POLİTİKA

Komisyon üçüncü kez toplanıyor: 'Müstakil' yasa hazırlığı

Türkiye, PKK’nın silah bırakma kararı sonrası yeni bir döneme girerken, Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” bugün üçüncü kez toplanıyor; AKP cephesi “müstakil yasa” seçeneği dahil kapsamlı bir düzenleme için hazırlık yapıyor. Yasa teklifinde, örgütün varlığına son verdiğinin devlet birimlerince doğrulanması halinde yargılamaların durdurulması ve tutukluların tahliyesi öne çıkarken, adi suçlar için yargılamanın devamı vurgulanıyor.

Abone Ol

PKK’nın silah bırakma ve örgütü feshetme kararıyla birlikte, sürecin siyasi ve hukuki boyutunu şekillendirmek üzere TBMM’de “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” kuruldu ve bugün saat 14.00’te üçüncü toplantısını yapacak. İlk iki buluşmada usul ve çerçeve belirlenirken, ikinci toplantı “tam kapalılık” esasıyla yürütülmüş ve tutanakların 10 yıl boyunca paylaşılmaması kararlaştırılmıştı. Komisyonun üçüncü oturumunda parti temsilcileri, çalışma yöntemi ve öneriler başlıklarında görüşlerini sunacak; toplantının bir bölümünün basına açık olması planlanıyor.

Siyasi denge ve katılım tablosu: Kimler var, kimler yok?

Komisyonda AK Parti, CHP ve DEM Parti üyeleri yer alırken, İYİ Parti üyelik vermeme kararı aldı; boşalan koltuklar Meclis Başkanlığı girişimleriyle tamamlanmaya çalışılıyor. İlk kapalı oturumda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın kapsamlı sunumlar yaparak güvenlik ve istihbarat başlıklarını üyelerle paylaştı.

Masada “müstakil yasa”: Tüm örgütleri kapsayan çerçeve aranıyor

AK Parti kulislerinde, Türk Ceza Kanunu’nda “kendini fesheden terör örgütü”ne dair açık bir hüküm bulunmadığı için süreci yasal zemine oturtacak “müstakil” bir yasa hazırlığının öne çıktığı, düzenlemenin yalnızca PKK’ya özel olmayacağı ve tüm terör örgütlerini kapsayacak şekilde tasarlandığı belirtiliyor. Parti yönetimi, bu yaklaşımı hem “tehdit oluşturan örgütlerin faaliyetlerine son vermeyi teşvik eden” hem de eşitlik ilkesini gözeten bir çerçeve olarak gerekçelendiriyor. Yine de yasa gerekçesinde PKK’nın fesih ve silah bırakma kararına atıf yapılacağı aktarılıyor.

Hazırlanan teklif taslaklarına göre, “örgütün varlığına son verdiğinin devlet birimlerince doğrulanması” halinde, terör örgütü üyeliği ve yardım-yataklık gibi suçlardan yargılananların davalarının durdurulması ve tutukluların tahliyesi gündeme gelecek. Bu çerçevede, sürecin ana ekseninde “devlet teyidi” kritik bir eşik olarak duruyor; teyit süreci ve kriterlerin nasıl işletileceği komisyonun çalışma takvimi açısından belirleyici olacak. Buna karşılık, insan öldürme, öldürmeye azmettirme, uyuşturucu ticareti ve silah kaçakçılığı gibi “adi suçlar”a karışanlar, mevcut TCK hükümlerine göre yargılanmaya devam edecek; terör suçundan ceza alınmaması ilkesi bu dosyaları kapsam dışı bırakacak.

Eve dönüş, topluma kazandırma ve destek programları hazırlanıyor

AK Parti cephesinde “eve dönüş” başlığında, suça karışmamış isimlerin topluma yeniden kazandırılması için psikolojik ve eğitim desteğinden meslek edindirmeye uzanan bir dizi uygulama paketi üzerinde çalışılıyor. Hukuki statünün netleşmesiyle, dönüş kanallarının güvenlik kaygılarını gözeten ve sosyal uyumu öne alan bir modelle düzenlenmesi bekleniyor. Komisyonun özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde saha görüşmeleri yapıp yapmayacağı da çalışma takvimine göre netleşecek.

Muhalif partiler, Türk Ceza Kanunu, İnfaz ve Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapılması gerektiğini ve yeni düzenlemenin yalnızca çerçeve bir “müstakil yasa”ya bırakılmamasını savunuyor. Komisyonda ayrıca, kulislere yansıyan “Abdullah Öcalan’ın komisyon üyeleriyle görüşme talebi” iddiası tartışma başlıklarından biri olurken, CHP’nin bu talebe sıcak bakmadığı aktarılıyor. Söz konusu iddiaya ilişkin kararın komisyon gündeminde ayrıca ele alınması bekleniyor.

Basına açık üçüncü oturum: şeffaflık-doğruluk dengesi aranıyor

İkinci toplantıda benimsenen kapalılık kararı ve 10 yıllık tutanak gizliliğinin ardından, üçüncü oturumun basına açık bölümünün planlanması, kamuoyunun süreç hakkında doğru bilgiye erişimi ile güvenlik hassasiyetleri arasındaki dengenin gözetileceği bir eşik olarak değerlendiriliyor. Meclis yönetimi, komisyonun “terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda tarihsel rolüne vurgu yaparken, ilk kararların partiler arası uzlaşıyla alınmasını “ilk düğmenin doğru iliklenmesi” şeklinde tanımlamıştı.

Yol haritasında üç yasa: silah bırakma, eve dönüş, infaz başlıkları

Kulislerde, Meclis gündemine Ekim’e kadar taşınması planlanan üç temel başlıktan söz ediliyor: “silah bırakma yasası”, “eve dönüş yasası” ve terör suçundan hükümlülerin durumunu düzenleyen paket. Bu dosyaların birbiriyle eşgüdüm içinde yürütülmesi ve sahadaki uygulama birliğini sağlayacak açık kriterlerle desteklenmesi bekleniyor. Komisyon, üye partilerin önerileri doğrultusunda bu başlıklara ilişkin taslak ilkeleri şekillendirecek ve ardından teknik metin çalışmaları için ilgili komisyonlara görüş bildirecek.

Sürecin siyasi arka planı: yeni çözüm başlıkları

PKK’nın silah bırakma beyanı ve örgütü fesih iradesi, güvenlik eksenli çatışma döneminden demokratik siyaset ve hukuk zeminine geçiş iddiasını beraberinde getiriyor. Bu süreçte oluşturulacak yasal mimarinin, kalıcı toplumsal barış ve hukuki güvenlik açısından belirleyici olacağı; özellikle mağdur hakları, adalet duygusu ve eşitlik ilkesi arasında kurulacak dengenin meşruiyeti güçlendireceği vurgulanıyor. Ankara’da atılacak her adımın, sahadaki uygulamalarla uyumlu ve doğrulanabilir mekanizmalarla desteklenmesi gerektiği ifade ediliyor.

Yasanın merkezine yerleştirilen “devlet teyidi” şartı, örgütün fiilen silah bırakması ve örgütsel yapının tasfiyesine ilişkin somut göstergelerin kurumlarca doğrulanmasını gerektiriyor. Bu doğrulama olmadan yargılamaların durdurulması ya da tahliyeler gündeme gelmeyecek; böylece uygulamada ölçülebilir kriterlerin esas alınması hedefleniyor. Dönüş sürecinde suça karışmamış isimler için topluma entegrasyon, izleme ve destek mekanizmalarının aşamalı olarak hayata geçirilmesi planlanıyor.

Gözler komisyon kararlarında

Komisyon görev süresi uzatılmadığı takdirde yıl sonuna kadar çalışmalarını tamamlayacak; bu süre zarfında hem parti önerileri alınacak hem de gerekmesi halinde Doğu ve Güneydoğu illerinde saha temasları değerlendirilecek. Çalışmalar neticesinde, yapılması gereken yasal düzenlemeler Meclis gündemine taşınacak; siyasi partiler, davet etmek istedikleri kişi ve kurumların da görüşlerini komisyona sunabilecek.

Toplumsal barışın eşiğinde

Meclis yönetimi, bu süreci “tarihi bir fırsat” olarak tanımlarken, amaç silahların sustuğu ve barış-diyalog zemininde ilerleyen kalıcı bir düzenin tesisi olarak çiziliyor. Uygulamanın başarısı, yasanın eşitlikçi kapsayıcılığı, mağdur haklarına duyarlılığı ve sahadaki farklı aktörler arasında koordinasyonun sağlanmasına bağlı görülüyor. Gelişmeler, komisyonun bugün yapacağı toplantı ve ardından şekillenecek yasa takvimiyle birlikte somut bir rotaya kavuşacak.