Türkiye İttifakı Partisi MYK Üyesi Genco Karaman, İzmir'deki trafik problemine dikkat çekti. İzmir'in kent merkezindeki yüksek katlı yapılaşmaya karşın yol yatırımlarının çok zayıf olduğunu belirten Karaman, "Bugün İzmir trafiğinde iş çıkış saati diye bir kavram kalmamış, her saat iş çıkış saati haline gelmiştir. Yalnızca birkaç yıl
içinde İzmirliler artık trafikte kontak kapatacak kadar uzun sıkışıklıklarla karşılaşacaktır. En kötüsü de olası bir İzmir depreminde kent merkezi adeta felç olacaktır." dedi.
Kent merkezindeki yoğunluğa dikkat çeken Karaman, "İzmir’de yaşanan en büyük problemlerden biri trafik sorunudur. Her geçen sene İzmirlileri daha çok zorlayan bu sorunun bugünlere gelmesinde birçok önemli neden vardır. Hükümet ile ideolojik kavgaya girmekten başka hiçbir proje üretmeyen CHP yönetimi, 20 yılı aşkın süredir kendisine bu şehri teslim eden ve güvenen İzmirlilere adeta ihanet etmiştir. Kent merkezinde yüksek katlı yapılaşmalar karşıdan bakıldığında, drone ile fotoğrafı çekildiğinde çok güzel ve romantik gözükebilir fakat şehirler romantizmle değil akılla yönetilir. İzmirliler bugün artık trafikte kontak kapatma noktasına gelmiştir. Eğer yüksek katlı yapılaşmanın olduğu yerde yollar ve altyapı yatırımları gerekli şekilde yapılmazsa, önce trafik problemi ayyuka çıkar, ardından da kentimiz olası doğal afetlere karşı kaosla karşı karşıya kalır" dedi.
"Olası bir depremde İzmir'den çıkmak mümkün olmayacak!"
Karaman, "Neredeyse bitişik nizam haline getirilmiş yüksek katlı yapıların arasında sadece sokak genişliğinde yollar bırakmak, İzmir'i
bir depreme karşı tamamen korumasız bırakmak anlamına gelmektedir. Başta Bayraklı ve çevresi olmak üzere, 30 Kasım 2020'de yaşanan deprem sonrası trafik yoğunluğundan ne yazık ki ders alınamadı. Yeni yollar yapılmadan yeni binalara ruhsat verildi. Allah korusun ama yıkıma yol açacak olası büyük bir depremde, bu bölgeden çıkmak da, bu bölgeye yardım ekiplerinin ulaşmasını sağlamak da çok daha zor hale geldi. Bugün yaratılan rant belki bundan fayda sağlayanları mutlu edebilir ama yarın bir doğal afetin faturasını onlar da dahil olmak üzere hepimiz çok ağır şekilde ödemek zorunda kalırız." dedi.
"İdeolojik savaşın bedelini, vatandaş ödüyor"
İzmir'deki limanların çok önemli olduğunu fakat, liman yollarının da yetersiz olduğunu dile getiren Karaman, "İzmir’in kuzey bölgesinde Türkiye’nin en büyük rafinerileri, Nemport ve T.C. Ege limanları bulunmaktadır. Bu limanlar, İzmir’deki ihracat hacminin yüzde 85’inin çıkışına hizmet etmektedir. Muğla, Denizli, Aydın, Manisa gibi organize sanayinin güçlü olduğu çevre şehirlerden gelen ağır vasıta araçları şehrin tek çevre yolunu kullanmak zorundadır. Alternatif olmadığı için binek araçlar da aynı yolu kullanmaktadır. Dolayısıyla İzmir’deki çevre yolu, şehir içi yoluna dönüşmüştür. Çevre yoluna çıkan bağlantı yollarının sayısını da düşündüğümüzde, günün her saatinde trafik akışı çok yavaş seyretmektedir. İkinci bir çevre yolunun gerekliliği çok uzun yıllar öncesinden belli iken, maalesef yerel yönetim bu konuyla ilgili
hiçbir proje hazırlamamış ve Ulaştırma Bakanlığı ile bir çalışma gerçekleştirmemiştir. Bu konuyla ilgili kendisine gelen eleştirilere karşı cevap olarak sadece merkez hükümetin İzmir’e yatırım yapmadığını söylemekle yetinmiştir. Bu konuda merkez hükümetin de eksiklikleri muhakkak vardır. Fakat bu şehirde yaşayan insanların temsilcileri, İzmir’in en büyük sorunlarından biri olan trafik sorunuyla ilgili hiçbir çaba göstermemiştir. Akıllı sinyalizasyon, şehrin büyük ilçelerindeki yoğun olan bölgelere battı-çıktı projeleri, otopark eksiklikleri, toplu taşımadaki altyapı problemleri dahil trafik sorununu yaşamamıza sebep olan hiçbir ana konuyu çözememiştir. Merkezi yönetim ve yerel yönetim arasındaki bu ideolojik savaşın sonuçlarını, hizmet alamayan İzmirliler ödemiştir. Konuyla ilgili önümüzdeki yıllarda yaşayacaklarımızla ilgili ciddi tereddütlerimiz vardır. Çağdaş olduğunu iddia edip 2025 yılında İzmirlileri bu ilkel duruma mahkûm edenlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.