Elif Nur KARATAŞ/ Asgari ücrette yapılan yüzde 30’luk artış, emekli maaşlarına yapılan yüzde 15,75’lik ve memur maaşlarına yapılan yüzde 11,75’lik zamlar, geçim sıkıntısını çözmeye yetmedi. Bu maaş artışları, halkın alım gücünü artırmak yerine borçlarını kapatma umuduyla yapılan kredi kartı harcamalarına yöneltti.
TÜİK’in verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla Türkiye’deki hanelerin yüzde 57,5’i masraflarını bile karşılayamazken, yüzde 39,3’ü ise düzenli et, tavuk veya balık gibi temel gıda maddelerini tüketemiyor. Yaşam kalitesindeki bu düşüş, birçok vatandaşı kredi kartlarına yöneltirken, kredi kartı borçlarının artışı da dikkat çekiyor. 
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan verilere göre, bireysel kredi kartı alacakları 2024 yılının Eylül ayında 1.63 trilyon TL’ye ulaşırken, borç ödemede gecikme üzerine yasal takibe düşen alacak miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 268 oranında arttı. Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) Risk Merkezi verilerine göre ise kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı yüzde 65 arttı.

“Geçinemiyoruz, halk meydanlara çıkacak”

Dört çocuk babası Cuma Ekin, artan asgari ücrete rağmen geçim mücadelesinin giderek zorlaşacağını ifade etti. Dört kişilik ailesiyle ekonomik zorluklara göğüs germeye çalıştığını belirten Ekin, “Hükümetin buna bir çözüm bulması lazım. Bu mesele halkın değil, devletin sorumluluğunda. Ancak asgari ücretin bu kadar düşük açıklanması, halkın alım gücünü artırmak yerine daha büyük sorunlar yaratıyor. Fakirlik derinleşiyor, insanlar geçinemiyor” dedi. 
Ekin, yaşadığı zorlukları dile getirerek “Evde bir eşya bozulduğu zaman yerine yenisini almak imkansız hale geldi. Kazandığımız para hiçbir şeye yetmiyor. Ay sonu gelmiyor. Bu şartlar halkı isyan noktasına getiriyor. Böyle giderse insanlar meydanlara çıkıp sesini duyurmak zorunda kalacak” diye konuştu. 

Whatsapp Image 2025 01 06 At 17.57.21

Beton mikseriyle otomobil çarpıştı: 1 ölü, 1 yaralı Beton mikseriyle otomobil çarpıştı: 1 ölü, 1 yaralı

“450 Bin TL kredi borcum var, maaş yetmiyor”

43 yaşındaki Savaş Özdil, kredi borçlarının geçim mücadelesini daha da zorlaştırdığını belirtti. Asgari ücretin biraz üzerinde maaş almasına rağmen borç yükü nedeniyle zorlandığını ifade eden Özdil, “Aldığım maaş direkt borçlara gidiyor. 450 bin TL kredi kartı borcum var. Geçimimizi maaşla değil, tamamen kredi kartlarıyla sürdürüyoruz. Bu durumda maaş artışları yeterli değil” dedi.
Borçlarını ödeyememenin psikolojik baskısını da hissettiğini belirten Özdil, “Bir sakız almak için kredi çektiğimi hatırlıyorum. Şartlar çok ağırlaştı. Eskiden kredi kartı nedir bilmiyorduk şimdi 15 yaşındaki çocuğumun elinde bile kredi kartı var. Başka türlü nakit para neye yeter bilmiyoruz. Hele ki yeni bir eşya almak, hatta temel gıda ihtiyaçlarımızı karşılamak bile mümkün olmuyor. Sürekli borç ertelemek zorunda kalıyoruz. Geçim şartları her geçen gün daha da zorlaşıyor” ifadelerinin kullandı.

Whatsapp Image 2025 01 06 At 17.57.33

“Kredi kartı, yoksullaşmanın aracı olmaya başladı”

Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan, kredi kartı kullanımındaki artışın, ekonomik daralma ve yüksek enflasyon karşısında bir çıkış yolu gibi görüldüğünü ancak bunun geçici bir rahatlama sunduğuna dikkat çekti. Erkan, “Kredi kartı, insanların bir ay boyunca ödemelerini ertelemelerine olanak tanıyor, ancak bu bir çözüm değil. İnsanlar artık cebinde para kalmadığında kredi kartlarına sarılmak zorunda kalıyor ve bu, uzun vadede borç yükünün artmasına neden oluyor. Kredi kartı, zenginleşmenin değil, yoksullaşmanın aracına dönüştü” dedi.
Whatsapp Image 2025 01 06 At 17.57.44

Kaynak: Elif Nur KARATAŞ