6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybedenlerin oluşturduğu Adalet Peşinde Aileleri Platformu, deprem sanıklarının 11. Yargı Paketi'nde denetimli serbestlik düzenlemesini içeren 27. madde kapsamından muaf tutulması talebiyle TBMM'nin Dikmen Kapısı önünde açıklama yaptı. Adıyaman'da abisinin kamu binasında hayatını kaybettiğini belirten Celal Gezer, TBMM'deki milletvekillerine seslenerek, şunları söyledi:

"Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Deprem altında doğan çocuğun suçlusunu mu affetmeye çalışıyorsunuz? Gözümüzün önünde yanan, fırına düşen insanın suçlusunu mu affetmeye çalışıyorsunuz? Gerçekten bunu mu yapmaya çalışıyorsunuz? Lütfen bunu kendinize sorun. Biz sadece kendimiz için burada değiliz. Elbette biz üç yıldır bu kabusla uyanıyoruz. Kabus olmasın diliyoruz gerçekten ama değil; gerçek hayata uyanıyoruz. Sadece kendimiz için değiliz. Yarın, öbür gün bu mikrofonlar başka bir deprem bölgesinde bir başkasına uzatılacak; belki İstanbul'da, belki Bingöl'de, belki yine Adıyaman'da, bilmiyoruz. Ama yine bir depremzedeye, depremde hayatını kaybeden birinin yakınına uzatılacak. Burada bulunan insanların bir tanesi ölmüş olacak belki de. Polis arkadaşlarımız ölecek belki de. Fark etmiyor. Gerçekten ne yaptığınızın farkında mısınız, tüm partiler? El kaldırıp indiriyorsunuz ama neye el kaldırıp indiriyorsunuz? Halkı dinleyin. Halkın temsilcisisiniz. Bize bir söz verildi. Depremden sonra denildi ki suçlular suçunun karşılığını bulacak. Affedilmek mi? Bizim tek bir talebimiz var: 27. maddenin geri çekilmesi. Bu 27. madde basit gibi görünüyor ama değil. Resmi olarak 53 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bu insanların kanı yerde mi kalsın? Bu katiller elini kolunu sallaya sallaya gözümüzün önünde dolaşsın mı? Onlar betonun altında, soğukta hayatını kaybetti. Biz kahırdan mı ölelim?"

N T Q2 N Dkx Mz Prof Dr Hasan Sozbilir Izmir Tuzla Fayinin Suresi Doluyor 7 Buyuklugunde Deprem-2

"BU DEVLETİN BENİM BABAMA VERMEK ZORUNDA OLDUĞU BİR ADALET BORCU VAR"
Ebrar Sitesi'nde ailesini kaybeden Tuğçe Demir, "Ben bir polis kızıyım ve şu an karşımda yüzlerce polis var. Benim babam 90'ların özel harekatçısıydı ve 25-30 sene polis olarak bu devlete hizmet etti. Bu devletin benim babama vermek zorunda olduğu bir adalet borcu var. Tüm milletvekillerine tek bir şey söylüyorum: Sizin çocuğunuz, sizin anneniz, sizin babanız eğer o enkazın altında kalsaydı ve siz o enkazdan onları çıkartmaya çalışırken, babamı çıkartırken, kardeşimi çıkartırlarken onlara yetişemezken orada olsaydınız, ne hissederdiniz? Ve bir polis kızı olarak hayır demenizi istiyoruz. 27. maddeye hayır. Biz nöbetimizi sonuna kadar devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.

"SİZ VEKİLSİNİZ, BİZ ASILIZ. AFFEDEMEZSİNİZ"
Hatay Kupik Apartmanı'nda oğlunu kaybeden Hasan Karagöz, Cumhurbaşkanı'na adalet çağrısında bulundu. Adıyaman İsias Otel'de oğlunu kaybeden Ali Ekber Tan, "Tek sorun suçluların affedilmesi. Biz bu suçluları affetmiyoruz ve asla pes etmeyeceğiz. 27. maddeyi kime sordunuz? Birileri bunları affetmek istiyor. Siz vekilsiniz, biz asılız. Affedemezsiniz" dedi. İsias Otel'de kızını kaybeden Ruşen Yücesoylu Karakaya ise "Biz affetmiyoruz. Kıbrıs'taki hiçbir kimse çocuklarımızı öldürenleri affetmedi, affetmeyecek. Biz adalet istiyoruz" ifadesini kullandı. Adıyaman Hasoğlu Apartmanı'nda kardeşi ve yengesini kaybeden Hüseyin Göksu, "Üç yıldır adalet bekliyoruz. 27. maddeye hayır, deprem suçluları muaf tutulsun. Nefes alamıyorum. Ben buradan Adıyaman'a dönünce mezarın başına hangi yüzle gideceğim" dedi.

780X411 Izmir Depremi Sonrasi Harekete Gecildi Bunu Yapana 5 Yil Hapis 1604902880750 3-1

"SİZ KAN KOKUSUNU BİLİYOR MUSUNUZ, ÖLÜM KOKUSUNU BİLİYOR MUSUNUZ?"
Kahramanmaraş Ebrar Sitesi'nde bin 480 kişinin öldüğünü belirten ve ailesini kaybeden Fatma Irmak, "Biz öldürüldük, yalnızdık, kurtarılmadık. Bize ailelerimiz çöp poşetinde verildi. Ne hakla? Siz yüzlerce insanın arasından ailenizi aradınız mı? Siz kan kokusunu biliyor musunuz, ölüm kokusunu biliyor musunuz? Eğer 27. madde kabul edilirse, bu ülkenin üzerinden kan kokusu hiç gitmeyecek. Kabul etmiyoruz, helalleşmiyoruz" ifadelerini kullandı.

Izmir Deprem Raporu 1-1Hatay Rönesans Rezidans'ta ailesini kaybeden avukat Yeşim Toplu da "Ben Rönesans'ta annemi, babamı, kız kardeşimi parça parça çıkartıp çöp poşetlerine koydum. Hayatta affetmem, hayatta helalleşmem. Onların katilleri cezalandırılmadan buradan da gitmeyeceğiz. Buradan bu yasa geçmeyecek, nöbet tutacağız. Ne olur, Cumhurbaşkanı sözünü tutsun. Milletine yapılanın hesabını soracağını söyledi. Ne olur tutsun. Ben avukat olarak Rönesans'ın duruşmalarına her gittiğimde kahroluyorum. O sanıkları zorla içeride tutuyoruz. Bu madde geçerse nasıl tutacağız? Ben aileme Rönesans'ın enkazında söz verdim, 'Unutmayacağım size yapılanları, affetmeyeceğim, helalleşmeyeceğim'" diye konuştu.

Kandilliden Istanbula Deprem Uyarısı 784204

"53 BİN KİŞİ NE DEMEK, BİLEN VAR MI?"
Hatay Elit Apartmanı'nda eşi ve iki kızını kaybeden Mümtaz Gövce, şu ifadeleri kullandı:

"Biz bir afet yaşadık. Katliam gibi bir afet yaşadık. 11 ilde aynı anda bir katliam oldu. Burada rakamlar konuşuluyor. 53 bin kişi ne demek, bilen var mı? Bir babanın, bir annenin, bir dedenin o soğukta, o kışta 5. gün, 6. gün, 8. gün cenazeleri çıktı. Buradan vatandaşa şunu soruyorum: Hayatınızda hiç cenaze kokusu aldınız mı? Bir enkazdan, bir betonun altından nasıl can çıkarılır? Nasıl imkansızlıklar içinde başarılır? Bunu bilen var mı? Biz burada bugün o binaların yıkılmasına sebep olan inançsız, imansız, ahlaksız insanların suçlarının adaletin yanında olmasını istemiyoruz. Adalet affetmek değildir. Benim adaletimi sağlayacaksın. Benim evladım, bu insanların canları burada mahvoldu. Bizim adaletimizi sağlayacaksın. Bu insanlar paralarını aldılar, peşkeş çektiler, ihalelere fesat karıştırdılar, betondan çaldılar, maldan çaldılar; bir de benim canımı aldılar. Biz bunu kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz."

N T Q2 N Dkx Mz Prof Dr Hasan Sozbilir Izmir Tuzla Fayinin Suresi Doluyor 7 Buyuklugunde Deprem-1

"İÇİMİZ KAN AĞLIYOR"
Hatay Rana Apartmanı'nda anne ve babasını kaybeden, annesine ait enkazdan fular bulduğunu belirten avukat Eren Can, şöyle konuştu:

"Bugün burada önce engellenmeyi yaşadık. Annem Hatice Can'ı, babam Mithat Can'ı ve 33 komşumuzu kaybettim. Biz bugün, üç sene sonra adaletin sağlanması için buraya geldik. Çünkü Rana Apartmanı'nda bir dava bile açılmadı. Şimdi 11. Yargı Paketi'nin 27. maddesiyle suçlulara af getirilirken, infaz indirimi getirilirken, bizlerin yaraları sarılmadı, adalet sağlanmadı. Evet, öfkeliyiz; evet, acılıyız. Ama öfkemiz, acımızdan büyük; içimiz kan ağlıyor. Bizler, kimimiz mezarına sarılamadı bile, kimimiz son kez vedalaşamadı. Dört gün, beş gün enkaz başında bekledik. Ve o gün orada olmayanlar, o gün orada olmayanlar bugün, ne yazık ki… Ne yazık ki ben bir hukukçu olarak utanç duyuyorum. Çünkü Türkiye'de ne yazık ki adalet sağlanmıyor.

Izmir Deprem 1İnfaz indirimiyle sadece deprem suçları değil, topluma karşı işlenen bütün suçlar affediliyor bu yargı paketiyle. Kadına yönelik ağır şiddet de affediliyor. Kasten öldürmenin erkeğe karşı olanı affediliyor, infaz indirimi yapılıyor; kadına karşı olanı kapsam dışı tutuluyor. Bu yargı paketinin 27. maddesi topyekun kabul edilemez bir haldedir. Bakın, ben enkazdan sadece annemin bir fularını bulabildim. Bugün annemden geriye, onu özlediğimde sarılabileceğim tek şey bir fular var. Bizler bu acıyı yaşarken suçların affedilmesini asla, asla kabul etmiyoruz. Milletvekillerine bir kez daha buradan sesleniyoruz: Bu yasa maddesini geri çeksinler. Toplumun vicdanıyla, toplumun adalet duygusuyla oynamasınlar. Çünkü adalet, ekmek gibi, su gibi bize lazım. Biz intikam istemiyoruz. Biz adalet istiyoruz."

B535Aee0Deprem2"CUMHURBAŞKANI'NIN ADALETİ BUYSA, BİZ BU ADALETE İNANMIYORUZ, KABUL ETMİYORUZ"
Hatay Elit Apartmanı'nda öğretmen olan oğlunu ve torununu kaybeden Haydar Kartay, "Bir yıl önce devlet benim oğlumu öğretmen olarak oraya atadı. Ben kamyonetin arkasında, o buz gibi havada çocuklarımı getirmek zorunda kaldım. Donmuşlardı. Altı gün sonra çocuklarımı enkaz altından, arkadaşlarımla ve orada yaşayan insanlarla birlikte çıkarttım" dedi.

Depremin ertesi gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Suçlular mutlaka adalet önünde hesap verecek" dediğini hatırlatan Kartay, "Eğer Cumhurbaşkanı'nın adaleti buysa, biz bu adalete inanmıyoruz, kabul etmiyoruz. İlla burada herkes kendi adaletini kendisi sağlayacaksa, onu biz de sağlayabiliriz. Ne Adalet Bakanı'na ne de başka bir şeye ihtiyacımız var. Biz insani ve vicdani olarak buradayız. Sadece kendi çocuğumun ve torunumun hakkı için değil, 53 bin kişinin hakkını savunmak için buradayız" diye konuştu.

Izmir De Deprem Dayanismasi Soyer Acil Listeyi Paylasti 128169

"BİZİM İÇİMİZE SU SERPİN, ATEŞLE GELMEYİN"
Depremde eşini ve üç çocuğunu kaybeden Mehmet Doğan, depremden geriye sadece fotoğrafların kaldığını belirterek, "Biz bunu mu hak ettik? Ya bunların hesabını biz kime soracağız? Bizim tek bir isteğimiz var: 27. maddeye hayır. İçimiz yanıyor. Bizim içimize su serpin, içimize körükle ateşle gelmeyin. İçim yanıyor. Adaletten başka bir şey istemiyorum" dedi.

"ONLAR BİR KERE ENKAZ ALTINDA KALDIRLAR, BİZ HER GÜN ENKAZ ALTINDAYIZ"
Kahramanmaraş Ebrar Sitesi'nde polis oğlunu, iki torununu kaybeden ve gelininin iki ayağını kaybettiğini belirten Metin Şimşek ise şöyle devam etti:

"Ben 61 yaşında oğlumun mücadelesini veriyorum. Polis olduğu halde devletin mücadele etmesi gerekir. Oğlumun hakkını koruması lazım. Ama ben 61 yaşında mücadele ediyorum. 27. maddeyi çıkarıyorlar, suçluları affediyorlar. Nasıl affediyorlar? Ben beş gün enkazın başında bekledim. Elimizle dokunduk ama üzerlerinde tonlarca beton vardı. Bir şey yapamadık. Beşinci gün kendi imkanlarımızla çıkardık. Onlar bir kere enkaz altında kaldılar; biz her gün enkaz üstümüze yıkılıyor. 27. maddeyi kabul etmiyoruz. Hakkımızı helal etmiyoruz."

"İNSANLARIN ADALETE OLAN İNANCINI BİR KEZ DAHA YIKIYORLAR"
Hatay Özyurt Apartmanı'nda annesini kaybeden Kübra Özyurt, "Annem, depremden sonra yaklaşık üç gün boyunca yaşadı. Yardım dilendi. 'Devlet nerede?' dedi. 'Yetkililer yok mu?' dedi. Ve ne yazık ki yetkililer yoktu. Bizler celse celse mahkemelerde adalet dilenirken, bugün 11. Yargı Paketi'yle bu adaletin önüne bir engel daha koyuyorlar. İnsanların adalet duygusunu zedelemekle birlikte, devlete ve yetkililere olan inancını bir kez daha yıkıyorlar" dedi.

İzmi̇r Depremi̇1Deprem 1-4Balikesir Artci Depremler 1Sehir Efsanesi Mi Gercek Mi Buyuk Depremler Gece Vakti Mi Olur

"ÖLÜRÜZ İZİN VERMEYİZ"
Malatya'da Trend Garden Rezidans'ta kızını kaybeden Sibel Köksalan ise dosyalarındaki dört sanığın ceza almasına rağmen hapse girmediğini hatırlatarak, "Hapse girmeden affediyorlar. Hapse girmeden ne demek bu 27. madde, benim aklım almıyor. Neden? Neden böyle bir madde çıksın? Kim diyor bunu? Hayır, yok böyle bir şey. Ölürüz burada, buna izin vermeyiz. 65 yaşındayım, ölüyüm zaten. Daha çok ölürüm. Hayır, hayır, hayır" diye konuştu.

İmamoğlu: "Yargı rehin alır mı?"
İmamoğlu: "Yargı rehin alır mı?"
İçeriği Görüntüle

Birgun Deprem Bolgesinden Bildiriyor Hatay Yasla Kapli 1128696 5

"İŞBİRLİKÇİ OLMAYIN"
Aynı rezidansta kardeşini kaybeden Hatice Açıkalın, şunları söyledi:

"Devletin temel görevi, halkının, vatandaşının yaşam hakkını korumaktır. 6 Şubatta bu görevini yerine getirmedi. Biz adalet mücadelesinin peşine düştük. Devletin görevini yerine getirmesini istiyoruz, adaleti sağlamasını istiyoruz. Bundan sonrakiler için de aynı sorunların, aynı depremde aynı ölümlerin tekrar tekrar yaşanmasını istemiyoruz. Her alanda devlet bizim güvenliğimizi sağlamak zorunda, güvenli yaşama hakkımızı sağlamak zorunda. Bunu adaletle yapmak zorunda. İşbirlikçi olmayın. Bu kadar basit. İşbirlikçi olmayın. Eğer bu maddeyi geçirirseniz, ben anlayacağım ki siz 6 Şubat'ın gerçek mimarlarısınız."

Hatay Deprem Reu 1994719

Kahramanmaraş Saitbey Sitesi'nde oğlunu kaybeden Sema Ulupınar, gözyaşları içerisinde, "Oğlum daha 9 yaşına bile girmemişti. Hayat dolu bir çocuktu benim oğlum. Adalet istiyoruz biz. Başka bir şey istemiyoruz. Mezara gittiğimizde 'adalet yerini buldu' demek istiyoruz. Yeter artık, yeter" dedi.

ADALET NÖBETİ TUTACAKLAR
Adalet Peşinde Aileleri Platformu, açıklamalarının ardından TBMM'nin Dikmen Kapısı önünden, "Sesimizi duyan var mı?", "Adalet yok, unutmak yok, helalleşmek yok" sloganları atarak, Ayrancı'daki Cemal Süreya Parkı'na kadar yürüdü. Aileler, parkta "Adalet Nöbeti" tutacak.

Kaynak: AJANSLAR