İzmir'in hızla gelişen ilçesi Menemen, altyapı yatırımlarıyla güçlenmeye hazırlanıyor. İZSU Genel Müdürlüğü, mevcut atıksu arıtma tesisinin yetersiz kalması üzerine başlattığı kapasite artış projesinde sona yaklaştı. Hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından onaylanarak halkın görüşüne açıldı.
Mevcut tesis yetersiz kaldı
2010 yılında hizmete giren ve günlük 21.600 metreküp kapasiteyle çalışan Menemen Atıksu Arıtma Tesisi, ilçenin artan nüfusu ve sanayi yoğunluğu karşısında yetersiz kalmaya başlamıştı. Özellikle Menemen ilçe merkezi, Asarlık, Koyundere, Seyrek ve Günerli gibi yerleşimlerin atıksularını arıtan tesisin, gelecekteki ihtiyacı karşılayabilmesi için revize edilmesi zorunlu hale geldi.
Kapasite 60 bin metreküpe çıkacak
Yeni proje ile tesisin günlük arıtma kapasitesi yaklaşık 3 katına çıkarılarak 60.000 metreküpe ulaştırılacak. Bu dev kapasite artışı, mevcut tesis alanı içerisinde yapılacak teknolojik revizyonlarla sağlanacak. Yeni bir arazi kullanımına gerek duyulmadan, mevcut havuzlar ve yapılar korunarak MBBR (Hareketli Yataklı Biyofilm Reaktör) teknolojisiyle verimlilik artırılacak.
Teknolojik dönüşüm başlıyor
Proje kapsamında, tesisin mevcut uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi, daha ileri bir teknoloji olan MBBR prosesine dönüştürülecek. Bu sayede aynı alanda daha yüksek debili atıksuların arıtılması mümkün olacak. Ayrıca, tesisin mekanik ekipmanları, ızgara sistemleri, blower (hava körüğü) üniteleri ve çamur susuzlaştırma sistemleri yenilenerek modernize edilecek.
Yatırım bedeli 238 milyon TL
İZSU Genel Müdürlüğü'nün öz kaynaklarıyla finanse edilecek projenin yatırım maliyeti 238 milyon 297 bin TL olarak belirlendi. Projenin inşaat aşamasında 30, işletme aşamasında ise mevcut personele ek istihdam yaratılmadan faaliyetlerin sürdürülmesi planlanıyor. Tesisin yeni kapasitesiyle 2056 yılına kadar bölgenin ihtiyacını karşılaması öngörülüyor.
Gediz Deltası korunacak
Kapasite artışı, sadece altyapı sorununu çözmekle kalmayıp çevresel sürdürülebilirliğe de büyük katkı sağlayacak. Arıtılan suların deşarj edildiği Eski Gediz Yatağı ve dolaylı olarak Gediz Deltası, daha temiz su kaynağı ile beslenecek. Bu durum, bölgedeki hassas ekosistemin ve biyolojik çeşitliliğin korunması açısından hayati önem taşıyor.
Projenin ÇED raporu, 10 gün boyunca askıda kalarak halkın görüş ve önerilerine sunulmuş durumda. Sürecin tamamlanmasının ardından inşaat çalışmalarının başlaması ve yaklaşık 1 yıl içinde tesisin tam kapasiteyle faaliyete geçmesi hedefleniyor.