Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in imzasıyla yürürlüğe giren tasarruf tedbirleri, garibanın mutfağına kadar uzandı. Yaşam mücadelesinde devletten sağladıkları yardımlarla ayakta kalabilen düşük gelirli ailelerin sosyal yardımları, tasarruf kapsamında kesildi.
Konak’ın Lale Mahallesi Muhtarı Sumru Benligül, mahallelerinde, ekonomik gelirleri düşük, dezavantajlı ailelerin yaşadığını, dolayısıyla başta çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere insanların zor koşullarda yaşamlarını sürdürdüklerini anlattı.
Mahalle sakinlerinden yüzde 80 oranının sosyal yardımlarla yaşamlarını sürdürdüğünü ifade eden Sumru Benligül, ekonomide yaşanan sıkıntılar nedeniyle uygulamaya konulan tasarruf tedbirlerinin bu aileleri olumsuz etkilediğini belirtti. Tasarruf tedbirleri nedeniyle yardımların ‘geçici bir süre’ için durdurulduğunun açıklandığını, ama aylar geçmiş olmasına rağmen yeniden başlamadığını vurgulayarak “Yeni bir sisteme geçileceği açıklandı. Bu sistemde ailelerin gelirleri üzerinden hesaplama yapılarak yardımların yeniden değerlendirileceği bildirildi. Ancak bu süreç ne kadar zaman alacak belirsiz, bu sırada da aileler büyük zorluklar yaşıyor. Yetkililerden, mağduriyetlerin daha fazla artmaması için duyarlılık bekliyoruz” dedi.
KREŞLER KAPATILMASIN
Lale Mahallesi Muhtarı Sumru Benligül, bakanlıktan, belediyelerin anaokulu işletme yetkisinin bulunmadığı yönünde yapılan açıklamalara değinerek dezavantajlı bölgede önceliğin eğitim olduğun vurguladı.
Benligül “Ne kadar küçük yaşta çocuğu eğitim ile buluşturursanız, yanlışı doğruyu o kadar erken öğretmiş oluruz. Belediyeye ait kreşlerin kapanacağı haberleri beni ve mahalle sakinlerini çok üzdü! Bizim bölgemizde 12 mahalle var ve hiçbirinde kreş yok, ama İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışan ailelere destek için Gürçeşme’de eski huzurevinde açtığı kreşe bırakıyoruz çocuklarımızı. İnanın çocukların orada 3-4 saat kalmaları bile ailelerine büyük fayda sağlıyor, güzel değişimlere sebep oluyor. Bu karardan bir an önce vazgeçilmesini istiyoruz” açıklamasında bulundu.
YENİ BİR FACİADAN ÇEKİNİYORUZ
Mahallelerine doğalgaz gelmesi için 2014 yılından bu yana mücadele verdiğini de sözlerine ekleyen Benligül, bu talebin lüks değil hayati bir ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Doğalgaz olmadığından kışın elektrik ya da kömür kullanarak insanların ısınmaya çalıştığını kaydeden Benligül “Mahalle sakinlerimizin çoğu yaşlı, soba zehirlenmesinden de çok sayıda sakinimizi kaybettik. Elektrikli soba kullanamıyoruz çünkü voltaj düşüklüğü yaşıyoruz. Evde aynı anda iki elektrikli alet çalıştıramıyoruz. Elektrik sıkıntımız her geçen gün daha da artıyor. Bir gün Selçuk’taki yaşanan ve beş yavrumuzun hayatını kaybettiği facianın benzerini burada yaşamaktan korkuyorum. Doğalgaz bizim için elzem bir durum. Fantastik söylemlere gerek yok. Başkanımız Nilüfer Çınarlı Mutlu, bir şeyler yapmaya çalışıyor. Onun desteğiyle doğalgazı getireceğimizi düşünüyorum. Umarım sorunumuz bir an önce çözülür” diye söyledi.
Toplu taşıma araçlarının yetersizliğinden dolayı mahalle sakinlerinin ulaşımda yaşadıkları zorlukları aktaran Benligül, mahallelerinde yerinde dönüşüm talebinde de bulundu. “Yıllarca burada yaşamış insanları başka yere gönderemezsin. Biz tüm bu nedenlerden kaynaklı yerinde dönüşüm istiyoruz.
Anlık geri dönüşler değil sürdürülebilir hizmet bekliyoruz. Görünmeyen, hayalet insanlar olmak istemiyor, sahiplenme bekliyoruz” görüşünü aktardı.
UYUŞTURUCU KULLANIMI ÇOCUKLARA ULAŞTI
Sosyal imkansızlıkların zorluğunu en çok çocukların yaşadığını ifade eden muhtar Sumru Benligül, bunun yansıması olarak da uyuşturucu kullanımının ortaokul öğrencilerine kadar indiğini kaydetti. Sumru Benligül, “Sosyal olarak çok derin bir durum. Ama maalesef bunu mahallemizde yaşıyoruz. 12-13 yaşındaki çocuklar uyuşturucu kullanıyor. Bu konuda yetkililerden özellikle okul çevrelerinde güvenlik önlemlerini artırmalarını, mahallelerde daha fazla görünür olmalarını istiyoruz” görüşünü aktardı.
ARABAMLA KARAKOLA GÖTÜRÜYORUM
Mahallenin yukarı kısmını Gültepe, aşağıda kalan kısmını ise Kadifekale’de bulunan karakollara bağladıkları bilgisini veren Benligül, “Benim mahallemi ayırdılar. Yukarı taraflar Gültepe, aşağıdaki taraflar ise Kadifekale’deki karakollara bağlı. Mahallede iki insanın başına bir iş gelse ve karakola gitmek istese gidemeyecek. Taksi ya da kendi arabasını kullanması gerekiyor. Ben kendi arabamla, denetimli olarak serbest bırakılan ve imza atmazsa cezaevine girecek olan mahalle sakinimizi karakola götürüyorum. Cezaevine girmesin diye muhtar olarak karakola götürüp, imza attırıyorum. En başa gelirsek vatandaş ulaşamadığı için şikâyete gitmiyor. O yüzden bizim dezavantajlı bölgelere emniyet güçlerinin daha çok gelmesi gerekiyor” diye belirtti.