İzmir, tarihinin en kurak yazlarından birini yaşarken, bunun bedelini gece musluklarından akmayan sularla ödüyor. Yaz aylarında artan su tüketimi ve yağışların yetersiz kalmasıyla alarm veren barajlardaki su seviyeleri, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi'ni (İZSU) radikal tedbirler almaya itmişti. 6 Ağustos'ta başlayan ve kentin 12 metropol ilçesini kapsayan planlı ve dönüşümlü gece kesintilerinin, Eylül ayının sonuna kadar uzatıldığı açıklandı. Milyonlarca vatandaşı doğrudan etkileyen bu karar, İzmir'in su kaynaklarının ne denli kritik bir eşikte olduğunu ve kuraklık tehlikesinin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Gece saat 23.00 ile sabah 05.00 arasında uygulanan kesintiler, İzmirlilerin günlük yaşam alışkanlıklarını değiştirmeye zorlarken, kentin uzun vadeli su yönetimi stratejilerine dair de ciddi soru işaretleri yaratıyor.
12 ilçe karanlıkta ve susuz
İZSU tarafından alınan uzatma kararı, İzmir'in en yoğun nüfuslu ve su tüketiminin en yüksek olduğu 12 ilçeyi doğrudan etkiliyor. Su kesintisi uygulanacak ilçeler; Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Menemen, Gaziemir, Bornova, Buca, Karabağlar, Balçova, Konak, Narlıdere ve Güzelbahçe olarak sıralanıyor. Bu ilçeler, İzmir'in adeta kalbini oluşturuyor ve milyonlarca insana ev sahipliği yapıyor. Uygulama, "dönüşümlü" bir modelle, yani iki günde bir olacak şekilde planlandı. Bu, bir gece suyu kesilen bir bölgeye ertesi gece su verileceği, ancak ondan sonraki gece tekrar kesinti yaşanacağı anlamına geliyor. Bu durum, özellikle gece çalışanlar, küçük çocuğu olan aileler ve sağlık sorunları nedeniyle suya sürekli ihtiyaç duyan vatandaşlar için ciddi zorluklar yaratıyor. Kesintilerin gece saatlerinde yapılıyor olması, gündelik hayatı daha az etkileme amacı taşısa da, su depoları olmayan haneler için büyük bir problem teşkil ediyor.
Kesinti takvimi güncellendi
İZSU, kesintilerin Eylül sonuna kadar nasıl bir takvimle uygulanacağını da detaylı bir şekilde açıkladı. Buna göre, metropol alan iki ana bölgeye ayrıldı.
-
Birinci Bölge: Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Menemen'in bir kısmı, Bornova'nın bir kısmı, Gaziemir'in bir kısmı ve Menderes'in bazı mahallelerini kapsayan bu bölgede, sular 19, 21, 23, 25, 27 ve 29 Eylül tarihlerinde, saat 23.00 ile 05.00 arasında kesilecek. Yani bu bölgede oturanlar, tek sayılı günlerin gecelerinde susuz kalacak.
-
İkinci Bölge: Karabağlar, Konak, Bornova'nın diğer mahalleleri, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Buca ve Gaziemir'in kalan mahallelerini içeren bu bölgede ise kesintiler 20, 22, 24, 26, 28 ve 30 Eylül tarihlerinde, yine aynı saat aralığında uygulanacak. Bu bölge sakinleri de çift sayılı günlerin gecelerinde sularının akmayacağını bilerek hazırlık yapmak zorunda kalacak.
Vatandaşların, kendi mahallelerinin hangi bölgede yer aldığını ve kesinti günlerini İZSU'nun resmi internet sitesinden detaylı olarak öğrenmeleri büyük önem taşıyor.
Neden kesinti yapılıyor: Barajlar alarm veriyor
Bu geniş çaplı kesintilerin arkasındaki temel neden, İzmir'i ve tüm Ege Bölgesi'ni etkisi altına alan şiddetli kuraklık. Yetersiz yağışlar ve rekor seviyelere ulaşan sıcaklıklar, kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlardaki su seviyelerini tarihi dip noktalara çekti. İzmir'in ana su kaynakları olan Tahtalı, Balçova, Gördes ve Ürkmez barajlarındaki doluluk oranlarının kritik seviyenin altına düşmesi, İZSU yönetimini bu zorunlu tedbiri almaya itti. Amaç, mevcut suyu en tasarruflu şekilde kullanarak, sonbahar ve kış yağışları başlayana kadar kenti tamamen susuz bırakmamak. Yetkililer, bu kesintilerin, barajlardaki suyun daha uzun bir süre yetmesini sağlamak ve ani, plansız ve daha uzun süreli kesintilerin önüne geçmek için "zorunlu bir önlem" olduğunu vurguluyor. Ancak bu durum, iklim krizi ile mücadele ve sürdürülebilir su kaynakları yaratma konusunda daha radikal ve kalıcı çözümlerin ne kadar acil olduğunu da ortaya koyuyor.
Vatandaş tepkili: "Çözüm bu mu"
Ağustos ayından beri devam eden ve şimdi de Eylül sonuna kadar uzatılan su kesintisi kararı, İzmirliler arasında tepkiyle karşılandı. Sosyal medyada ve yerel platformlarda birçok vatandaş, kesintilerin günlük yaşamlarını olumsuz etkilediğini belirterek, İZSU'nun su yönetimi politikalarını eleştirdi. Özellikle su depoları olmayan apartmanlarda yaşayanlar, gece ihtiyaçları için su bulmakta zorlandıklarını dile getirdi. Bazı vatandaşlar, "21. yüzyılda metropol bir şehirde planlı su kesintisi yaşamak kabul edilemez. Yıllardır kayıp-kaçak oranları konuşuluyor, altyapı neden yenilenmiyor?" şeklinde tepkilerini dile getirirken, bazıları ise kuraklığın ciddi bir sorun olduğunu kabul ederek, "Kesinti çözüm değil, kalıcı projeler üretilmeli. Deniz suyunu arıtma tesisleri neden daha hızlı ilerlemiyor?" gibi sorularla çözüm odaklı eleştirilerde bulundu. Bu tepkiler, halkın sadece anlık çözümler değil, aynı zamanda İzmir'in su geleceğini garanti altına alacak vizyoner projeler beklediğini gösteriyor.