POS cihazı komisyonları, son dönemde birçok sektörde olduğu gibi taksilerde de ciddi bir sorun haline geldi. Perakende sektöründe yüzde 4–5 aralığında seyreden komisyon oranları, taksilerde yüzde 10’un üzerine çıktı. Bu oran, normalin iki katından fazla. Sistem, yalnızca taksi şoförlerini değil, doğrudan vatandaşları da mağdur ediyor.

Aracı kurumlar komisyonu artırıyor, vergiler de ekleniyor

POS cihazı altyapısında bankalar dışında fintech şirketleri ve ödeme aracılarının rol oynaması, komisyonların şişmesine neden oluyor. Bu şirketler, yazılım, donanım ve işlem hizmeti karşılığında yüksek oranlı hizmet bedelleri talep ediyor. Üstelik bu bedellerin üzerine KDV, BSMV gibi vergiler de eklenince, ortaya çıkan fark müşteriye yansıtılıyor.

Uzmanlara göre bu yapı vergisel açıdan yasal zemine oturmuyor. Normalde hizmet sağlayıcının ödemesi gereken vergiler, fiilen vatandaşa kesiliyor. Bu da vergi sorumluluğu ilkesine aykırı bir durum yaratıyor.

“800 TL'lik yolculuk 890 TL’ye çıktı”

Bir vatandaşın yaşadığı deneyim, sistemin nasıl işlediğini gözler önüne seriyor. Taksi ücreti olarak 800 TL ödeyen bir müşteri, POS cihazına kartını taktığında ekranında 890 TL gördü. Şoförün açıklaması netti: “Komisyon farkı yansıyor.” Bu farkın neden kaynaklandığı, hangi kalemlerden oluştuğu ise müşteriye bildirilmiyor. Üstelik bu fark için fiş verilmediği iddiaları da dikkat çekiyor.

Günlük zarar milyonları buluyor

Türkiye genelinde günde yaklaşık 3 milyon taksi yolculuğu yapıldığı tahmin ediliyor. Bunların üçte birinin kartla ödendiği düşünülürse, her gün yaklaşık 900 bin kartlı işlem gerçekleşiyor. Bu işlemlerde yüzde 10 gibi yüksek bir kesinti yapıldığında, günlük maliyet 2.5 ila 3 milyon TL’ye ulaşıyor. Bu da aylık 75 ila 90 milyon TL, yıllık ise bir milyar TL’yi aşkın bir maliyet anlamına geliyor.

Üstelik bu işlem hacmi, çoğunlukla fintech firmalarının kontrolünde olduğu için, denetim dışı kalabiliyor.

Özel'den iktidara sert 'ihmal' çıkışı: 12 şehidin hesabı sorulacak, şehidin bursu emanetimizdir!
Özel'den iktidara sert 'ihmal' çıkışı: 12 şehidin hesabı sorulacak, şehidin bursu emanetimizdir!
İçeriği Görüntüle

Fintech firmaları araya giriyor, şoföre bakiye geç yatıyor

Taksilerde kullanılan bazı POS sistemleri, ödemeyi doğrudan şoför hesabına değil, aracı kurumun hesabına yönlendiriyor. Komisyon, işlem masrafı, gelir vergisi gibi kalemler düşüldükten sonra net tutar taksiciye aktarılıyor. Şoförler açısından ise bu sistem güvenilmez ve geç ödemeli bir hale geliyor.

Bu yüzden bazı taksiciler, nakit ödemeyi tercih ediyor. Ancak kredi kartı kullanmak isteyen yolculara da “hayır” deme şansları yok.

Taksiciler de sistemden şikâyetçi

POS komisyonları nedeniyle taksiciler de mağdur. İstanbul’da çalışan bir taksi şoförü, “Müşteri tepki gösteriyor ama bizim de elimiz kolumuz bağlı. Bu cihazlarla çalışmak zorundayız. Komisyon çok yüksek. 1000 liralık yolculuktan 900 lira kalıyor” diyerek yaşadığı zorlukları anlattı.

Özellikle büyükşehirlerde faaliyet gösteren taksiciler, komisyon yükünün hafifletilmesi ve sistemin şeffaflaştırılması yönünde çağrıda bulunuyor.

Mevcut sistemde birçok POS cihazında, fiş verilmemesi, komisyonun kalem kalem açıklanmaması ve ek ücretlerin gizli tutulması, tüketici haklarını doğrudan ihlal ediyor. Hukukçular, bu uygulamaların Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’a aykırı olduğunu belirtiyor.

Ayrıca, taksicilik hizmetinin temel bir ulaşım hakkı olması sebebiyle, bu alandaki ödeme sistemlerinin de kamusal denetim altında tutulması gerektiği ifade ediliyor.

Vergi kaybı milyar liraları bulabilir

Sistemin denetim dışı olması, yalnızca vatandaşı değil, devleti de zarara uğratıyor. Aracı kurumlar üzerinden dönen bu yüksek işlem hacminde, vergi kayıplarının milyar TL düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Gelir İdaresi ve Ticaret Bakanlığı’nın fintech odaklı sistemleri denetlemeye başlaması yönünde talepler artıyor.

Ne yapılmalı?

Uzmanlara göre, yaşanan sorunun çözümü için birkaç kritik adım gerekiyor:

  • Komisyon oranlarına üst sınır getirilmesi

  • POS cihazı sağlayıcılarının şeffaflık ilkelerine uyması

  • Her ödeme sonrası fiş veya belge verilmesinin zorunlu olması

  • POS sistemlerinde hizmet bedellerinin açıkça belirtilmesi

  • Taksici ve yolcu arasında doğrudan ödeme sistemlerine geçilmesi

Ayrıca Ticaret Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı başta olmak üzere, ilgili kurumların bu sistemleri sıkı şekilde denetlemesi gerektiği vurgulanıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ