İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binası önünde dört gündür süren ve kentin gündemine oturan işçi eylemi, Pazartesi günü yapılacak kritik toplantı öncesinde askıya alındı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın 1, 2, 3 ve 9 No’lu şubelerine bağlı İZENERJİ, İZELMAN ve İZFAŞ çalışanları, üç aydır yatırılmayan sosyal hakları ve mesai ücretleri için başlattıkları oturma eylemini sonlandırdı.
Belediye binası önünde sonlanan eylem, bir zaferden çok, yönetime verilen son bir mühlet niteliği taşıyor. Sendika yetkilileri, Pazartesi günü işverenle masaya oturacaklarını ve bu görüşmeden çıkacak sonuca göre yeni "yol haritasını" kamuoyuyla paylaşacaklarını açıkladı.
'Ekmeğin olmadığı yerde barış da olmaz'
İşçilerin sabrını taşıran süreç, aylardır devam eden ödeme gecikmeleri ve verilen sözlerin tutulmaması oldu. Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, eylemin nedenlerini ve gelinen noktayı net bir dille özetledi. Gül, "Biz emekçi arkadaşlarımızın 3 aydır mesailerini, gıda kartlarını alamadıkları ve havuzdaki arkadaşlarımızın işbaşı yapması için cuma gününe kadar oturma eylemi yapacağımızı söyledik. İşveren tarafından artık somut bir adım bekliyoruz" dedi.
Dört gündür belediye yönetiminden bir görüşme talep ettiklerini ancak bir yanıt alamadıklarını belirten Gül, özellikle İZFAŞ’tan çıkışı yapılan çalışanların mağduriyetine dikkat çekti. Gül, "İZFAŞ’tan çıkışı yapılan arkadaşların diğer şirketlerde işe başlatılması konusunda bir anlaşma sağlanmıştı ancak salı günü mülakatlar aniden durduruldu. Bu durum iş barışını temelden sarsıyor. Bizim sloganımız net: İş yoksa barış yok. Ekmeğin olmadığı yerde barış da olmaz. Bu süreç böyle devam ederse, mücadeleye kaldığımız yerden çok daha güçlü devam ederiz” diyerek gözdağı verdi.
'Bizi bireysel kavgalara dahil etmeyin'
Eylemin gölgesinde, sendikanın gündemini meşgul eden bir diğer konu ise geçmişte yaşanan 7 günlük grevle ilgili açılan bir dava oldu. Ercan Gül, bu davanın, işçilerin hak arayışını gölgelemek ve sendikayı yıpratmak için kullanıldığını iddia etti. Gül, davanın "bireysel kavgaların" bir parçası haline getirilmesine sert tepki gösterdi.
Gül, süreci şöyle anlattı: "İzmir’de 7 gün süren tarihi bir grevimiz vardı. O grevde yaşananlara istinaden kendine misyon biçen 2 avukat bize dava açtı. Bugün bu dava görüldü. Müşteki sıfatına Cemil Başkanı (Tugay) yazmışlar ama kendisi davaya katılmadı, avukatlar da gelmedi. Sunulan görüntülerin sesinde sıkıntı vardı ve dava ertelendi. Bizleri kasıtlı olarak bireysel bir kavganın içine çekmeye çalışıyorlar. 1 haftadır bizi tartışılır hale getirdiler. Bireysel kavgaların bizim üzerimizden sürdürülmesi doğru değil. Bizi bu sürece dahil etmeyin.”
'Biz siyasi kurum değiliz, işçinin yetkisini kullanıyoruz'
Genel-İş 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal da, eylemin kamuoyuna "kişisel sorunlar" varmış gibi yansıtılma çabasına tepki gösterdi. Topal, mücadelenin siyasi veya bireysel bir zemine çekilmesine izin vermeyeceklerini vurguladı.
"Salı gününden beri eylemimizi sürdürüyoruz. Belediye tarafından olumlu ya da olumsuz bir görüşme yapılmadı. Cemil Başkan geldiğinde kendisiyle görüşmeyi umut ediyoruz" diyen Topal, şöyle devam etti:
"Kamuoyunda kişisel sorunlar varmış gibi gösteriliyor. Sendikacı arkadaşlarımız bu eylemleri asla bireysel bir zemine çekmez. Biz siyasi bir kurum değiliz; biz sadece işçinin bize verdiği yetkiyi kullanıyoruz. Eğer işçi alacağını alamıyorsa, bizim tek derdimiz onun hakkını sonuna kadar savunmaktır. Bunu başka bir zemine çekmek, iş barışına da kente de kimseye fayda sağlamaz."
Topal, açılan davaya da atıfta bulunarak, "Mahkemeden çıktık, ‘çeşme akarken tası dolduralım’ diyerek dava açmışlar. Bizim derdimiz bu değil" dedi.
Gözler pazartesi günkü kritik toplantıda
Oturma eylemine ara veren DİSK/Genel-İş üyesi binlerce işçi ve sendika yönetimi, şimdi tüm dikkatini Pazartesi günü yapılması planlanan toplantıya çevirdi. Hem Ercan Gül hem de Engin Topal, Pazartesi günü sendika yönetim kurullarının bir araya gelerek belediye ile yapılan görüşmelerin sonucunu değerlendireceğini ve buna göre yeni bir mücadele kararı açıklayacaklarını belirtti. İşçilerin 3 aylık alacaklarının ödenip ödenmemesi ve İZFAŞ çalışanlarının durumunun netleşmesi, İzmir'de iş barışının devam edip etmeyeceğini belirleyecek.