ABD'nin Avandele Tersanesi'nde inşa edilen, 'USS Ainsworth' adıyla 24 yıl ABD Donanması'nda görev yapan ve satın alınarak 1994 yılında TCG Ege adıyla Türk donanmasına katılan gemi, 11 yıl boyunca yurt içi ve yurt dışı tatbikat ve eğitimlerde görev yaptı. İnciraltı'nda bağlı, 17 yıldan bu yana müze işlevi gören TCG Ege'de, yarın deniz ve gemi temalı yağlı boya tablo sergisinin bulunduğu sanat galerisi açılacak. Askeri müzenin Türk denizciliğinin ufkunu genişletmek amacıyla 1 Temmuz 2007 yılında Kabotaj Bayramı'nın yıl dönümü kapsamında açıldığını belirten İzmir Müze Gemiler Müdürü, Deniz Öğretmeni, Üsteğmen Çağrı Pala, müzenin temel konseptinin Türklerin deniz kültürünün insanlara aktarılması olduğunu söyledi. Müze gemide, Ege Bölgesi'nde kaybolmaya yüz tutmuş, denizcilikle alakalı belli başlı mesleklerin işleyişini daha aktif hale getirebilmek istediklerini anlatan Pala, "Müzemizde bir İzmir kayığı modelimiz var. Bu kayık üzerinden uygulamalı sanat atölyeleri tesis etmeyi amaçlıyoruz. Maket yapımcılığını tekrar canlandırmak için atölyeler kurup eğitim ortamı yaratacağız. Benim buradaki görev sürem 18 Mart itibariyle başladı. Yaklaşık 6 ayı tamamlıyorum. Dünyada birçok gemi müzesi var. Alan sadece müzecilik çalışmaları, çağdaş müzecilik anlayışıyla şekillenen bir yapı da değil. Burada aynı zamanda bir akademik süreç de var. Araştırmalara hizmet veren ve duyarlılığı ön plana tutan bir yaklaşım tarzı var. Deniz farkındalığı yaratmak en büyük amaçlarımızdan biri" ifadelerini kullandı.
'ZİYARETÇİLER GEMİDEN HİKAYE ÇIKARABİLİR'
İzmir'de kurulan ilk müze geminin TCG Ege olduğunu ifade eden Pala, çağdaş müzecilik anlayışında ziyaretçilere interaktif bir müzecilik sunmayı hedeflediklerini dile getirdi. Ziyaretçilerin müzeyi hissederek yaşayabileceklerini belirten Pala, sanat galerisi konseptiyle gemilerin hikayesini çıkardıklarını söyleyip şöyle devam etti: "Ziyaretçiler alandaki dogmatik panellerden geminin teknik bilgileri ile hangi tarihte inşa edilmiş, hangi seferlere çıkmış, geminin komutanı kimmiş, öğrenebilirler. Bununla birlikte kendilerine bir hikaye çıkarabilirler. Dramatize etme, olayı hikayeleştirme, öyküleştirme ve canlandırma modelleriyle gelen çocukların zihninde denizcilik kültürünün olmasını sağlıyoruz. Sanat galerimize gelen ziyaretçi gemiyle ve tabloyla bağlantı kurabilecek, kendi ufuk dünyasında geminin yaşam tarzını, geminin günlük işleyişini hayal edebilecek. Buranın en büyük temel felsefesi bu. Alanda zaten Emir Çakabey'le Umur Gazi'ye ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün olduğu bölüme kadar olan bir süreç var."
KONFERANS VE SERGİ BİR ARADA
30 Ağustos'ta açılışını yapacakları deniz ve gemi temalı sanat galerisinin hem deniz hem de sanatseverleri bir araya getireceğini anlatan Pala, "30 Ağustos'ta Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü'nden bir bölüm başkanı hocamızı davet edip konunun akademik boyutunu ele alan bir konferans düzenleyeceğiz. Aynı gün maket odası ve sanat galerimizin açılışını yapacağız. Bu açılışta bizim için bu emeğin altına girmiş, gerçekten hizmetinden, fedakarlığından asla elini ayağını çekmemiş insanları burada ağırlayacağız. 9 Eylül'de ise İzmir'in zeybekleri ile alakalı bir sergi ve akabinde bir halk oyunları gösterisi yapılacak. 2025 yılı itibariyle İzmir'de bu zamana kadar bir askeri müze tarafından gerçekleştirilmemiş olan bir müzecilik sempozyumu düzenleyeceğiz."
SERGİYE 16 ESER BAĞIŞLANDI
Sergiye kendi eserini hediye eden ressam İsmail Güven de müze gemi ziyaretçilerinin sanatı ve sanatçıları tanıması için başarılı bir konsept hazırlandığını belirterek, "1-5 Mayıs 2024 tarihinde İzmir Sanat Fuarı'na katılmıştım. Orada gemi komutanıyla ve yetkili arkadaşlarla tanıştık. Eserlerimin etkileyici olduğundan ve bir sanat galerisi oluşturma amaçlarından bahsettiler. İşte o zaman ilk eseri ben bağışlayarak bu süreci başlattım. Galerilerle, ressam arkadaşlarımla temasa geçerek bilgi verdim. Hemen eserler akmaya başladı bize. Tamamı yağlı boya ve tuval üzerine yapılan çalışmalardan oluşan tablolar bu galeride bir araya geldi" dedi. Ressam Faysal Çakmaz'ın da bir Atatürk portresi yaparak galeriye destek olduğunu anlatan Güven, "Burada eksik olan tek eserin, Atamız olduğunu düşündük. Son olarak bağışlanan Atatürk portresi de Faysal Çakmaz ustamızın fırçasından çıkmıştır. Burada 14 bağışçımızdan gelen 16 eser var. Pirinç levhalar üzerinde bu eserlerin bağışçısı ve sanatçısı tek tek yazılıyor. Müzeyi ziyarete öğrencilerimiz geliyor. Sanatla buluşsunlar, sanata aşina olsunlar. Çünkü sanat iyileştirir. Sanat güzelleştirir. Sanat her derde bence ilaçtır" diye konuştu.
