ROJDA DOLGUN/ Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen sürdürülebilirlik odaklı panel, yerel yönetimlerin geleceğe dair politikalarını masaya yatırdı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, hem kendi belediyelerindeki uygulamaları hem de bireysel deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Panelde özellikle toplumsal bilinç ve ortak hareket etmenin zorunluluğu öne çıktı.
Tugay: İzmir’in daha çok tanınması lazım
Konuşmasında ulusal ve uluslararası işbirliklerine dikkat çeken Başkan Tugay, “İzmir eğer tanınmıyorsa bu bizim eksikliğimizdir. Böyle bir şehrin daha çok tanınması lazım” diyerek güçlü bir mesaj verdi. Tugay, sürdürülebilir kentsel ulaşım planı ve sürekli güncellenen eylem planları üzerinden yürütülen çalışmaların önemine değindi. Aynı zamanda eşitsizliklerle mücadelede kurum içi koordinasyonun artırıldığını belirterek, ilçe belediyelerle kurulan sürekli iletişimin altını çizdi.
Ortak sorumluluk ve zorunluluk vurgusu
Tugay, yalnızca gönüllülük temelinde değil, kimi kararların artık zorunlu uygulamalara dönüşeceğini ifade etti. Yerel ölçekte Birleşmiş Milletler kalkınma hedefleriyle uyumlu adımlar attıklarını söyleyen Tugay, gelecekte İzmir’e daha fazla destek sağlayabilmek için uluslararası ağlarla entegrasyonun hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Denizli: Değişim küçük alışkanlıklarla başlıyor
Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli ise kişisel örnekleri üzerinden sürdürülebilir yaşam vurgusu yaptı. Toplu taşıma kullanmadığını ve et tüketmediğini belirten Denizli, “Her şey kişisel bilinçle başlıyor. Bir belediye başkanı olsak da önce kendi hayatımızda tüketimi azaltmalıyız” dedi.
İzmir’in geleceği için ortak irade
Denizli, Çeşme’nin demografik yapısına dikkat çekerek, yüksek yaş ortalamasına sahip bölgelerde köklü değişikliklerin kolay olmadığını dile getirdi. Ancak küçük adımların zamanla büyük farklar yaratabileceğini belirterek, “Kültürümüzde zaten var olan değerlerle sınırlarımızı belirlemeliyiz. Çocuklardan yetişkinlere kadar uzanan bir bilinç aktarımıyla yol almalıyız” ifadelerini kullandı.
Panelde öne çıkan en güçlü noktalardan biri, bireysel tercihlerden başlayan davranış değişikliğinin toplum geneline yayılabileceği fikriydi. Tugay ve Denizli, kendi deneyimlerini aktararak yerel yönetimlerin yalnızca hizmet üretmekle değil, aynı zamanda toplumda sürdürülebilirlik kültürü oluşturmakla da sorumlu olduğuna dikkat çekti.
Katılımcılar, İzmir’in potansiyelini yalnızca yerel değil uluslararası alanda da görünür kılmanın önemine işaret etti. Hem büyükşehir hem de ilçe ölçeğinde atılan adımların, İzmir’i gelecekte daha dirençli ve çevreye duyarlı bir şehir haline getirmesi hedefleniyor.