*İZMİR BAROSU OLAĞAN GENEL KURULU'NDA KONUŞMALAR DEVAM EDİYOR!

İzmir Barosu Olağan Genel Kurulu’nda gerginlik! İzmir Barosu Olağan Genel Kurulu’nda gerginlik!

9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Toplam 13 bin 552 avukatın kayıtlı olduğu İzmir Barosu’nun 2024-2026 Olağan Genel Kurulu, yaklaşık olarak 6 saatlik beklemenin ardından yeterli sayıya ulaşılmasıyla başladı. İki gün sürecek olan Genel Kurul’un ilk gününde; Başkanlık Divanı seçimleri yapıldı. Divan Başkanlığı’na, Avukat Çetin Turan seçildi. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz’ın konuşmasının ardından ardından Av. Zöhre Dalkıran ise İzmir Barosu’nun 2022-2024 yılları faaliyet raporunu okudu. Ayrıca başkan adayları ve grupları adına avukatlar konuşmalar gerçekleştirdi. Genel Kurul’un ikinci gününde ise delegelerini belirlemek için sandık başına gidecek. Toplamda dört liste ile girilen seçimlerde Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı Av. Sefa Yılmaz, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun adayı Av. Sercan Altunordu, Mücadeleci Avukatlar Grubu’nun adayı Av. Tacettin Çolak, İzmir Avukat Hareketi’nin adayı Av. Banu Aşkın İnce başkanlık için yarışacak. Seçimler yarın Kültürpark Celal Atik Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşecek.

DİVAN ÜYELERİ SEÇİLDİ

Başkan adaylarının önergesi ile İzmir Barosu Olağan Genel Kurulu divan Heyet belirlendi. Divan Heyeti Başkanı Avukat Çetin Turan, Divan Başkan Yardımcısı Avukat İsmet Köymen, Sayman Zahide Beydağ Tıraş Öneri ve Yazman Cem Cemal Coşkan oldu. Divan heyetinin belirlenmesinin ardından Divan Başkanı Avukat Çetin Turan bir konuşma yaptı. Av. Turan, yeni anayasa yapma görevinin ilk milletvekili seçimlerinden sonra kurulacak parlamenter demokratik rejim tarafından, toplumun bütün kesimlerini temsil eden mutabakatı sağlayarak yapılması gerektiğini söyledi, "Hukukçuların, baroların, barolar birliğinin ve ülkenin önündeki en büyük hukuki sorun budur" dedi.

‘CUMHURİYET’İN TEMEL DEĞERLERİ SALDIRI ALTINDA’

İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, başkan sıfatıyla yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetin 100’üncü yılını tamamlayıp 101'inci yılına girdiğimiz bugünlerde ne yazık ki cumhuriyetin temel değerlerinin çok ciddi saldırılar altında olduğu bir süreci yaşıyor. Temel değerlerden uzaklaşıldığı ve bu uzaklaşma sürecinin özellikle anayasa temelli olduğunu hepimiz biliyoruz. 1982 anayasası darbe anayasası 177 maddeden ibaret. 117 maddesi 187 defa değiştirildi. Neredeyse tüm maddeleri değiştirildi. Bu değişikliklerin en büyüğü, en çok mevcut siyasal iktidar tarafından gerçekleşti. Bu yetmiyor şimdi yeni bir gündemle yeni bir sivil anayasa tartışması içerisinde, anayasanın ilk 4 maddesinin de mutlaka tartışılması gerektiği yönünde bir açıklamalar var. Bundan yaklaşık 2 ay önce aynı Meclis Başkanı ‘biz bir yeni sivil anayasa yapmalıyız’ diyor. Ama 1921 anayasasını işaret etti. Neden? Çünkü daha Cumhuriyet ilan edilmedi. Dillendirilen konu bu. Anayasanın ilk 4 maddesi. Bununla ilgili tartışmaların devam ettiği bir süreçte biz genel kurulumuzu yapıyoruz” diye belirtti. 

Izmir Baro Baskani Sefa Yilmaz Genel Kurul

‘ÜLKEMİZ HUKUK DEVLETİ İLKESİNDEN UZAKLAŞMIŞTIR’

Yılmaz, “Türkiye Cumhuriyeti, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu çerçeveden bakıp bu çerçeveden değerlendirmek gerekir. Sadece laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin ilkeleri zedelenmiyor. Birçok alanda yurttaşlarımız ve özellikle avukatlar sözel fiziksel ve ekonomik şiddete maruz bırakılıyor” diye vurguladı. “Son 20 yılda 500’den fazla avukat katledildi” diyerek sözlerine devam eden Yılmaz, “Türk Ceza Kanunu’na bazı yeni hükümler ne oldu. Neden avukatlık kanununda ya da Türk Ceza Kanunu’nda böyle düzenlemeler yapılmadı. Aslında var, avukatlık kanununda var ama uygulanmaz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti değil. Her yerde söylüyoruz her alanda ifade ediyor bu kuralların uygulanmamasının ya da alternatifleri uygulanmamasının tek sebebi ne yazık ki ülkemizin bugün hukuk devleti ilkesinden uzaklaşmış olmasıdır” diye vurguladı. 

‘MÜCADELEMİZİN YÜKSELECEĞİ GÜNLER YAKIN’

Yılmaz, “Avukatlık kanunu bize hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak, geliştirmek ve yükseltmek görevini veriyor. Bizler yalnızca adliye saraylarında ya da koridorlarda müvekkillerimizi temsil edemeyiz. Bizim asıl görevimiz hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, temel hak ve özgürlükleri dayanışma içerisinde, yan yana omuz omuza savunabilmektir. Çok farklı şeyler düşünebiliriz, çok farklı siyasi anlayışımız olabilir. Ama bizim yapmamız gereken bugün siyasal iktidarın ısrarla avukatları, baroları bölmek ve itibarsızlaştırmak çabalarına birlikte karşı çıkmaktır. Birlikte mücadelemizin yükseleceği günlerin ben yakın olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Yılmaz ayrıca, “Bu tutuklamalar, bu yanlış kararlar, bu yanlış uygulamalar son bulmalı. Hukuk devleti ilkesine geri dönülmelidir. Meslektaşlarımız Av. Selçuk Kozağaçlı, Av. Can Atalay ve Av. Selahattin Demirtaş yargı kararlarına rağmen bugün hala siyasi tutsak olarak cezaevlerinde. Eğer bu ülkede yaşayan her bir yurttaşın yasa önünde eşit yurttaş olarak kimliği, cinsiyeti, rengi, dili, dini, mezhebi fark etmeksizin bir değeri yoksa, bunun yarın aynı şekilde hukukçular olarak bizlerin yaşaması kaçınılmazdır” dedi.
 

Kaynak: HABER MERKEZİ