Türkiye otomotiv piyasası, aylardır süren belirsizliğin ardından, bir gece yarısı kararıyla gelen yeni Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) düzenlemesiyle adeta sarsıldı. Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yürürlüğe giren ve tüm fiyat listelerinin sil baştan yazılmasına neden olan yeni sistem, "vergi sadeleşecek" beklentilerini boşa çıkararak, tam aksine çok daha karmaşık ve katmanlı bir yapıyla tüketicinin karşısına çıktı. Motor hacmi, yakıt türü, vergisiz fiyat, emisyon değeri ve hatta elektrikli menzil gibi onlarca farklı kritere göre şekillenen yeni ÖTV oranları, bazı giriş seviyesi modellerde küçük indirimler sağlarken, pazarın genelinde ve özellikle elektrikli araçlarda ciddi fiyat artışlarının fitilini ateşledi. Sektör uzmanları, bu düzenlemenin sadece bir fiyat güncellemesi olmadığını, sıfır araç alım gücünü daha da eriteceğini ve tüketicileri kaçınılmaz olarak ikinci el piyasasına yönlendirerek burada yeni bir fiyatlama dinamiği başlatacağını öngörüyor.

Sadeleşme beklenirken gelen karmaşa: yeni ötv bir bilmeceye dönüştü

Uzun bir süredir otomotiv sektörünün ve vatandaşların gündemindeki en önemli konu başlığı, ÖTV sisteminde yapılması beklenen değişiklikti. Beklenti, vergi dilimlerinin daha anlaşılır ve adil bir yapıya kavuşturulması yönündeydi. Ancak yürürlüğe giren yeni düzenleme, bu beklentinin tam tersi bir tablo ortaya koydu. Veri ve analiz şirketi Cardata'nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, yeni yapıyı, "ÖTV sisteminde sadeleşme beklenirken, aksine daha karmaşık ve çok katmanlı bir vergi rejimi ortaya çıktı" sözleriyle değerlendiriyor. Yeni sistem, artık bir otomobilin vergisini hesaplarken sadece motor hacmi ve fiyatına bakmıyor. Araçların motor silindir hacmi 1400 cm³ ve 1600 cm³ olmak üzere iki ana kategoriye ayrılırken, her kategori kendi içinde onlarca farklı vergi matrahı dilimine bölündü. Bu da yetmezmiş gibi, elektrikli araçlar ve şarj edilebilir hibrit (Plug-in Hybrid) modeller için motor gücü (kW), tam elektrikli sürüş menzili (km) ve karbondioksit emisyon değeri gibi teknik detaylar da vergi oranını belirleyen ana unsurlar haline geldi. Bu durum, sıradan bir tüketicinin bir aracın nihai fiyatını hesaplamasını neredeyse imkansız hale getirirken, bayi ve markalar için de fiyat politikalarını yeniden kurgulama zorunluluğu doğurdu.

Kazananlar ve kaybedenler: kimin yüzü güldü, kimin cüzdanı yandı?

Yeni ÖTV labirentinin en merak edilen sonucu ise hangi modelin fiyatının düşüp hangisinin artacağıydı. Yapılan ilk analizler, düzenlemenin sınırlı sayıda "kazananı" ve çok geniş bir "kaybedeni" olduğunu gösteriyor. Düzenlemenin kısmi avantaj sağladığı grup, vergisiz fiyatı en alt matrah dilimlerinde kalan, küçük motorlu ve genellikle yerli üretim olan araçlar oldu. Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın'a göre, Fiat Egea'nın 1.4 litrelik benzinli versiyonu gibi modeller, yeni matrah dilimine girmeleri sayesinde yaklaşık yüzde 5'lik bir indirim potansiyeli yakaladı. Benzer şekilde, Renault Clio ve Hyundai i10/i20 gibi modellerin baz versiyonlarında da yüzde 3 civarında küçük indirimler mümkün hale geldi. Ancak madalyonun diğer yüzü çok daha kalabalık. Özellikle orta ve üst segmentteki neredeyse tüm modellerde ciddi fiyat artışları kaçınılmaz oldu.

Asıl şoku ise Türkiye'nin otomobili Togg da dahil olmak üzere elektrikli araç almayı planlayanlar yaşadı. Önceki sistemde yüzde 10 gibi görece teşvik edici bir ÖTV oranına sahip olan giriş seviyesi elektrikli araçların vergisi, bir kalemde yüzde 25'e yükseltildi. Bu durum, Togg T10X modelinde yüzde 10 ila 14 arasında bir fiyat artışı anlamına geliyor. Benzer şekilde, Tesla Model Y gibi popüler elektrikli modellerde de artış yüzde 13'ü buluyor. Premium segmentte ise makas daha da açılıyor; Mercedes C Serisi ve BMW 3 Serisi gibi modellerde yüzde 8'den başlayıp yüzde 15'e varan oranlarda zamlar bekleniyor. Bu tablo, yeni düzenlemenin aslında düşük gelir grubuna hitap eden birkaç model dışında, otomobile erişimi daha da zorlaştırdığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Sıfır hayali biten rotayı ikinci ele kırdı

Yeni ÖTV düzenlemesinin en büyük ve en hızlı etkisinin görüleceği yerin ikinci el otomobil piyasası olacağı konusunda tüm uzmanlar hemfikir. Sıfır kilometre bir araca ulaşmanın vergi yükü nedeniyle giderek imkansızlaştığı bir ortamda, tüketicilerin büyük bir hızla ikinci el pazarına yöneleceği öngörülüyor. Hüsamettin Yalçın, bu durumu bir "talep kayması" olarak nitelendiriyor ve sıfır araçlardaki bu sert fiyat artışlarının, tüketiciyi kaçınılmaz olarak ikinci ele iteceğini belirtiyor. Bu talep patlamasının ise ikinci el piyasasında kendi içinde bir fiyat artışı sarmalını tetiklemesi bekleniyor. Yalçın'ın kısa vadeli öngörüsü, temmuz sonu ve ağustos başında ikinci el fiyatlarında ortalama yüzde 4 ila 6 arasında bir artış yaşanabileceği yönünde. Bu durum, sadece araç almak isteyenleri değil, mevcut araç sahiplerini de etkileyecek. Yeni düzenleme öncesinde araç satın almış olan bireyler veya kurumlar, sıfır fiyatlarındaki artışın ikinci ele yansımasıyla birlikte ciddi bir "değer kazanımı" elde etmiş olacaklar. Bu durum, otomobilin bir yatırım aracı olarak görülmesi eğilimini daha da güçlendirecek ve piyasadaki fiyat dengelerini altüst edecek bir potansiyel taşıyor.

0 km araç fiyatlarına etkisi ne olacak?

Hüsamettin Yalçın, yeni ÖTV matrah düzenlemesi bazı giriş seviyesi modellerde küçük indirimler sağlayacağını ancak orta ve üst segmentte ciddi fiyat artışlarına yol açacağını dikkat çekti. Yalçın, yeni matrah dilimlerine girmeleriyle ÖTV oranlarının yüzde 80'den yüzde70-75’e düşmesi nedeniyle indirime gireceğini belirtti. Yalçın marka marka hangi araçların indirime gireceğini açıkladı.

İzmir’de su deposu fiyatları ne kadar? Litre litre, ton ton tüm detaylar
İzmir’de su deposu fiyatları ne kadar? Litre litre, ton ton tüm detaylar
İçeriği Görüntüle

İndirime gidecek araçlar:

"- Fiat Egea 1.4 Fire → ~%5 indirim

- Renault Clio 1.0 → ~%3 indirim

- Hyundai i10 / i20 baz versiyonlar"

"Matrah limit geçileri zamları getirdi"

Yalçın artan ÖTV oranlarına göre (%10’dan %25’e, %40’tan %55’e gibi), matrah limiti geçişleri nedeniyle bazı markalara zam olabileceğini belirtti.

Zam görecek araçlar:

-Togg T10X → %10-14 arası fiyat artışı

-Tesla Model Y → ~%13 artış

-Mercedes C, BMW 3 Serisi gibi premium segment → %8-15 zam.

Sektörün yeni yol haritası: denge mi, belirsizlik mi?

Yeni ÖTV düzenlemesinin otomotiv sektörü üzerindeki uzun vadeli etkileri ise çok daha derin olacak. Cardata'nın analizine göre, bu karmaşık sistemin sektöre bazı teorik "getirileri" olsa da, "götürüleri" çok daha ağır basıyor. Getiriler arasında, vergilendirmede emisyon gibi teknik detayların dikkate alınmaya başlanması ve giriş segmentindeki birkaç yerli aracın kısmi olarak korunması sayılabilir. Ancak götürü listesi çok daha uzun ve endişe verici. En başta, ortaya çıkan karmaşık ve anlaşılması zor vergi yapısı, tüketici güveninde ciddi bir erozyona yol açıyor. Fiyat belirsizliği, alım kararlarının ertelenmesine neden oluyor. Orta ve üst segment araçlardaki ciddi fiyat artışları, bu segmentlerdeki satışları baltalayacak ve markaların pazar stratejilerini değiştirmesine neden olacak. En kritik darbe ise, son yıllarda büyük bir ivme kazanan elektrikli araç dönüşümüne vurulmuş durumda. Özellikle giriş seviyesi modellerdeki vergi artışı, elektrikli araçların cazibesini ciddi anlamda zayıflatıyor ve Türkiye'nin bu alandaki hedefleriyle çelişen bir tablo yaratıyor. Sonuç olarak, yeni düzenleme sektörde bir denge kurmaktan çok, hem tüketiciler hem de markalar için öngörülebilirliği azaltan ve belirsizliği artıran bir dönemin kapısını aralamış görünüyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ