Haber: Yağmur KARADAĞ / Kamera- Kurgu: Mustafa Cem ÖZER Günün ilk saatlerinde Boşnakların ve göçmenlerin yoğun yaşadığı, Ülver Teyze’nin Bornova Çamdibi'ndeki imalathanesinde soluğu aldık. İçeride pırıl pırıl kadınlar, harıl harıl günlük olarak hazırladıkları Boşnak mantılarını, parmak ve gül böreklerini, lorlu, pekmezli, meyveli cevizli kurabiyelerini, poğaçalarını, keklerini, kalburabastılarını, keçi sütünden, manda sütünden yaptıkları dondurmaları, el yapımı limonatalarını hazırlamaya başlamıştı bile. 9 Eylül ekibi olarak bizler de kadınların canla başla yaptıkları leziz ürünlerin hazırlanma yolculuğuna eşlik ettik…
Ülver Teyze Rumeli Börekleri’nin 9 yıl önce kurulduğunu söyleyen, işletmenin mimarları Gül ve Sait Koç çifti hem üretimde hem de satışta 160 kadının çalıştığını dile getirerek, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattılar:
“Kardeşimin kayınvalidesinin ismi Ülver Teyze. Biz çok kalabalık bir aileyiz. Ülver Teyze çok güzel Boşnak börekleri yapardı. Her zaman keyifle böreklerini yiyorduk. Biz de Selanik göçmeniyiz, börek, kalburabastı gibi tatlılar bizim tarafta da çok yapılırdı. Bu projenin de ilk ortaya çıkışı, fikir annesi kendisidir. Onun için onun reçeteleriyle başladık. Ülver Teyze’nin oğlu bizlere ‘Annem börek yapsa biz satsak, herkes yapıyor’ fikri ile geldi. Biz de ‘Neden olmasın, yaparız’ dedik. İlk başta eşim olaya dahildi. Daha sonrasında ben mali işler ile ilgilendim, KOSGEB eğitimlerine gittim, belgemizi aldık. Ekibimizi oluşturduk. Uzun süren fizibilite çalışmalarımızı, üretim testlerimizi yaptık, kurduğumuz altyapı ve üretim planının ardından da 16 Nisan 2015 tarihinde üretime ve satışa başladık.”
ÖZEL BİR ŞEY YAPMIYORUZ, OLMASI GEREKENİ YAPIYORUZ
Girişimlerinin ilk yıllarında zorluk çekseler de büyük bir mücadele verdiklerini ve felsefelerinden asla vazgeçmediklerini vurgulayan Gül ve Sait Koç çifti, “Gün içerisinde tezgâhta kalan, satılmamış ürünleri komşularımıza, esnafa dağıttık. Ama asla ertesi gün satılması için bırakmadık. Aslında özel bir şey yapmıyoruz, en büyük farkımız her ürünü olması gerektiği gibi düzgün bir şekilde üretmek” ifadelerini kullandı.
ÜRÜNLER HER GÜN TAPTAZE TEZGAHLARDA
Gül ve Sait Koç lezzet sırlarını ise, “Tüm lezzetlerimizi saf sızma zeytinyağı ile yapıyoruz. Asla başka bir yağ ve katkı maddesi kullanmıyoruz. Her ürünümüzü müşterimize her gün taze bir şekilde yaparak ulaştırıyoruz. Asla tezgahtaki pişmiş ürün ertesi gün müşterimize sunmuyoruz. Hijyene çok önem veriyoruz. Kullandığımız hammaddelerin hepsi coğrafi işaretli. Aynı zamanda ürünlerimiz el açması, makine kullanmıyoruz. Evde, mutfaklarımızda, anneannelerimiz, babaannelerimiz nasıl yapıyorsa aynı tekniklerle ve reçetelerle yapıyoruz” sözleriyle anlattı.
“ÜRETİM MERKEZİMİZE AĞIRLIK VERDİK”
İzmir’de Bostanlı, Güzelyalı / Stad, Güzelyalı / Mithatpaşa, Evka 3-Bornova, Narlıdere, Yelki ve Urla olmak üzere 7 şubelerinin olduğunu belirten Gül ve Sait Koç, “İlk olarak 6 kişiyle bu işe başlamıştık ama yıllar içerisinde kadın istihdamımızı artırdık. Bornova’daki imalathanemizde yaklaşık 90 kişi çalışıyor. Üretimde ve satıştaki arkadaşlarımız hep kadınlardan oluşuyor. Kadınlarla dolu bir aile işletmesiyiz. Sadece lojistik hizmetleri erkek arkadaşlarımız aracılığıyla yapıyoruz. Çok talep var ama fazla şube açmak yerine üretim merkezimize ağırlık vermeyi tercih ettik” diye konuştu.
İŞ TECRÜBESİ OLMAYAN KADINLAR MESLEK SAHİBİ OLDU
Ülver Teyze’de çalışan 160 kadının da duygulandıran, ağlatan hikayeleri olduğunun altını çizen Gül ve Sait Koç çifti, “Birçok arkadaşımız hiç evden çıkmamıştı, sadece görüşmeye bile yalnız gelemeyen arkadaşlarımız vardı. Hayatları boyunca otobüse bile hiç tek binmemiş kadınlarımız vardı. Biz burada hiç iş tecrübesi olmayanları meslek sahibi yaptık. Kadınlarımızı dışarı çıkan, ekonomik özgürlüğünü eline alan bireyler haline geldi. Kadınlarımız için önemli bir model olduk. 9 yıldır da çalışan kadınlarımızla, aynı hammadde, aynı ustalık ve aynı sevinç ile devam ediyoruz” dedi.
LEZZETLERİN DEĞİŞMEMESİNE ÖZEN GÖSTERİYORUZ
Ülver Teyze’de Gıda Mühendisi olarak çalışan Şule Tahmaz ise Kurabiye Poğaça üretim alanında titizlikle gerçekleştirdikleri üretim aşamalarını şu şekilde dile getirdi:
“Öncelikle siparişlerimizi dolayısıyla üretim planımızı oluşturuyoruz. Üretim planına göre arkadaşlarımız yoğurulması gereken hamur miktarlarını makinalarımızda yoğuruyorlar ve poğaça, kurabiye ve kalp kurabiye bölümü 3’e ayrılarak, verilen sipariş kadar üretimi gerçekleştirip, üzerini streç film ile kaplayıp, sevkiyat kısmımıza gönderiyoruz. Bütün reçeteler en ufak gramajına kadar tartılarak yapılıyor, dolayısıyla bugün yediğiniz lezzet ile bir sene sonra yediğiniz lezzetin birbirinden farklı olmaması gerekiyor. Bu duruma çok özen gösteriyoruz. Hammadde kalitesine, temizliğine ve hijyenine çok önem veriyoruz. Her şey örneğin peynir, lor hamurun içerisine girmeden önce mutlaka tadılıyor. Onayın ardından üretimde kullanılır. Akşam 17.00 olunca da verilen siparişi tamamlamış olur ve günü kapatırız. Her gün bu aşamaları tekrarlıyoruz.”
Gıda Mühendisi Şule Tahmaz
VEGAN LEZZETLER DE MEVCUT
Börek katına gerçekleştirdiğimiz ziyaret esnasında yapım sürecini de anlatan Tahmaz, “Kadınlarımızın el açması yaptıkları, incecik bir hamurda, parmak merdane böreğimiz var, üçgen ve Arnavut böreklerimiz var. Patatesli, kıymalı, patates-kıymalısı, patlıcanlısı, balkabaklısı, sezonu geliyor, yeşil kabak ve pırasalı böreklerimiz de oluyor. Hem vegan lezzet arayanlara hem de kıymalı, peynirli tattan vazgeçmeyenlere hitap eden tatlarımız mümkün. Zaman zaman kör testler de yaparız, bir problemimiz var mı diye, birkaç aşamalı testten geçer ve mağazalarımızda müşterilerimizle buluşur” diye konuştu.
“HAMMADEDEN SON SÜRECE KADAR HER ALANDA VARIZ”
Gıda mühendisi olarak hammaddeden son sürece kadar her alanda yer aldıklarını ifade eden Tahmaz, “Hem üretimin planlanması ve dolayısıyla planlamada hiçbir şey eskimemeli, yaşlanmamalı, müşteriye asla eski, yaşlı hammadde, hamur gitmemeli. En çok buna dikkat ediyoruz. Hammadde kabulde etkimiz büyük. Gelen hammaddelerin üretim ve son kullanma tarihleri, ambalajlarından herhangi bir sorun olup olmadığı, bizim kullanımımıza uygun olup olmadığına bakıyoruz. Zaman zaman sütümüzü, dondurmamızı, peynirimizi analize göndeririz. Verdiğimiz siparişin tam ve eksiksiz yapılması, fazla ya da eksik üretilmemesi, kullanılan içlerin lezzetlerinin orantılı olması, herhangi bir aksaklık olup olmadığını, bunların üretimin kalitesini etkiletip etkilemeyecek hızda telafisinin mümkün olması alanlarında yer alıyoruz” dedi.