KAZİM BOZKURT/Küresel iklim krizinin etkileri ve yetersiz yağışlar, Ege’nin incisi İzmir’i modern tarihinin en ciddi su kriziyle karşı karşıya bıraktı. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) tarafından paylaşılan 12 Aralık 2025 tarihli baraj doluluk oranları, tablonun vahametini gözler önüne serdi. Kentin can damarları olan barajlarda su seviyeleri kritik eşiklerin çok altına düşerken, bazı barajlarda kullanılabilir su miktarı tamamen tükendi.

Bornova’da nefes kesen tatbikat: İtfaiye alevlerin arasından can aldı
Bornova’da nefes kesen tatbikat: İtfaiye alevlerin arasından can aldı
İçeriği Görüntüle

Veriler, sadece bir önceki yıla göre değil, barajların işletmeye alındığı tarihten bu yana görülen en düşük seviyelere işaret ediyor. Özellikle nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu merkez ilçeleri besleyen kaynakların tükenme noktasına gelmesi, önümüzdeki günlerde ciddi su kesintilerinin ve radikal tasarruf tedbirlerinin gündeme gelebileceğini gösteriyor.

İki kritik barajda su tamamen bitti

İzmir’in su yönetimindeki en çarpıcı ve korkutucu tablo, Balçova Barajı ve Gördes Barajı cephesinden geldi. 12 Aralık 2025 itibarıyla her iki barajda da aktif doluluk oranı yüzde 0,00 olarak ölçüldü. Balçova Barajı’nda geçen yılın aynı döneminde yüzde 15,63 olan doluluk oranı sıfıra inerken, kullanılabilir su hacmi teknik olarak yok seviyesine geriledi.

Kentin su arz güvenliği için büyük umutlarla inşa edilen ancak gövdesindeki su kaçakları nedeniyle tartışmaların odağında olan Gördes Barajı’nda da durum farksız. Toplam kapasitesi 450 milyon metreküpü aşan devasa barajda, şu an sadece dip suyu olarak nitelendirilen 15,5 milyon metreküp su bulunuyor ve bunun kullanılabilir kısmı "sıfır" olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl bu dönemde barajda az da olsa yüzde 0,82’lik bir aktif doluluk bulunuyordu.

Tahtalı Barajı can çekişiyor

İzmir’in en önemli yüzeysel su kaynağı olarak bilinen ve kentin su ihtiyacının büyük bir bölümünü tek başına sırtlayan Tahtalı Barajı, tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Geçen yıl 12 Aralık’ta yüzde 11,35 doluluk oranıyla kente nefes aldıran barajda, bu yıl aktif doluluk oranı inanılması güç bir seviyeye, yüzde 0,82’ye geriledi.

Toplam kapasitesi 306 milyon metreküp olan Tahtalı’da şu an sadece 2,3 milyon metreküp kullanılabilir su kaldı. Bu miktar, milyonlarca nüfuslu bir metropolün birkaç günlük su ihtiyacını bile karşılamaktan uzak. Menderes ilçesindeki bu devasa rezervuardaki çekilme, kentin su güvenliği için "kırmızı alarm" anlamına geliyor.

Çeşme ve Ürkmez susuzluğa teslim

Turizm cenneti Çeşme’nin su ihtiyacını karşılayan Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı da kuraklıktan nasibini ağır şekilde aldı. Geçen yıl yüzde 15,06 seviyesinde olan doluluk oranı, bu yıl yüzde 2’ye kadar düştü. Barajda kullanılabilir su miktarı sadece 320 bin metreküp olarak ölçüldü. Benzer şekilde Seferihisar ve çevresini besleyen Ürkmez Barajı’nda da aktif doluluk yüzde 6,91’den yüzde 5,53’e geriledi. Bu barajdaki 456 bin metreküplük su rezervi, bölgenin ihtiyaçları düşünüldüğünde denizde bir damla niteliğinde kalıyor.

Güzelhisar tek başına direniyor

İzmir genelindeki bu karamsar tabloda, Aliağa sanayi bölgesine ve kısmen kente su sağlayan Güzelhisar Barajı nispeten daha iyi durumda görünse de düşüş trendinden kurtulamadı. Geçen yıl yüzde 64,23 gibi güvenli bir seviyede olan baraj, bu yıl yüzde 45,95 doluluk oranına geriledi. Şu an sistemde "su var" denilebilecek tek kaynak olan Güzelhisar’da 65,8 milyon metreküp kullanılabilir su bulunuyor. Ancak tek bir barajın, tüm kentin su açığını kapatması teknik olarak mümkün görünmüyor.

Uzmanlar, yağışlı sezonun başlamasına rağmen baraj havzalarına yeterli su düşmemesinin krizin boyutunu derinleştirdiğini belirtiyor. Acil önlemler alınmaz ve beklenen yağışlar gelmezse, İzmir’i 2026 yılında çok daha zorlu günlerin beklediği aşikâr.

Kaynak: HABER MERKEZİ