POLİTİKA

Mahkemenin kararına CHP’liler ne dedi?

CHP'nin İstanbul'daki kayyum krizinde Ankara'dan gelen ve il kongresinin iptal davasını reddeden karar, parti içinde "zafer" olarak yorumlandı. Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, "Kayyumun görevi yok sayılıyor" derken, Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın "Hukuksuzluk tescil edildi" ifadelerini kullandı.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) en büyük il örgütünde günlerdir süren kayyum krizine Ankara'dan gelen bir mahkeme kararı son noktayı koydu. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, olaylı CHP İstanbul İl Kongresi'nin iptali için açılan davayı esastan reddetmesi, parti genel merkezinde ve örgüt tabanında büyük bir sevinç ve rahatlamayla karşılandı. Partinin önde gelen hukukçuları ve yöneticileri, bu kararın, İstanbul'daki bir mahkemenin aldığı ve büyük tartışmalara neden olan kayyum atama kararını hukuken geçersiz kıldığını ve seçilmiş il yönetimine meşruiyetini geri verdiğini savundu. CHP'li isimler, kararı "hukuksuzluğun tescili" ve "örgütlü gücün zaferi" olarak nitelendirirken, bu gelişmenin parti içi muhalefetin yargı yoluyla yönetimi ele geçirme hamlesini boşa çıkardığı yorumları yapıldı.

'Kayyumun görevi yok sayılıyor'

Kararın duyulmasının hemen ardından CHP'nin kurmaylarından peş peşe değerlendirmeler geldi. TELE1'e konuşan CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, kararın hukuki sonuçlarını net bir dille ifade etti. Çiftci, "Esastan verilmiş bir karar var. İstanbul'daki kayyumun görevi şu andan itibaren yok sayılıyor. (Gürsel) Tekin kayyımlığa devam edemez. Ayakta olmayan bir kararla işlem yapıyor," dedi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise daha da ileri giderek, "Bugün verilen karar, sadece bir davanın reddi değil; örgütlü gücün, hukuksuzluğa karşı yükselen iradenin de kazanımıdır. CHP halktır, teslim alınamaz," ifadelerini kullandı. Çiftci'nin bu açıklamaları, CHP yönetiminin Ankara'dan gelen kararı, kayyum heyetinin meşruiyetini tamamen ortadan kaldıran nihai bir zafer olarak gördüğünü ortaya koydu.

'Hukuksuzluk tescil edildi'

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da kararı "hukuksuzluğun tescili" olarak yorumladı. Günaydın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ankara 3. Asliye Mahkemesi esastan verdiği kararla, İstanbul il Yönetimi’nin görevden alınması talebini reddederek, görevli olmayan İstanbul 45. Asliye Mahkemesi’nin verdiği tedbir kararını kaldırmış oldu. Bu bağlamda kayyum ve ablukanın hukuksuzluğu bir kez daha tescil edildi," dedi. Günaydın, Ankara'daki mahkemenin yetkili olduğunu ve esastan verdiği kararın, İstanbul'daki mahkemenin sadece geçici bir önlem olan "tedbir" kararını ortadan kaldırdığını vurgulayarak, hukuki üstünlüğün kendilerinde olduğunu belirtti. Bu yorum, CHP'nin hukuki stratejisinin temelini oluşturuyor: Esastan verilen bir karar, usulden verilen bir tedbir kararından üstündür.

'Hakim hukuki dayanak bulamadı'

Partinin bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Murat Emir ise, mahkeme kararının içeriğine dikkat çekerek, davanın reddedilme gerekçesinin önemini vurguladı. Emir, "Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi bugün çok net bir karar verdi. İstanbul İl Kongremizin iptali için açılan davaların tamamı reddedildi. Hakim dosyayı inceledi, hukuki dayanak bulunmadığını açıkça ortaya koydu," dedi. Bu ifadenin, muhaliflerin kongreye yönelik "usulsüzlük" iddialarının mahkeme tarafından temelsiz bulunduğunu gösterdiğini belirten Emir, "Hukukun üstünlüğünü yok sayarak demokrasiye gölge düşürmeye çalışanlar, bir kez daha duvara toslamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi dimdik ayaktadır ve halkın iradesini kimse masa başında gasp edemez," sözleriyle sert bir mesaj gönderdi.

Krizin geçmişi ve polis ablukası

Bu hukuki zaferin arkasında, CHP İstanbul örgütünün yaşadığı sancılı bir süreç yatıyor. Hatırlanacağı üzere, 8 Ekim 2023'teki il kongresinde Özgür Çelik'in başkan seçilmesinin ardından, muhalifler usulsüzlük iddialarıyla konuyu yargıya taşımıştı. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, bu başvuru üzerine kongreyi iptal ederek Özgür Çelik ve yönetimini görevden almış, yerlerine Gürsel Tekin başkanlığında 5 kişilik bir kayyum heyeti atamıştı. Bu kararın ardından, kayyum heyetinin il binasına girmek istemesi üzerine parti binası polis ablukasına alınmış, CHP'lilerin direnişiyle karşılaşan Gürsel Tekin, yüzlerce polisin eşliğinde binaya girmeye çalışmış ve arbede yaşanmıştı. Bu olayların ardından CHP Genel Merkezi, binayı kapatarak Genel Başkan Özgür Özel'in "Çalışma Ofisi" ilan etmişti. Ankara'dan gelen son karar, tüm bu yaşananların hukuksuz bir zeminde gerçekleştiğinin tescili olarak yorumlanıyor.

Avukatlar ne diyor?

CHP'nin avukatı Çağlayan Çağlar da kararın ardından yaptığı değerlendirmede, hukuki sürecin nasıl ilerlemesi gerektiğini anlattı. Çağlar, "Davayı görme yetkisi olan mahkemeden ret kararı çıktı. Bundan sonra ilgili mahkemelerin, yani İstanbul'daki mahkemenin, buna göre karar alması gerekiyor. Hukuki bir boyutta değerlendirecek olursak kayyumun görevinin sona ermesi gerekir," diyerek, topun artık İstanbul'daki mahkemede olduğunu belirtti. CHP'li tüm hukukçuların ortak görüşü, Ankara'daki bu kararın ardından kayyum heyetinin artık hiçbir hukuki dayanağının kalmadığı ve seçilmiş yönetimin derhal görevine iade edilmesi gerektiği yönünde.