EKONOMİ

Kırmızı ette umut küçükbaş

Türkiye'nin kanayan yarası haline gelen kırmızı et fiyatları ve üretim açığına çözüm, küçükbaş hayvancılıktan geldi. Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, yılın ilk yarısında küçükbaş hayvan sayısının yüzde 6 artarak 58 milyonu aştığını müjdeledi.

Abone Ol

Türkiye'de son yıllarda tırmanışa geçen ve tüketicinin alım gücünü zorlayan kırmızı et fiyatlarına karşı en önemli panzehir olarak görülen küçükbaş hayvancılık sektöründen umut verici haberler geldi. Meraların ve coğrafi yapının en verimli kullanıcıları olan koyun ve keçi varlığında yaşanan artış, sektör temsilcilerini ve dolayısıyla kırmızı et piyasasını sevindirdi. Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, yaptığı kapsamlı değerlendirmede, Türkiye'nin küçükbaş hayvan varlığının yılın ilk altı ayında, geçen yıl sonuna kıyasla yüzde 6'lık bir artış gösterdiğini açıkladı. Bu artışın, sektörün geleceği ve ülkenin kırmızı et arz güvenliği açısından hayati bir gelişme olduğunu vurgulayan Çelik, hedeflerinin bu artışı sürekli kılmak olduğunu belirtti.

Rakamlar umut veriyor: Hayvan sayısı 58 milyonu aştı

Nihat Çelik, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son verilerine dayanarak sektörün güncel bir fotoğrafını çekti. Buna göre, Türkiye'nin toplam küçükbaş hayvan sayısı 58 milyon 206 bin başa ulaşarak önemli bir psikolojik eşiği aştı. Bu rakamın detaylarına bakıldığında, Haziran 2025 sonu itibarıyla koyun sayısının 47 milyon 15 bin baş, keçi sayısının ise 11 milyon 191 bin baş olarak kayıtlara geçtiği görüldü. Yılın ilk yarısında kaydedilen bu yüzde 6'lık artış, son yıllarda sektörde yaşanan durağanlığın kırıldığı ve yeniden bir büyüme trendine girildiği şeklinde yorumlandı.

Çelik, bu tablodan sektör olarak büyük bir mutluluk duyduklarını ifade ederken, "Elbette bu rakamları yeterli görmüyor, her yıl üzerine koyarak artırmak istiyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte Bakanlığımızın öncülüğünde var gücümüzle hayvan sayımızı daha fazla artırmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz," diyerek rehavete kapılmayacaklarının mesajını verdi. Bu artışın, sadece rakamsal bir başarı olmadığını, aynı zamanda binlerce yetiştiricinin emeğinin, alın terinin ve devlet desteklerinin somut bir sonucu olduğunu vurguladı.

Artışın sofralara yansıması nasıl olacak?

Peki, hayvan sayısındaki bu artış, vatandaşın sofrasına nasıl yansıyacak? TÜDKİYEB Başkanı Çelik'e göre bu sorunun cevabı oldukça net. "Öte yandan, küçükbaş hayvan sayısında kaydedilen artış, kırmızı et üretim ve tüketimine olumlu yansıyacak," diyen Çelik, arzın artmasıyla birlikte piyasada bir denge oluşacağını ve fiyatlar üzerindeki baskının azalacağını öngördü. Özellikle kuzu ve oğlak etinin, kırmızı et tüketimindeki payının artırılmasıyla birlikte, dana etine olan talebin bir kısmının bu alana kaydırılması hedefleniyor. Bu durumun, hem daha uygun fiyatlı kırmızı et alternatifleri sunarak tüketiciyi rahatlatması hem de büyükbaş hayvancılık üzerindeki üretim baskısını hafifletmesi bekleniyor.

Çelik, bu başarının arkasındaki en önemli itici güçlerden birinin, hükümet tarafından sağlanan destekler olduğunu belirtti. Özellikle son dönemde kuzu-oğlak destekleri ve çoban istihdamı desteği gibi kalemlerde yapılan artışların, yetiştiriciyi üretimde kalmaya teşvik ettiğini ve hayvan sayısının artmasında kilit rol oynadığını ifade etti.

Hedef: Nüfus başına bir küçükbaş ve üretimde yüzde 35 pay

Sektörün önünde artık daha somut ve iddialı hedefler bulunuyor. Nihat Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu "nüfus başına bir küçükbaş hayvan" hedefini ve 4. Tarım Orman Şurası'nda alınan kararları hatırlattı. Şura kararlarında, Türkiye'nin toplam kırmızı et üretiminde küçükbaş hayvan etinin payının yüzde 35'e çıkarılması hedefi yer alıyor. Çelik, mevcut hayvan sayısındaki artışın, bu hedeflere emin adımlarla yürüdüklerinin en değerli göstergesi olduğunu söyledi. Bu hedefe ulaşılması, Türkiye'nin kırmızı et üretiminde dışa bağımlılığını azaltması ve kendi kendine yeter bir ülke konumunu güçlendirmesi anlamına geliyor.

Bu hedeflere ulaşmak için desteklerin devam etmesinin ve hatta artırılmasının önemine dikkat çeken Çelik, Resmi Gazete'de yayımlanan son kararla kuzu-oğlak için verilen desteklerde yüzde 50, çoban desteğinde ise yüzde 125 gibi rekor bir artış sağlandığını hatırlattı. Bu desteklerin, sektörde adeta bir doping etkisi yarattığını belirten Çelik, "Hayvan sayısının artması demek daha fazla üretmek, daha fazla tüketmek demektir. Verilen desteklerin yanı sıra yetiştiricilerimize küpe, küpeleme ve aşı desteğinin de sağlanması, hayvan popülasyonumuzun daha fazla artması yanında küçükbaş hayvan sayımızdaki artış eğilimini önümüzdeki yıllarda da devam ettirecektir," diyerek gelecek için umutlu konuştu.