kaybını azaltması ve halkı bilinçlendirme kampanyalarını yoğunlaştırması bekleniyor. İleriye dönük olarak ise, su arıtma ve geri kazanım tesislerinin artırılması, deniz suyundan içme suyu elde etme gibi alternatif su kaynaklarına yönelik yatırımların hızlandırılması, kentin uzun vadeli su güvenliği için kaçınılmaz görünüyor.

Ancak en büyük görev, şüphesiz ki suyu tüketen milyonlarca İzmirliye düşüyor. Uzmanlar, günlük alışkanlıklarda yapılacak küçük değişikliklerle, tonlarca suyun israf edilmesinin önüne geçilebileceğini vurguluyor. İşte her birimizin alabileceği basit ama etkili su tasarrufu önlemleri:

  • Duş Sürelerini Kısaltın: Duş süresini sadece 1 dakika kısaltmak bile, ayda yüzlerce litre su tasarrufu anlamına gelir.

    Deppo Efes'te kantin hizmete açıldı!
    Deppo Efes'te kantin hizmete açıldı!
    İçeriği Görüntüle
  • Muslukları Kapatın: Diş fırçalarken veya tıraş olurken musluğu sürekli açık bırakmak yerine, ihtiyaç anında açıp kapatmak, ciddi bir fark yaratır.

  • Sızıntıları Onarın: Damlatan bir musluk veya sızdıran bir rezervuar, günde onlarca litre suyun boşa akmasına neden olur. Evdeki tüm sızıntıları derhal onarın.

  • Bulaşık ve Çamaşır Makinelerini Tam Dolu Çalıştırın: Makineleri yarı dolu çalıştırmak yerine, tam kapasiteye ulaşmasını beklemek, hem su hem de enerji tasarrufu sağlar.

  • Bahçe Sulamasına Dikkat: Bahçe sulaması için, buharlaşmanın en az olduğu sabah erken veya akşam geç saatleri tercih edin. Mümkünse, damla sulama gibi daha verimli yöntemler kullanın.

Unutulmamalıdır ki, su, sonsuz bir kaynak değil. İzmir barajlarındaki bu alarm veren tablo, iklim değişikliğinin ve kuraklığın artık kapımızdaki bir gerçek olduğunu gösteriyor. Bugün atacağımız her bilinçli adım, yarınlarımızın su güvencesi olacaktır.

Kaynak: HABER MERKEZİ