Türkiye’nin en çok konuşulan isimlerinden Matild Manukyan, hem servetiyle hem de toplumsal etkisiyle İstanbul’un ekonomisine ve gündemine damga vuran özel bir figür olarak hafızalarda kaldı. Ermeni kökenli bu güçlü kadının yaşamı, sıfırdan zirveye uzanan ve tartışmaları hiç eksilmeyen bir serüvenin aynası niteliğinde.

İstanbul’un efsanevi ismi: Manukyan kimdir?

Matild Manukyan, 1914 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul’un Ermeni cemaatinde köklü bir aileden olan Manukyan, özellikle müzikle ve tiyatroyla ilgili bir çevrede büyüdü. Notre Dame de Sion okulunda eğitim aldıktan sonra, genç yaşta terziliğe başladı ve kısa sürede kumaş ticaretiyle tanındı. Fakat hayatı, geleneksel patronluk hikayelerinin çok ötesindeydi; babasından kalan mülklerin getirdiği sorumluluklar, onu bambaşka bir alana yönlendirdi.

Özellikle 1940’lardan itibaren genelev işletmeciliği işine giren Manukyan, kısa sürede bu alanda zirveye çıktı. Yıllar boyunca Karaköy Zürafa Sokak’ta ve İstanbul’un farklı noktalarında çok sayıda evi işletmeye aldı; sayısız insanın hayatına dokundu, iş sahasında kadınların da söz sahibi olabileceğini gösterdi. Kendi işinin başında duran disiplinli tavrı, onu İstanbul ekonomisinin görünmeyen aktörlerinden biri haline getirdi. Kazancını sürekli gayrimenkul yatırımlarına yönlendirdi ve daha fazla mülke sahip olarak servetini katladı. Vergi rekortmeni unvanını üst üste defalarca almasıyla herkesin dikkatini çekti.

Manukyan’ın özel hayatı: Kocası kimdir ve aile ilişkileri

Özel hayatı da iş yaşamı kadar dikkat çeken Manukyan, ilk evliliğini Aram Çilingir ile yaptı. Bu evlilikten Kerope Çilingir adında bir oğlu dünyaya geldi. Aram Bey’in hayatını kaybetmesinin ardından, hayatta kalmak ve oğluna iyi bir gelecek sunmak için işine dört elle sarıldı. Daha sonra 1937’de Dropier Gabriel ile evlendi; bu evlilik de 11 yıl sürdü. Ancak bu birliktelikten çocuğu olmadı. Manukyan’ın hayatı boyunca önceliği her zaman oğlu ve ailesi oldu. Oğlu Kerope, onun işlerinden sonra mirasın tek varisi olarak büyük bir servete sahip oldu. Aile içerisinde zaman zaman miras nedeniyle tartışmalar yaşansa da, Manukyan'ın iş tutumu ve aile bağları her daim gündemde kaldı.

Schengen vizesinde devrim gibi karar: Türk vatandaşlarına çok girişli vize kolaylığı!
Schengen vizesinde devrim gibi karar: Türk vatandaşlarına çok girişli vize kolaylığı!
İçeriği Görüntüle

Servetin gölgesi: Kaç evi ve hangi mal varlıkları vardı?

Manukyan’ın mal varlığı, uzun yıllar boyunca magazin ve iş dünyasında konuşulan bir sır perdesiydi. Servetiyle ilgili rivayetler her daim dillerdeydi, ancak bilinen gerçek şu ki; sahip olduğu mülklerin sayısı yüzleri aşıyordu. İstanbul başta olmak üzere, Yalova, Antalya ve Kuzey Kıbrıs’ta çok sayıda evi, villası, oteli vardı. En çarpıcı olanı ise Karaköy Zürafa Sokak’taki genelevlerin adeta tekelini kurmasıydı. Buradaki 37 eviyle, mahallenin büyük kısmı ona aitti. Ayrıca 500’e yakın daire, 50 dükkân, 4 han, 4 yazlık, 220 taksi plakası, 2 fabrika ve 40 civarı bina Manukyan’ın kontrolündeydi. Lüks araç koleksiyonu, yazlık evleri ve yurt dışındaki yatırımları da onun şatafatlı yaşantısının birer göstergesiydi.

Manukyan isminin anlamı ve Ermeni toplumuyla ilişkisi

Manukyan soyadı, Ermenice bir kökene sahip. “Manuk” kelimesi Ermenice’de “küçük” veya “çocuk” anlamına gelirken, “-yan” eki ise aidiyet anlamı taşır; yani “Manuk’un ailesi” veya “çocuklar” anlamındadır. Osmanlı’dan beri kullanılan bu soyadı, Ermeni toplumunda oldukça yaygındır ve aile köklerinin, aidiyetin sembolüdür.

Manukyan, bu soyadıyla hem Ermeni kimliğini korumuş hem de topluma cesaret ve ilham kaynağı olmuştur. Ermeni cemaati içinde marangozlar, sanatçılar, iş insanları arasında soyadı öne çıkarken, Matild Manukyan “patroniçelik” kimliğiyle başka bir kulvarda tanınır hale gelmiştir. Hayır işlerine yaptığı bağışlar, burslar ve sosyal yardımlar, onun yalnızca iş kadını değil, aynı zamanda yardımsever biri olarak da anılmasını sağlamıştır. Ancak bir yandan da, sektörü gereği bazı çevreler tarafından dışlanmıştır; Manukyan’ın renkli ve cesur kişiliği toplumsal bellekte uzun yıllar iz bırakmıştır.

Kaynak: haber merkezi