MUSTAFA CEM ÖZER- Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, İzmir programı kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Ege bölgesi ve İzmir’deki yangınlar hakkında konuşan Özdağ, yangınların terör saldırısı olma ihtimaline değindi. Özdağ, “Ege Bölgesi’ne geçmiş olsun. Sekiz ilde 74 noktada yangınlar çıktı. Bazı yerlerde söndürüldü, bazı yerlerde devam ediyor. Bu yangınlar büyük ihtimalle terör saldırılarıdır. Bu yangınlar PKK saldırısıdır. Ormanların yakılması ile ilgili kendilerine ‘ateşin çocukları’ ismini veren terörist alçaklar, yangınlarla ilgili sorumluluğu üstlendiler. Bakanın yaptığı açıklamalarda şu ana kadar sabotaj olduğuna dair kanıt olmadığını ifade etti. Doğru yangınlar devam ettiği sürece kanıtlanamaz. Ancak bu yangınlar bir şeyi gösteriyor ki terör örgütü bu yangınları sahiplenmiş, bu yangınların olmasından kaynaklı mutluluğunu ifade etmiştir” ifadelerini kullandı. Özdağ ayrıca, “Bu yangınları sahiplenen PKK’dır. Bu PKK adlı terör örgütünün siyasi uzantısı DEM’dir” dedi.
AFET KOLORDUSU KURULMALI
Günlerdir devam eden Karşıyaka yangını ve olası İstanbul depremi üzerinde duran Özdağ acilen Afet Kolordusu'nun kurulması gerektiğini dile getirdi. Özdağ, "İzmir'deki bu son yangınların, gösterdiği gibi olası bir İstanbul depremi ya da diğer doğal afetler işin bir "Afet Kolordusu" kurulmak zorundadır" diye konuştu.
'NÖBETÇİ CUMHURBAŞKANI ADAYI İMAMOĞLU'
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Ekrem İmamoğlu'nun depreme dair hiçbir hazırlık yapmadığını söyleyen Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, İmamoğlu'nun depreme hazırlanmak yerine 'Nöbetçi Cumhurbaşkanlığı' yaptığını dile getirdi. Özdağ, "İstanbul depreminde arama kurtarma yapacak yetişmiş insan sayısı 640 bin olarak verilmektedir. Son altı senedir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Ekrem İmamoğlu'nun bu depremle ilgili en ufak bir çalışmasının olmadığını biliyoruz. İlk seçildiği günlerde yapmış olduğu açıklamada 5 sene içerisinde depreme karşı İstanbul'u hazırlayacağını söylemişti. İkinci seçim sürecinin başında verdiği demeç ise "5 senede İstanbul depreme hazırlanır mı" demek oldu. 5 sene önce ne dedin? Bu 5 sene boyunca neden nöbetçi cumhurbaşkanlığı adaylığından başka bir şey yapmadın ve bugün niye yapmıyorsun diye sormazlar mı adama? ifadelerini kullandı.
'TEK SORUMLU İMAMOĞLU DEĞİL'
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un beklenen İstanbul depremine dair hazırlık yapmadığını sözlerine ekleyen Özdağ, sözlerine şöyle devam etti;
"İstanbul depremi konusunda ikinci sorumlu kişi Murat Kurum. Murat Kurum Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak İstanbul depremi konusunda siyasetteki en önemli yetkiliydi. O da beş seneyi boşa geçirdi. Şimdi yeniden bu göreve geldi ve İstanbul için pimi çekilmiş el bombası diyor. İyi de Murat Bey. Siz gece nasıl uyuyorsunuz? Vicdanınız yok mu? Bu şehir bir depreme, İstanbul bir depreme giderken en ufak bir çalışma yapmadan pimi çekilmiş şehir diyerek, İstanbul için gereken önlemleri almazsanız. Bu el bombası patladığında ne olacak?"
'TÜRKİYE CAYIR CAYIR YANIYOR'
Yangının sadece ormanlarda olmadığını asıl yangının sokakta, kahvehanede, mutfakta, tarlada olduğunu belirten Özdağ, "Türkiye cayır cayır yanıyor" dedi. Sözlerine şu şekilde devam etti;
"Tarlalar cayır cayır yanıyor, emekli kahvehaneleri cayır cayır yanıyor, Pazar yerleri cayır cayır yanıyor" diyerek sürdüren Özdağ; Büyük bir ekonomik yangın Türkiye'yi yakıyor. AK Parti ve Saray ekonomi üzerindeki kontrolü tam anlamıyla yitirmiş durumda. Freni patlamış bir belediye otobüsünün yokuş aşağı hızla inen ve gittikçe hızlanan direksiyonundaki şoföre benziyor. Yapabilecekleri hiçbir şey yok. Mehmet Şimşek de biletçi. O da düşmemek için bir yere tutunmuş, sallanıyor sadece. Mehmet Şimşek'in modeli çok basit. Enflasyonu düşürmek için dövizi sabit. Bunun için de sıcak paraya ihtiyacı var. Bu yüzden de sıcak paraya büyük faizler veriyor. Bu sıcak para sonunda Türkiye'den çıkacak ve büyük kazançlar elde ederek çıkacak. Bunun bedelini de bugün tarlada domatesinin kilosunu geçen sene 4 lira iken bugün 5 liradan satan çiftçi ödüyor. Bunun bedelini 12 bin 500 lira maaşıyla geçinmeye çalışan emekli ödüyor. Peki bu arada enflasyon düşüyor mu? Hayır. Türkiye'de enflasyon düşmüyor. Durgunluk içerisinde enflasyon artıyor. Stagflasyon yaşıyoruz. Özetle, Mehmet Şimşek'in politikaları çökmüştür. Bu politikaların bir sonuç alması mümkün değildir"
'TÜRKİYE HUKUK DEVLETİ DEĞİL, BİR 'GUGUK DEVLETİ' OLMUŞTUR'
TBMM'de AK Pati İzmir Milletvekili Alpay Özalan'ın TİP'li Ahmet Şık'a yumruk atması ve sonrasında gelişen olaylarla ilgili açıklamalarda bulunan Özdağ, "Türkiye'nin yönetilemediğini dün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çıkan kavga da göstermiştir. Anayasa Mahkemesi bir karar almış. Anayasa Mahkemesi'nin kararını beğenmeyebilirsiniz. Can Atalay ile ilgili olarak hiçbir siyasi görüşünü paylaşmayabilirsiniz. Mesele burada Can Atalay siyasi görüşü değildir. Mesele burada sistemdir. Mesele burada hukuktur. Eğer hukuk uygulanmazsa ortaya guguk çıkıyor. Bugün Türkiye hukuk devleti değil, bir 'guguk devleti' olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kürsü dokunulmazlığı diye bir kavram vardır. Dün yaşananlardan sonra Türk Milleti kürsü yumruğu kavramıyla da tanıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kürsüde bir milletvekili dayak yemeden konuşamayacaksa, bundan sonra Türkiye'de hiçbir vatandaşın dayak yemeden özgürce fikirlerini anlatma imkanı kalmamış demektir. Bu aslında yönetilemeyen bir Türkiye'yi ve onun resmini ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı.
'TEK ÇARE ERKEN SEÇİM'
Ekonomik, siyasal ve hukuksal sorunları düzelmek için tek çarenin erken seçim olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Bu kilitlenmeyi aşmanın tek yolunu erken genel seçimde görüyoruz. Bu erken genel seçimde Türk halkı sadece yeni bir partiyi seçmeyecektir. Halk bunun ötesinde yeni bir ekonomik yaklaşımı modeli tercih edecektir. Ekonomiyi kur ve faiz denklemi arasına sıkıştıran neoliberal ekonomik model, kalkınmadan bahsetmeyen, istihdamdan bahsetmeyen, büyümeden bahsetmeyen bu modelin dışında istihdamı, üretimi, sürdürülebilir planlı kalkınmayı, teknoparkları, petrokimya tesislerini, yüksek teknolojiyi, demir çelik sanayinde yeni atılımları, yeni iş yerlerini, yüksek katma değerli üretimi ve dar gelirli halk kitlelerinin dar gelirli olmaktan kurtulmaya başladıkları bir ekonomik modeli de bu seçimlerde Türk halkı seçecektir" ifadelerini kullandı.
ALTILI MASA'NIN İHANET TARTIŞMALARI
Gazetecilerden gelen ve son günlerde medyada geniş yer bulan eski başkanlar Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve bir gazeteci arasındaki ihanet tartışmasına da değinen Özdağ, "Altılı Masa'da masanın iki büyük ortağı ve bunların eski genel başkanları arasındaki ilişkiler zemininde yapılmış bir suçlama. Biz o masanın parçası olmadığımız için içeride neler oldu, iki eski genel başkan arasında ancak sizin kadar bilemiyoruz. Bu noktada sorunuzun muhatabı ben değilim. Sorunuzun muhatabı Kemal Bey. Umarım siz kendisine sorarsınız o da size cevap verir" dedi.
ÖZDAĞ'DAN TUGAY'A BOZKUT TEPKİSİ
Gelen bir soru üzerine geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde MHP tarafından sunulan ve büyük tartışmalara neden olan Bozkurt işareti yapan Merih Demiral heykeli de değinen Özdağ, "Sayın Cemil Tugay'ı gördüğümde bozkurt işareti yapacağım" diye konuştu. Özdağ, "Ben, İzmir Büyükşehir Başkanı'nı yolda görsem bozkurt işareti yaparım ama onun ne işareti yapacağını merak ediyorum. Bozkurt bir siyasi parti sembolü değil. Azerbaycan'da da Özbekistan'da da yapılıyor. Bozkurt, Türk milletinin binlerce yıldan beri kullandığı bir sembol. Bozkurt yapan bir milli çok başarılı bir futbolcumuzun heykelinin İzmir'de dikilmesi söz konusu olduğunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı buna karşı açıklama yaptı. Ben de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'na soruyorum. Sayın Başkan sen Türk değil misin? Çok net. Sen Türk değil misin kardeşim? Bozkurt senin sembolün değil mi?" diye söyledi.
'FENERBAHÇE KAZANSIN İSTERİM'
Bu akşam oynanacak olan Göztepe-Fenerbahçe karşılaşmasının sonucuyla ilgili soru gelmesi üzerine Özdağ, "Ben Fenerbahçeliyim. Fenerbahçe'nin kazanmasını isterim" dedi. Göztepe'yi de sevdiğini belirten Özdağ; Dilerim güzel bir oyun olur ama Fenerbahçe'nin de orta sahasını güçlendirmesi gerekiyor" diyerek orta saha takviyesi istediğini dile getirdi.
AK PARTİ YENİ SEÇMEN TABANI MI OLUŞTURUYOR?
Geçtiğimiz gün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın 15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklılar'ın vizesiz Türkiye'ye gireceklerinin hatırlatılması üzerine Özdağ, konu ile alakalı şu ifadeleri kullandı;
"Biz Zafer Partisi olarak seçimlerden önce gündeme bir yasa tasarısı değişikliği getirdik. Dedik ki vatandaşlık alanlar 10 sene oy kullanamazlar. CHP ve İYİ Parti'den destek istedik, vermediler. Onun üzerine ben de dedim ki Ben çekeyim teklifi, siz verin biz sizi destekleyelim. Bunun üzerine CHP yetkilileri ve Kemal Bey iki defa, yardımcıları üç defa Süleyman Soylu'nun vermiş olduğu resmi rakamları doğrulayan açıklamalar yaptılar. Seçimden sonraki CHP Kongresi'nde Kemal Bey bir açıklama daha yaptı. Dedi ki, "Evet ben kaybettim. Çünkü milyonlarca sığınmacıya oy kullandırıldı" Şimdi Kemal Bey milyonlarca sığınmacıya oy kullandırdılar diyorsa bir bildiği vardır. Daha önce neden söylemedi bunu? Öte yandan 21. Dönem Milletvekili Nazif Okumuş, televizyonlarda birçok kez Süleyman Soylu, Erdoğan'a çok kızgın. "Benim sayemde, benim iki buçuk milyon Suriyeli'ye vatandaşlık vermem sayesinde cumhurbaşkanı seçildi" Hadi beni mahkemeye versinler, şahitlerini göstereceğim diyor. Bu açıklamasına hiçbir yalanlama gelmedi ve Zafer Partisi dışında hiçbir siyasi partiden de bu konuda bir açıklama gelmiyor"
'ANAYASA 'KİRLİ REFERANDUMLA' DEĞİŞTİ'
Başkanlık sisteminin geldiği refendumun kirli olduğunun altını çizen Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Türkiye'de kirli bir referandumla bu anayasa değişikliği yapıldı. Başkanlık rejimi kuruldu. Ümit Özdağ dışında kimse YSK'nın önüne gitmedi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı ve milletvekilleri evlerine gidip uyudular. Sonra niye gitmediniz dediklerinde de "Çeteler yolları kesti. Silahlı gitseydik çatışma çıkardı" dediler. Anayasayı korumak için gerekirse çatışırsın kardeşim. Anayasayı çetelere teslim etmezsin. Anayasayı çetelere teslim edenlerin Türk halkının menfaati içinde olmaları da mümkün değildir. Üstelik bu doğru da değildi. Ben oradaydım. Çete falan da yoktu. Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Kılıçarslan benden rica etti gençleri yatıştırmamı. Orada da ses çıkarmadılar. Sonra, milyonlarca sığınmacıya vatandaşlık verilirken de ses çıkartmadılar. Şimdi on beş altı, elli üstü vizesiz Türkiye'ye girebilecek. Ortadakiler de zaten sınırdan geçip geliyorlar ki. Türkiye'nin demografik dengeleri kökten bozulmuş durumda. Durum ne yazık ki vahim ötesi bir noktada" dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, basın toplantısının ardından Kemeraltı'nı ziyaret etmek için otelden ayrıldı.