9 Eylül Gazetesi'nden Utku ÇELİK'in haberine göre: İzmir'de, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılan ve "Katliam Yasası" olarak adlandırılan değişikliklere karşı hayvan hakları savunucuları, geniş katılımlı bir miting düzenledi. Çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşunun destek verdiği mitingde, yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'nde açılan davanın sonucu bekleniyor. Hayvan hakları savunucuları ve muhalefet belediyeleri, yasanın yarattığı tehlikeye karşı birlikte mücadele etme kararlılığını vurguladı.
"NEFRET SÖYLEMİ VE KUTUPLAŞTIRMA POLİTİKALARI HAYVANLARI HEDEF ALDI"
İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları adına Pınar Alp Asil ve Kaan Gencer tarafından okunan basın açıklamasında, aylardır hayvanlara karşı yürütülen nefret söylemine dikkat çekildi. İktidar ve ortaklarının toplumu kutuplaştırmak için hayvanları hedef gösterdiği vurgulandı. 5199 sayılı yasanın tartışmaya açıldığı günden bu yana toplumdaki kutuplaşmanın derinleştiği ve iktidar yanlılarının "ötekileştirme" politikalarının arttığı ifade edildi.
"SOKAK HAYVANLARI NEDEN 'NEFRET NESNESİ' İLAN EDİLDİ?"
Basın metninde, sokak hayvanlarının, özellikle yerel seçimler öncesinde AKP, Yeniden Refah Partisi ve Büyük Birlik Partisi gibi siyasi partiler tarafından hedef gösterilerek "canavarlaştırıldığı" belirtildi. AKP ve ittifakının, yerel seçimlerde aldığı yenilginin ardından hayvanlara ve hayvanseverlere yönelik "başıboş", "saldırgan", "hastalıklı" gibi ifadelerle nefret söylemi geliştirdiği ve bilimsellikten uzak bir tutum sergilediği kaydedildi. Yüzyıllardır insanlar ile iç içe yaşayan sokak hayvanlarının, bilinçli bir şekilde "nefret nesnesi" haline getirildiği vurgulandı.
"AKP, 'KISIRLAŞTIR-AŞILA-YERİNE BIRAK' MODELİNİ NEDEN UYGULAMADI?"
Hayvan hakları savunucuları, AKP'nin 2004 yılında çıkardığı yasada yer alan "kısırlaştır-aşıla-yerine bırak" modelini neden uygulamadığını sorguladı. Hayvan üretimi ve ticaretinin yasaklanması, kısırlaştırma seferberliği başlatılması gibi önlemler alınması durumunda sokak hayvanı popülasyonunun kontrol altına alınabileceği ifade edildi. AKP'nin sorumluluklarını yerine getirmek yerine, artan hayvan popülasyonunu bahane ederek hayvanları hedef gösterdiği vurgulandı.
"ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLİRKEN HAYVANLARDAN BAHSETMEK SAMİMİ DEĞİL"
Hayvan hakları savunucuları, iktidarın "önce çocukların yaşamı" söylemine tepki gösterdi. Önlenebilir hastalıklardan ölen çocuklara, yoksulluğa, çocuk işçiliğine ve çocuk istismarına dikkat çeken eylemciler, iktidarın çocukların yaşam hakkını koruyamadığını vurguladı. Çocuk yaşta evliliklerin önünü açan, tarikat ve cemaatlerde yaşanan çocuk istismarını görmezden gelen iktidarın, hayvanlar üzerinden toplumu manipüle etmeye çalıştığı ifade edildi.
"MUHALEFET BELEDİYELERİ, 'KATLİAM YASASI'NA KARŞI DİRENMELİ"
Hayvan hakları savunucuları, muhalefet belediyelerine, "Katliam Yasası"na karşı direnme çağrısında bulundu. CHP başta olmak üzere tüm muhalefet partilerine, yasanın uygulanmaması için gerekli adımları atmaları gerektiği vurgulandı. Hayvan hakları savunucuları, "Katliam Yasası"na karşı mücadelenin süreceğini ve hayvanların yaşam hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti.