POLİTİKA

Mühürsüz oylar geçerli sayılmıştı: Referandum mahkemede!

Türkiye'nin yönetim sistemini değiştiren 16 Nisan 2017 tarihli anayasa değişikliği referandumu, Yenilik Partisi tarafından açılan bir dava ile yıllar sonra yeniden hukuki bir sürecin konusu oldu. Parti Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) referandum sırasında mühürsüz oy pusulası ve zarflarını geçerli sayma kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, referandumun iptali talebiyle Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvuru yapıldığını duyurdu.

Abone Ol

Türkiye'de parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişi sağlayan ve sonuçları kamuoyunda uzun süre tartışılan 16 Nisan 2017 tarihli referandum, yeni bir hukuki gelişmeyle gündeme geldi. Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, partisinin, referandumda kullanılan ve üzerinde sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları ile zarfların Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından geçerli kabul edilmesi kararına karşı hukuki süreç başlattığını açıkladı. Yılmaz, sosyal medya hesabı aracılığıyla yaptığı açıklamada, söz konusu YSK kararının kanuna aykırı olduğunu ve bu nedenle referandumun iptal edilmesi gerektiğini savunarak Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtıklarını bildirdi. Bu başvuru, referandumun meşruiyetine ilişkin tartışmaları, oylamanın üzerinden sekiz yıldan fazla bir süre geçtikten sonra adli bir platforma taşıması açısından dikkat çekici bir adım olarak kaydedildi.

Başvurunun gerekçesi: 16 Nisan 2017'deki YSK kararı

Yenilik Partisi'nin açtığı davanın temelini, 16 Nisan 2017'de oy sayım işlemleri devam ederken Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılan bir duyuru oluşturuyor. O tarihte YSK Başkanı olan Sadi Güven, sandık kurulu tarafından mühürlenmemiş oy pusulaları ve zarfların, sahte olduğu veya dışarıdan getirildiği kanıtlanmadığı sürece geçerli sayılmasına karar verildiğini açıklamıştı. Bu karar, o dönemde muhalefet partileri ve çok sayıda hukukçu tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Eleştirilerin odağında, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un ilgili maddeleri yer alıyordu. Söz konusu kanun, üzerinde sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulası ve zarfların geçersiz sayılacağını açıkça belirtiyordu. YSK'nın bu kararı, kanunun amir hükmüne rağmen bir "yorum" olarak nitelendirilmiş ve seçimin güvenilirliği konusunda geniş çaplı bir tartışma başlatmıştı. Referandum, yüzde 51,41 "Evet" oyuna karşılık yüzde 48,59 "Hayır" oyu ile neticelenmişti. Aradaki oy farkının az olması, sayısı tam olarak bilinmeyen mühürsüz oyların sonuca ne ölçüde etki ettiğine dair tartışmaların uzun süre devam etmesine neden olmuştu.