Bugün, 28 Nisan İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü'nde, Türkiye'nin dört bir yanındaki metal fabrikalarında yürek burkan bir tablo vardı. Birleşik Metal-İş sendikasının çatısı altında örgütlenen binlerce metal işçisi, iş kazalarında yitirdikleri canları dualarla ve sloganlarla andı. İşçilerin ortak talebi ise oldukça netti: Artık yeter! Sağlıklı ve güvenli iş ortamları istiyoruz!

"Çocuk İşçiliğini Durdurun! Sağlıklı, Güvenlikli İşyerleri İstiyoruz!"

Sendikanın hazırladığı ortak bildiri, fabrikalarda yankılandı. Bildiride, ülkemizde her gün en az beş işçinin iş yaşamında hayatını kaybettiği acı gerçeği vurgulanırken, iş kazalarının giderek arttığına ve meslek hastalıklarının adeta görmezden gelindiğine dikkat çekildi. İşçiler, bu vahim tablonun ardında yatan nedenleri sıraladı: cezasızlık, yetersiz denetimler ve sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsı. Siyasi iktidarın neoliberal politikalarının da işçilerin sağlığına ve hayatına mal olduğu eleştirisi getirildi.

Çocuk İşçiliği Alarm Veriyor: "Tarihin En Yüksek Oranlarına Ulaştı!"

Metal işçilerinin en büyük kaygılarından biri de çocuk işçiliğindeki korkunç artış. Bildiride, çocuk işçiliği ve çocukların yaşamını yitirdiği iş cinayetlerinin tarihin en yüksek seviyelerine ulaştığına dikkat çekildi. İSİG Meclisi'nin verilerine göre, son on iki yılda en az 742 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Sadece 2024 yılında bu sayı en az 71 oldu. Bu yılın başından beri ise iş cinayetlerinde yitirilen çocuk sayısı 20'ye ulaştı.

Son Bir Ayda Altı Çocuk Hayatını Kaybetti: İsimleri Acıyla Anıldı

Bildiride, son bir ayda yaşamını yitiren 14 ila 17 yaş arasındaki altı çocuğun isimleri tek tek anıldı: geri dönüşüm işçisi Abdurrahman Özkul, sondaj kuyusu açarken hayatını kaybeden Yusuf Mısri, kum ocağında can veren Mehmet Özarslan, inşaatta yaşamını yitiren Necip Fazıl Çırak ve işyerinde intihar eden 17 yaşındaki Yakup Taşer. Ayrıca, tarım işinde çalışan ve çadırda yaşayan Timi ailesinin 7 yaşındaki oğlu Cumali Timi'nin yoksulluk ve sosyal politikaların yetersizliği nedeniyle hayatını kaybetmesi de büyük bir üzüntüyle dile getirildi.

TÜİK Verileri de Vahim Durumu Gözler Önüne Seriyor

Türkiye'de çocuk işçiliğinin her geçen gün arttığına vurgu yapılırken, TÜİK'in geçtiğimiz günlerde açıkladığı veriler de bu acı gerçeği doğruluyor. 15-17 yaş arasındaki her dört çocuktan birinin çalışma yaşamı içinde olduğu belirtildi. Yoksulluğun derinleşmesi ve eğitim sistemine duyulan güvensizliğin, çocukları erken yaşta çalışma hayatına ittiği ifade edildi.

MESEM Uygulaması Eleştiri Oklarının Hedefinde

İzmir’de hastaneler deprem riski altında İzmir’de hastaneler deprem riski altında

Son yıllarda hayata geçirilen Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) uygulaması da metal işçilerinin sert eleştirilerine hedef oldu. 14-15 yaşındaki çocukların tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde, denetimsiz atölyelerde ve fabrikalarda çalıştırılmasının önünün açıldığı belirtildi. İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödeme yapılırken, bu çocukların asgari ücretin yüzde 30'u gibi düşük bir ücretle, yeterli teorik ve pratik eğitim almadan haftanın en az dört günü fabrikalarda çalıştırıldığına dikkat çekildi. MESEM'li çocuk işçi sayısının 500 bini aştığı ifade edildi.

Çocuk İşçilerin Sağlığı ve Hayatı Tehlike Altında

Sermayenin çıkarları uğruna tehlikeli işlerde çalıştırılan çocukların sağlığı ve hayatının ciddi risk altında olduğu vurgulandı. Sıkça kullanılan kimyasallara, yüksek sıcaklığa, ağır kaldırma işlemlerine ve gürültüye maruz kalan çocukların kalıcı işitme kayıplarından kas-iskelet bozukluklarına kadar pek çok sağlık sorunu yaşadığı, iş kazalarında yaralandığı ve hatta birçoğunun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği acı bir şekilde dile getirildi. Geçtiğimiz yıl 14 yaşındayken hayatını kaybeden MESEM öğrencisi Arda Tonbul'un hazin öyküsü de unutulmadı.

Metal İşçilerinin Talepleri Net: "Bu Katliam Durdurulmalı!"

Birleşik Metal-İş üyesi işçiler, bu anlamlı günde başta çocuk işçiler olmak üzere tüm iş cinayeti kurbanlarını saygıyla anarken, bu cinayetlerin sorumlularının hesap vermesini talep etti. İşyerlerinde süregelen ve her gün en az beş işçinin hayatına mal olan bu "katliamın" durdurulması için taleplerini sıraladılar.

Kaynak: HABER MERKEZİ