9 Eylül Gazetesi’nden Utku Çelik’in haberine göre, Çevreme Duyarlıyım ve Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi kapsamında Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce ilçedeki 99 okulda imam, hatip, vaiz, müezzin ve kuran kursu öğreticisi görevlendirmeleri yapıldığı bildirildi. Görevlendirmelerin tamamının AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı tarafından yaptırılan ve adını taşıyan Bilal Saygılı Camii’nden gerçekleştirildiği ileri sürülürken, projenin Bornova’daki ilkokul, ortaokul ve liselerde başlatılması istendi.
“İmam, Kayyım müezzin, Kuran kursu öğreticisi”
Bornova İlçe Müftüsü Fethullah Yavuz, ÇEDES projesini uygulamak için harekete geçti ve Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne (MEM) resmi yazı gönderdi. Müftülük tarafından görevlendirilen “imam, kayyım müezzin, Kuran kursu öğreticisi” unvanlı kişilerin ve okulların isimlerinin yer aldığı 99 kişilik liste, Bornova MEM’e iletildi.
Eğitim Sen İzmir 1 no’lu Şube Başkanı Nafiz Ceylan
Öğretmen dışarda imam içerde
MEB’in uygulama için İzmir’in de aralarında olduğu pilot iller belirlediğinin, gelen tepkiler nedeniyle bu projenin uygulamaya geçirilmediğini aktaran Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 1 No’lu Şube Başkanı Nafiz Ceylan, Bornova'da bugün bazı okullara din görevlilerinin gittiğini öğrendiklerini belirtti. Ceylan, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu hizmet projesi kapsamındaki okullarda din görevlilerinin görevlendirilmesinin yanlış olduğunu yıllardır dile getiriyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İzmir'de bu uygulamanın yapılmayacağını söylemişti. Ancak bu hafta içinde Bornova'da bazı okullara din görevlilerinin gittiğini öğrendik. Okullarda dersi öğretmen verir, Milli Eğitim Bakanlığı dışarıdan başka birini getiremez, ders veremez ve ders saatinde de o öğrencinin öğretmeninin dışarıya çıkarılıp bir din görevlisinin sınıfa girip eğitim vermesi kabul edilemez." dedi.
Bu kişiler nereden gelecek?
Ceylan, okullarda eğitimi öğretmenlerin vermesi gerektiğini ve dışarıdan gelen din görevlilerinin pedagojik formasyonlarının olmadığını belirterek "Bu gelen kişilerin okulda çocukların gelişim ve becerilerini bilmiyor. Öğretmenlik yapacak durumda olmayan kişilerin ne şekilde görevlendirildiğini bilmiyoruz. Diyanet mi, Vakıflar mı, tarikatlardan mı bu kişilerin geldiğini bilmiyoruz. Öğretmen ders verir, okullarda din görevlileri ve öğrenim durumu bilinmeyen insanların okullara girmesi yanlış" ifadelerini kullandı.
“Eğitim dinselleştiriliyor”
Ceylan, çocukların ders saatleri dışında camilere götürülmesinin de velilerin izni alınmadan yapılamayacağını belirtti. Ceylan "Çocuklara orada ne verileceğini, ne eğitim verileceğini, velilerden izin alınmadan okulların ya da okul müdürlerinin böyle bir karar alması yanlıştır. Eğitim-Sen olarak bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz. Öğrencilerin güvenliği ortada ve dışarıdan gelen kişilerin çocuklara nasıl yaklaşacağını bilmiyoruz. Velilere de bunun asla olmaması gerektiğini söylüyorum. Neden çocuklar ders dışında bilim çalışmalarına katılmıyor? Neden çocuklar ders dışında spor salonlarını kullanamıyor? Spor yapmaları için Gençlik Spor Müdürlüğü ile ilgili protokoller imzalanmıyor da camilerde görevlendirmeler yapılıyor. Eğitimi dinselleştirme çabası içinde olan bu hamleler yanlıştır. Milli Eğitim Bakanlığı üzerine düşen görevi yapmamaktadır." dedi.
Eğitim İş İzmir 1 no'lu Şube Başkanı Özgür Şen
"Gericileşme hareketi olarak görüyoruz"
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Özgür Şen, Eğitim-İş olarak bu duruma her zaman karşı olduklarını belirterek, "Bu karşı olmamızın en temel nedeni bizlerin laik ve bilimsel eğitimi savunmasıdır. Protokolde pedagojik formasyon olmayan din görevlilerinin okullarda görevlendirilmesini kapsıyor. Biz bunu bir gericileşme hareketi olarak görüyoruz ve Eğitim-İş olarak buna karşıyız" dedi. Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün, Bilal Saygılı Camii'nden yapılan görevlendirme ile 99 din görevlisini öğretmenler dururken okullara görevlendirdiğini de ekledi.
Basın açıklaması yapılacak
Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapacaklarını belirten Şen, "Cuma günü saat 12.30'da Bornova İlçe Milli Eğitim önünde Genel Başkanımızın katılımıyla bir basın açıklaması yapacağız." diyerek vatandaşları basın açıklamasına davet etti.
Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat
"Laiklik kamusal, parasız eğitimdir"
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, Yusuf Tekin'in bakanlığı döneminde kamusal eğitime yönelik saldırıların arttığını belirterek, "Eğitimin laik olmasını bir politik, ideolojik mesele gibi savunduğumuzu sanıyorlar. Laiklikten kastımız, çocukların dünya ölçeğinde eğitim alıp kamusal, yani parasız şekilde eğitim almasını sağlamaktır" dedi.
"Eğitimin siyasallaşması ve dinselleşmesi kabul edilemez"
Kalafat, eğitimin dinsel motiflerle yeniden yapılandırılmaya çalışıldığını ifade ederek, "İki yıl önce ÇEDES meselesiydi, sonra tarikat meselesi oldu. Bugün de camilerden okullara personel gönderilmesi meselesine kadar giden bir süreç izliyoruz. Eğitimin siyasallaşması ve dinselleştirilmesi kabul edilemez" dedi. Pedagojik formasyonu olmayan unsurların okullarda eğitim vermesine karşı olduklarını belirten Kafalat, bilim dışı yöntemlerin okullara sokulmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.
"Okul dışındaki bir etkinliğe izinsiz gönderilemez"
Kalafat, çocukların herhangi bir sosyal, sportif veya kültürel etkinliğe giderken veli iznine tabi olduğunu belirterek, "Milli Eğitim kanunlarında çok açık ve nettir. Çocuklarımızın okul dışındaki bir etkinliğe iznimiz olmadan gönderilmesini onaylamıyoruz. Bu durumu durdurmanın en güçlü yöntemi, velilerin okullara dilekçe vermesidir" dedi.
"Çocukların üzerinden birilerine ayar vermek doğru değil"
Kalafat, eğitimin dinselleştirilmesinin ülkenin en azından yarısını yok saymak anlamına geldiğini belirterek, "Laik kesimi yok saymak, bir iktidarın yapmaması gereken bir şeydir. Çocukların ayarıyla oynamak doğru değil. Çocuklar üzerinden birilerine ayar vermek de doğru değil" ifadelerini kullandı.