Jin Jiyan Azadî (Kadın, Yaşam, Özgürlük), Kürt kadın hareketinden doğan ve günümüzde dünya çapında kadın mücadelesinin sembolü haline gelen bir slogan. Kürtçe'de "Kadın, Yaşam, Özgürlük" anlamına gelen bu slogan, kadınların erkek egemenliğine, şiddete ve baskıya karşı direnişini ifade ediyor. İran'dan Hindistan'a, Şili'den Fransa'ya kadar pek çok ülkede kadınlar, seslerini bu sloganla yükseltiyor.
Slogan nasıl ortaya çıktı?
Sebahat Tuncel, Jin Jiyan Azadî sloganının sokakta, kendiliğinden ortaya çıktığını ve 2000'li yılların başında Kürt kadın hareketinin yürüttüğü kampanyalarda kullanılmaya başlandığını belirtiyor. "Namus" cinayetlerine, kadın katliamlarına ve tecavüz kültürüne karşı yürütülen mücadelelerde kadınların özgürlük talebini dile getiren bir çığlık olarak yükselen slogan, zamanla tüm dünyaya yayıldı.
Rojava’dan İran’a, dünyaya yayılan bir slogan
Jin Jiyan Azadî, 2019 Rojava devrimi ve 2022'de İran'da Jina Mahsa Amini'nin katledilmesinin ardından başlayan protestolarla küresel bir boyut kazandı. Tuncel, bu sloganın tüm dünya kadınları için birleştirici bir güç olduğunu ve erkek egemen kapitalist sisteme karşı bir başkaldırı çağrısı olduğunu vurguluyor. Hindistan'da da kadınlara yönelik şiddete karşı protestolarda kullanılan slogan, evrensel bir nitelik kazandı.
"Jin" (Kadın): Kamusal alanda var olma mücadelesi
Gültan Kışanak, Jin Jiyan Azadî sloganının "kadınlar nasıl bir gelecek istiyor?" sorusuna cevap verdiğini belirtiyor. "Jin" (kadın) vurgusuyla, kadınların özel alana hapsedilmesine karşı çıkıldığını ve kamusal alanda, siyasette, karar mekanizmalarında eşit temsil hakkı talep edildiğini ifade ediyor.
“Jiyan” (Yaşam): Kadın cinayetlerine karşı duruş
"Jiyan" (yaşam), kadın cinayetlerine, kadın kırımına ve erkek egemen sistemin yaşamı katleden doğasına karşı bir duruşu simgeliyor. Kışanak, bu kelimenin hem kadınların yaşam hakkını savunduğunu hem de demokratik toplumun tüm direniş odaklarıyla birlikte canlı kalması gerektiğini ifade ettiğini vurguluyor.
"Azadî" (Özgürlük): Yaşamın ve varoluşun temeli
"Azadî" (özgürlük), kadının ve yaşamın var olabilmesi için olmazsa olmaz bir koşul olarak öne çıkıyor. Kışanak, özgürlüğün olmadığı bir yerde ne kadından ne de yaşamdan bahsedilebileceğini belirtiyor. Erkek egemen sistemin özgürlüğü katlettiğini ve yerine otoriter, ataerkil bir düzen kurduğunu vurguluyor.
Sloganın “kriminalize” edilmesi
Ayla Akat, Jin Jiyan Azadî sloganını kullanan kadınların "terör propagandası" yapmakla suçlanmasını eleştiriyor. Bu suçlamaların, kadın mücadelesini bölmek ve sindirmek amacıyla yapıldığını belirten Akat, Türkiye kadın hareketinin bu planları boşa çıkarması gerektiğini vurguluyor. Akat, 21. yüzyılın kadın dayanışmasının güçlendiği bir yüzyıl olduğunu hatırlatarak, "Sözümüz bir kez daha Jin Jiyan Azadî olacaktır." diyor.