Ankara’da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde faaliyet gösteren Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Uygulama Merkezi, kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında uyguladığı proloterapi yöntemiyle yüzlerce hastayı ameliyatsız tedavi ediyor. 2017 yılında kurulan merkez, Sağlık Bakanlığı’na bağlı 84 GETAT uygulama merkezi arasında en fazla hasta kabul eden ve en yüksek başarı oranına ulaşan kurum olarak öne çıktı.
Modern tıpla geleneksel yöntemleri bir araya getiren merkezde, boyun ve bel fıtığı, omuz yırtıkları, diz ve kalça kireçlenmeleri gibi ağrılı hastalıklar cerrahiye gerek kalmadan tedavi ediliyor. Başarıları dolayısıyla Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu tarafından 3 Ekim’de İstanbul’da düzenlenen Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresinde teşekkür belgesiyle ödüllendirilen Gülhane GETAT Merkezi, Türkiye’nin bu alandaki öncüsü haline geldi.
“Ameliyat öncesi son durak proloterapi”
GETAT Merkezi Başkanı Dr. Öğr. Üyesi İlker Solmaz, proloterapinin vücudun kendi iyileşme mekanizmasını harekete geçiren doğal bir tedavi yöntemi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Boyun ve bel fıtığı, omuz yırtıkları, diz ve kalça kireçlenmeleri gibi pek çok ağrılı durumda proloterapi uygulanabiliyor. Türkiye’nin en çok hasta bakan ve en yüksek başarı oranına sahip merkeziyiz. Başarı oranımız yüzde 90’ın üzerinde. Bu oranı yakalamamızın nedeni doğru hasta seçimi ve tecrübeli hekimlerle çalışmamız. Proloterapi, cerrahi müdahale öncesi son basamaklardan biridir. Ameliyat kararı verilmeden önce mutlaka proloterapi değerlendirmesi yapılmalıdır.”
Solmaz, tedavinin yalnızca Sağlık Bakanlığı sertifikasına sahip hekimler tarafından uygulanabildiğini vurguladı ve şöyle devam etti:
“Bu yöntem, modern tıpla birlikte yürütülen bir süreçtir. Hastalarımıza ön muayene sonrası gerekirse beyin cerrahisi, ortopedi, romatoloji gibi branşlardan da görüş alıyoruz. Böylece entegre bir tedavi anlayışıyla ilerliyoruz.”
“Günde 100 hastaya uygulama yapıyoruz”
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Hanefi Cem Gül, GETAT uygulamalarının dünyada son yıllarda giderek yaygınlaştığını hatırlatarak, merkezde her gün yaklaşık 100 hastaya tedavi uygulandığını belirtti:
“Proloterapi, akupunktur, hacamat, sülük ve fitoterapi gibi birçok geleneksel yöntem modern tıpla bir arada kullanılıyor. Kronik hastalıklarda ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda bu yöntemlerle çok iyi sonuçlar alıyoruz. Bakanlığın yaptığı performans değerlendirmesinde ilk 10 hastane arasına girerek ödül aldık. Bu da bizim için büyük bir gurur kaynağı.”
“Yeniden doğmuş gibiyim”
Merkezde tedavi gören hastalardan Şerife Altundağ (68), bel rahatsızlığı nedeniyle yürüyemediğini ancak uygulanan tedaviden sonra sağlığına kavuştuğunu anlattı:
“Hiç yürüyemiyordum, emekleyemiyordum bile. Dördüncü seansın sonunda yürümeye başladım. Şimdi evde desteksiz, dışarıda ise koltuk değneğiyle yürüyebiliyorum. Dünyaya yeniden gelmiş gibiyim.”
Bir diğer hasta Gülay Erdem (61) ise sol kalçasındaki kireçlenme nedeniyle yaşadığı ağrıların proloterapi sayesinde azaldığını belirterek,
“Dört seanslık tedaviden sonra ağrılarım büyük oranda geçti, artık rahat oturabiliyor ve uyuyabiliyorum” dedi.
Geleneksel yöntemle modern tıp el ele
Gülhane GETAT Merkezi, modern tıbbın tanı ve takip yöntemlerini geleneksel yaklaşımlarla birleştirerek kas-iskelet sistemi hastalıklarının tedavisinde Türkiye’de örnek bir model oluşturuyor. Yetkililer, merkezde elde edilen başarıların proloterapi ve benzeri doğal tedavilerin yaygınlaşması açısından önemli bir adım olduğunu vurguluyor.