Manisa'nın Akhisar ilçesinde 28 Haziran Cuma günü başlayan ve kısa sürede geniş bir alana yayılan orman yangını, tüm çabalara rağmen dördüncü gününde de söndürülemedi. Gece boyunca devam eden umutsuz bekleyişin ardından, günün ilk ışıklarıyla birlikte, bölgeye sevk edilen hava araçları, alevlerin üzerine yeniden su ve soğutucu madde boşaltmaya başladı.
Gece boyunca, özel donanımlı ve gece görüş kabiliyetine sahip 2 helikopterin aralıksız sürdürdüğü müdahale, yangının daha fazla yayılmasını engellemede kritik bir rol oynadı. Ancak, yangının sarp ve ulaşılması güç bir arazide devam etmesi, sadece hava müdahalesini yetersiz kılıyor. Sabah saatlerinde bu mücadeleye katılan 2 uçak ve 7 helikopterle birlikte, bölgedeki hava gücü sayısı 9'a yükseldi. Bu dev filo, bir yandan alevlerin merkezine odaklanırken, diğer yandan da yangının çevre köylere ve tarım arazilerine sıçramaması için adeta bir kalkan oluşturuyor. Karadan ise yüzlerce orman işçisi, itfaiyeci ve gönüllü, arazözler ve iş makineleriyle, alevlerin önünü kesmek için insanüstü bir çaba sarf ediyor. Ancak dört gündür devam eden bu amansız mücadele, hem ekipleri hem de bölge halkını fiziksel ve psikolojik olarak yormuş durumda.
Ahmetli ve Kula'da yeni cepheler: yangın rüzgarla yayılıyor
Akhisar'daki kabus devam ederken, Manisa'dan gelen kötü haberler bununla da sınırlı kalmadı. Dün, Ahmetli ve Kula ilçelerinden de peş peşe yangın haberleri gelmesi, kenti adeta bir yangın üssüne çevirdi. Ahmetli ilçesinde dün öğle saatlerinde çıkan yangın, bölgede etkili olan kuvvetli rüzgarın etkisiyle kısa sürede büyüyerek, yerleşim yerlerini tehdit eder hale geldi. Gece boyunca karadan yapılan müdahalelerin yetersiz kalması üzerine, bu sabah saatlerinde bölgeye 5 uçak ve 7 helikopterden oluşan 12 araçlık bir hava filosu sevk edildi. Ekipler, bir yandan yerleşim yerlerinin etrafında bir güvenlik koridoru oluşturmaya çalışırken, diğer yandan da alevlerin kalbine ulaşarak yangını kontrol altına almaya çalışıyor.
Bir diğer kötü haber ise, dün akşam saatlerinde Kula ilçesinden geldi. Burada çıkan orman yangınına, gece boyunca kara ekipleri müdahale etmeye çalıştı. Ancak, arazinin sarp yapısı ve rüzgarın sürekli yön değiştirmesi, çalışmaları oldukça zorlaştırdı. Sabah saatlerinde, Kula'daki yangınla mücadeleye destek olmak amacıyla 7 helikopter daha görevlendirildi. Böylece Manisa'nın 3 farklı ilçesinde, aynı anda devam eden üç büyük yangına, toplamda 28 hava aracı ve yüzlerce kara ekibiyle müdahale ediliyor. Bu durum, sadece Manisa'daki değil, çevre illerdeki orman teşkilatlarının da teyakkuza geçmesine neden oldu.
Mücadelenin zorlukları: sarp arazi ve hain rüzgar
Ekiplerin alevlerle verdiği bu amansız savaşta, en büyük iki düşman, arazinin coğrafi yapısı ve meteorolojik koşullar. Özellikle Akhisar ve Kula'daki yangınların, son derece sarp, engebeli ve karadan ulaşımın neredeyse imkansız olduğu vadilerde devam etmesi, kara ekiplerinin etkinliğini büyük ölçüde kısıtlıyor. Bu tür arazilerde, arazözlerin ve iş makinelerinin alevlere yaklaşması mümkün olmuyor ve mücadelenin ana yükü, tamamen hava araçlarının omuzlarına biniyor.
Ancak hava müdahalesini de etkisiz kılan bir diğer faktör ise, "hain rüzgar". Bölgede etkili olan ve sık sık yön değiştiren kuvvetli rüzgar, alevleri bir anda onlarca, hatta yüzlerce metre uzağa taşıyarak, yeni yangın odaklarının oluşmasına neden oluyor. Bu durum, ekiplerin tüm stratejisini alt üst ediyor ve kontrol altına alındığı düşünülen bir bölgenin, kısa bir süre sonra yeniden alevlenmesine yol açıyor. Ayrıca, rüzgarın kaldırdığı yoğun duman, helikopter ve uçakların görüş mesafesini düşürerek, su ve soğutucu madde boşaltma operasyonlarını hem zorlaştırıyor hem de tehlikeli hale getiriyor. Ekipler, adeta doğanın bu iki zorlu engeline karşı, hem teknolojiyle hem de insan gücüyle büyük bir savaş veriyor.
Bilinmeyen düşman: yangınların çıkış nedeni araştırılıyor
Manisa'yı adeta bir cehenneme çeviren bu üç büyük yangının çıkış nedeni henüz net olarak belirlenebilmiş değil. Yetkililer, bir yandan söndürme çalışmalarına odaklanırken, diğer yandan da jandarma ve orman teşkilatına bağlı uzman ekipler, yangınların başlangıç noktalarında detaylı bir inceleme yürütüyor. Yangınların, yüksek sıcaklıklar ve düşük nem nedeniyle doğal yollarla mı çıktığı, yoksa bir insan hatası, ihmal veya kasıt (sabotaj) sonucu mu başladığı, bu incelemelerin sonunda ortaya çıkacak.
Ancak, Türkiye'deki orman yangınlarının istatistikleri, yangınların yüzde 90'ından fazlasının insan kaynaklı olduğunu gösteriyor. Atılan bir sigara izmariti, anız yakma, piknik ateşi veya tarım arazilerindeki bir elektrik kontağı, binlerce hektarlık ormanın ve sayısız canlının yok olmasına neden olabiliyor. Bu nedenle, Manisa'daki bu felaketin de bir ihmal veya kasıt sonucu çıkmış olma ihtimali, yetkililer tarafından öncelikli olarak değerlendiriliyor. Eğer yangınların bir sabotaj sonucu çıktığına dair deliller bulunursa, bu sadece bir doğa felaketi değil, aynı zamanda bir "terör eylemi" olarak da soruşturulacak.
