ÖZGE UYANIK- İstanbul’da özel bir hastanenin muhasebecisinin, kalp krizi geçiren bir hastaya ameliyat masasında stent pazarlığı yaptığı görüntüler tepki çekti. “15’e, 18’e ve 20’ye var” diyerek stent fiyatlarını sıralayan muhasebeci tutuklandı. Yaşanan skandal, özel hastanelerin yaygınlaşmasıyla birlikte sağlık hizmetlerinin nasıl bir pazarlık unsuru haline geldiğini gözler önüne serdi.

Istanbul Il Saglik Mudurlugu Onunde Yenidogan Cetesi Protestosu Istifa Edin 5688

Torbalı'da damda çıkan yangında 5 hayvan telef oldu Torbalı'da damda çıkan yangında 5 hayvan telef oldu

SGK Yetersiz Karşılıyor, Fatura Hastalara Kesiliyor

SGK hastalara takılan stentler için belirli bir ödeme yapıyor. Ancak bu tutarlar, stentlerin piyasa fiyatlarının çok altında kalıyor. Örneğin, 15 bin TL’lik bir stent için SGK’nın ödediği tutar 2.863,44 TL ile sınırlıyken, geri kalan 12 bin 137 TL’lik fark hastadan talep ediliyor. Devlet hastanelerinde ise bu fark hastanenin döner sermayesinden karşılanıyor.

Kardiyoloji Uzmanı ve İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. İnan Mutlu, sistemin hastalar ve sağlık çalışanları üzerindeki etkisini şu sözlerle değerlendirdi:

Inan Mutlu

“Bazı stentler, kardiyolojide kullanılan piller veya damara müdahale gerektiren işlemler için SGK’nın ödediği miktar, kullanılan malzemenin fiyatının altında kalıyor. Bu durumda, özel hastanelerde aradaki fark hastadan talep edilirken, devlet hastanelerinde hastanenin döner sermayesi zarar ederek bunları karşılanıyor.

SGK’nın karşıladığı tutar kullanılan ürüne göre değişiyor. Bu nedenle, SGK’nın malzemelerle ilgili ödeme miktarlarını güncellemesi gerek. Döviz kuru arttıkça, aradaki farkın hastaya yansımaması için devletin bu fiyat farklarını tamamen karşılaması gerek.

Tüm stentler onaylı olmasına rağmen, aralarında kalite farkı var. Ancak burada esas vurgu, devletin tüm malzemelerin bedelini karşılaması gerektiği. Bu durum yalnızca kardiyolojiyle sınırlı değil; ortopedi ve beyin cerrahi gibi alanlarda da benzer sorunlar yaşanıyor.”

Yüce Ayhan

“Hasta değil, müşteri olarak görüyorlar”

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yüce Ayhan da mevcut sağlık sisteminin, hastaları ve hekimleri zor durumda bıraktığını vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu:

“Sağlığın pazarlık konusu olması, bizim asla onaylayabileceğimiz bir durum değil. Ancak mevcut sistem tam da bunu öngörüyor. Sağlıkta Dönüşüm adı verilen bu sistem, sağlık hizmetlerini bir piyasa mantığına oturtarak ticarileştiriyor. Stentler dahil birçok tıbbi malzeme için farklı kalite seçenekleri var. SGK ise yalnızca belirli bir standarttaki malzemeleri ödüyor; daha kaliteli ya da teknik özellikleri farklı malzemeler olarak ayrılıyor. Örneğin, ilaçlı ve ilaçsız stentler arasında fiyat farkı bulunuyor.

Sorunun sistemden kaynaklandığının altını çizen Ayhan “Ameliyathane ortamında tıbbi malzemelerin bir pazarlık unsuru gibi sunulması, elbette etik açıdan kabul edilemez. Ancak asıl, muhasebeci ya da hastane değil sistemin sorgulanması gerek. Hastaneleri, hekimleri ve hastaları bu duruma mecbur bırakan sağlık politikaları ele alınmalı.

Hekimler için en büyük baskı, hastalarına en iyi tedaviyi sunma isteğiyle mali kısıtlamalar arasında kalmaları. Hastalar ise genellikle ödeyecekleri ücret nedeniyle daha ucuz malzemeleri tercih etmek zorunda kalıyor. Ancak tıbbi malzemelerin belirli bir ömrü olduğu ve düşük kaliteli malzemelerin hastaların ilerleyen yıllarda tekrar ameliyat olmasına yol açabileceği unutulmamalı. Özel hastaneler kâr odaklı, ticari işletme mantığıyla çalışan yerler olarak, hekimler ve sağlık çalışanları üzerinde mali baskılar oluşturabiliyorlar. Hastalar da bu sistemde müşteri olarak görüldüğünden, sağlık çalışanları da dolaylı yoldan bu kâr baskısından etkileniyor. Sistem zaten hasta değil müşteri olarak gördüğü için bu baskı ister istemez oluyor. “ diye konuştu.

AK Parti’li Sarıçam’a tepki

Ak Parti  Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam“Memnuniyetsizlik varsa vatandaşa ‘Gidin sağlık personelinin gırtlağına yapışın. Ben devlet olarak üzerime düşeni yaptım. Hizmeti vermeyen onlar’ diye de kışkırtırım” sözleriyle sağlık çalışanlarını hedef gösterdi. Tepkiler arka arkaya geldi. TTB Sarıçam hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde; bu tür söylemlerin, toplumun sağlık hakkını savunmak için fedakarca çalışan sağlık çalışanlarının güvenliğini tehdit ettiği ve şiddete zemin hazırladığı belirtildi. Skandal açıklamayı değerlendiren Ayhan ise “Bir yasama organı üyesinin bu şekilde konuşması, günümüz siyaset ortamında şaşırtıcı olmayabilir. Ancak rencide edici ve kabul edilemezdir. çağdaş bir ülkede, böyle bir açıklama istifa sebebidir. Kendisi hakkında gereken adımların atılmasını bekliyor ve istifasını istiyoruz.” Dedi.

Kaynak: özge uyanık