Özge UYANIK- Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı, üniversite öğrencilerini geçinmek için çareler aramaya zorluyor. İzmir’in Bornova ilçesindeki bit pazarı, her hafta yüzlerce öğrencinin umudu oluyor. Pazar, yalnızca kıyafet ya da kitap almak için değil, harçlıklarını çıkarabilmek için de bir çıkış kapısı haline gelmiş durumda.
Ailelerinden aldıkları para ve bursları yaşam masraflarına yetmeyen öğrenciler, kıyafet ve teknolojik alet ihtiyaçlarını bu pazardan ucuza karşılamaya çalışıyor. Bazı öğrenciler ise buradan aldıkları ürünleri internet üzerinden satarak az da olsa gelir elde ediyor.
Ege Üniversitesi öğrencisi Özgür Kaykı pazarda en çok nelere baktığını şöyle anlattı:
"Biz genellikle ihtiyacımız olan teknolojik aletler için buraya geliyoruz. Mesela şarj aleti aldım. Normal fiyatının çok altında ücret ödeyerek alabiliyoruz. Kıyafet de bakıyoruz. Mesela dışarıda 300 lira olan bir atkı burada 50 lira. Yurtta kalmama rağmen harçlıklarla alışveriş yapmamız zaten çok zor. Normalde fotoğraf makinalarına çok meraklıyım, hobi olarak da fotoğraf çekiyorum sıfır bir makina almam imkansız. Çoğu öğrenci için durum böyle. Hobilere zaman ayırmak lüks oldu. Buralarda bulabildiğim ekipmanlar olunca da almaya çalışıyorum."
"300 liralık kitabı nasıl alalım da okuyalım?"
Hem kitap hem kıyafet alışverişi yapan üniversite öğrencisi Nazlı Öğüt ise hayat pahalılığından dert yanarak "300 liralık kitabı nasıl alalım?" diye sordu.
Fırat Üniversitesi'nde inşaat mühendisliği okuyorum. Şu an ailemin yanında yaşıyorum. Her pazar ve salı günü buraya geliyoruz. Çünkü şu an piyasa alışveriş yapabilmemiz için uygun değil. Özellikle öğrenciler için yol parası, kalma yeri parası, yemek parası... Hadi ben şu an ailemin yanındayım ama Elazığ’da yurtta kalıyordum. Yurt çıkmayan öğrenciler de var. Evlerde kalmak için normal çalışan insanlar bile zorlanırken, bir öğrencinin bu enflasyonda yol vermesi, kira ödemesi, okul ve kitap parası ödemesi zor. Ben buradan kitap alıyorum. Dışarıda aldığınızda 300 liraya kitap satılıyor İnsanlar nasıl okuyacak? Buraya geliyorum, en fazla 50 liraya, 10 liraya romanlar, soru bankaları buluyorum. Buradan alıp, doğuda öğrencilere de gönderiyorum. Çünkü çok pahalı. Bu insanlar nasıl çalışacak? Kıyafetler de gayet iyi. Pazarın içinde bazı yerlerde sıfır kıyafetler bulup aldım. Az önce sıfır bir mont aldım.
"İki bin liraya burada dolap düzersin"
Doku Eylül Üniversitesi'nde okuyan Enes Karaday en büyük masrafın yemek olduğunu söyleyerek "Pazardan en çok tişört alıyorum. Fiyatlar neredeyse mağazayla 10 kat fark ediyor. Ucuz olan bir ceket aldım mesela gayet kaliteli. Bizim için en büyük masraf yemeğe gidiyor. Eğer yurtta kalmıyorsanız barınma çok zor. Yediğimiz bir yemeği bir hafta sonra tekrar zamlı alıyoruz neredeyse. Burada bir yemek parasına 3-4 parça tişört, kazak aldığımız oldu. Her hafta özellikle pazar günleri öğrenciler akın ediyor. 2 bin lira bir kapüşonlu sweatshirt satıyor mağazalar. Burada 2 bin liraya dolap düzersin." dedi.
"Buradan alıp internette satıyorlar"
Esnaf Ediz Çetin de internette satış yaparak kazanç sağlayan öğrencileri anlattı.
Öğrenciler her hafta pazarı dolduruyor. Öğrenciler buradan ayakkabı, elbise alıp internetten satış yapıyor. Buradan alıp sattıklarıyla okuyan talebe biliyorum. Ailesi bir lira harçlık gönderemiyor, kendi harçlıklarını buradan çıkarıyorlar. Biz de öğrencilere indirim yapmaya gayret ediyoruz. Buradan örneğin 50 liraya bir mont alıyor, internette 300 liraya satıyor. Onlara faydalı olmak bizim için de sevindirici. Mesela batan bir kırtasiyeci var, elinde kalanları burada satıyor. Onlarca öğrenci faydalandı o tezgahtan. Burası sadece bizim için değil öğrenciler için de hem alışveriş imkanı hem de gelir kapısı.
