Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Semih Çelik isimli saldırgan, Eyüpsultan’da Ayşenur Halil’i, Fatih’te ise İkbal Uzuner’i katletti. Bu iki vahşi cinayet, Türkiye’de kadın cinayetlerinin geldiği boyutları bir kez daha gözler önüne serdi. Kadınların hayatlarını kaybetmesi, ülkedeki can güvenliği ve kadın hakları konularındaki eksiklikleri bir kez daha gündeme taşıdı.

Netanyahu katliamın adını 'Diriliş Savaşı' koydu Netanyahu katliamın adını 'Diriliş Savaşı' koydu

 "Münferit Değil, Sistematiktir"

Kadın cinayetlerine karşı düzenlenen protestoda, İzmir Barosu, “Kadın Cinayetleri Münferit Değil Sistematiktir” sloganıyla dikkat çekti. Baro, cinayetlerin bireysel olaylar olmadığını, bu tür saldırıların altında derin toplumsal sorunların yattığını vurguladı. Baro Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran, iktidara yönelik yaptığı açıklamada, “Her bir kadının ölümü, sadece bir haber olarak kalmamalı. Cinayetlerin ardında duran sistematik sorunlar çözülmeli. Kadınlar artık güvende yaşamak istiyor” dedi.

STK ve Meslek Odaları da Destek Verdi

Protesto, yalnızca İzmir Barosu’nun değil, aynı zamanda çeşitli sivil toplum kuruluşları (STK) ve meslek odalarının da katılımıyla gerçekleşti. Yaşam hakkını savunan yüzlerce kişi, İzmir Barosu’nun önünde toplanarak Alsancak’taki Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne kadar yürüdü. Protestocular, attıkları sloganlarla cinayetlere ve cezasızlık politikalarına karşı tepki gösterdi.

İzmir Barosu’nun kadın hakları konusundaki bu sert duruşu, Türkiye genelinde kadınların yaşadığı tehlikeli koşulları bir kez daha hatırlattı. Baro, kadın cinayetlerine karşı mücadelenin güçlendirilmesi gerektiğini savunurken, bu konuda somut adımların atılmasını talep ediyor.

İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz: “Bu Artık Bir Cins Kırımıdır”

İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, kadın cinayetlerinin sıradan bir şiddet olayı olmaktan çıktığını ve toplumsal bir sorun haline geldiğini belirterek, "Bu bir cins kırımıdır, artık kadınlar sistematik olarak öldürülüyor. Sessiz kalamayız" dedi. Yılmaz, hükümete ve yargıya kadın cinayetlerine karşı daha sert yaptırımlar uygulanması çağrısında bulunarak, mevcut yasaların yeterince uygulanmadığını savundu.

Kadınların her gün sokaklarda can güvenliği kaygısıyla yaşadığını belirten Yılmaz, “Kadın cinayetlerini durdurmak için daha etkili yasal düzenlemelere ve güçlü bir uygulamaya ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

Cinayetler Cezasız Kalmamalı: Adalet Talepleri Yükseliyor

Protestoda yer alan birçok kişi, özellikle kadın cinayetlerine karşı verilen cezaların yetersizliğini eleştirdi. Cinayetleri işleyen faillerin adalet önünde hesap vermesi gerektiğini belirten yaşam hakkı savunucuları, cezasızlık politikasının failleri cesaretlendirdiğini savunuyor. Türkiye’de her yıl onlarca kadının benzer saldırılara kurban gittiği ve faillerin genellikle hafif cezalarla kurtulduğu sıkça dile getirildi.

Kaynak: Haber Merkezi