Eğilmez, skimpflasyonun üreticinin ürün kalitesini düşürmesini, shrinkflasyonun ise ürünün gramajının azaltılmasını ifade etti. Özellikle gıda ürünlerinde yaşanan bu durumun nihai tüketiciler için büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguladı.

Enflasyon ve Beklentiler

Eğilmez, enflasyonun genel fiyat düzeyinin sürekli olarak yükselmesi olarak tanımlandığını belirtti. Gelişmiş ülkelerde enflasyonun daha düşük olduğunu, ancak Türkiye'nin bu durumu aştığını ifade etti. Enflasyonun düşürülmesi konusundaki çabaların, geçmiş dönem enflasyon beklentileri nedeniyle direnç gösterdiğini ve bu durumun "enflasyon ataleti" olarak adlandırıldığını ekledi.

Skimpflasyon ve Shrinkflasyonun Zararları

Üreticilerin, maliyet artışını tüketicilere yansıtmadan ürünlerin içeriğini değiştirmesi veya gramajını azaltması durumunda, enflasyonun etkisinin gizlenebildiğini belirten Eğilmez, bu durumda en çok zarar görenin düşük kalite veya miktarlı ürünü aynı fiyata alan tüketiciler olduğunu vurguladı.

TÜİK'in Şeffaflık Sorumluluğu

Mahfi Eğilmez, son günlerde hissedilen enflasyonun açıklanan enflasyonun iki katı olduğuna dair yapılan hesaplamalara da değindi. TÜİK'in şeffaf olması gerektiğini belirterek, tüketici fiyat endeksinde kullanılan mal ve hizmetlerin ağırlıklarını ve fiyatlarını detaylı bir şekilde açıklamasının önemine vurgu yaptı.

Eğilmez'in Çağrısı ve Öneriler

Eğilmez, enflasyonla mücadelede gerçekçi bir yaklaşım benimsemek ve şeffaf bir politika izlemek gerektiğini savundu. Yapısal reformları hayata geçirerek, para ve maliye politikalarını enflasyonla mücadeleye yönelik olarak düzenlemek gerektiğini ifade etti. Bu adımlar atılmadan faiz artışı veya dolaylı vergi yükseltmelerinin enflasyonu düşürmeyeceğini belirterek, gerçekçi çözümlere vurgu yaptı.


 

Kaynak: HABER MERKEZİ