Türkiye genelindeki özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde yaşanan en az 10 bebeğin ölümüne neden olduğu öne sürülen özel hastane çetesinin yargılandığı dava, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. 22'si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı davada, ikinci gün sanık ifadeleriyle başladı. İfadesi alınan hemşire Hasan Basri Gök, çarpıcı açıklamalarda bulunarak sistematik usulsüzlükleri anlattı.
Yenidoğan üniteleri "işletme" olarak kullanılmış
Sanık Hasan Basri Gök, yenidoğan ünitelerinin bir "işletme" mantığıyla yönetildiğini, hastanelerin SGK’dan para kazanmak için çocukların sağlık durumlarını manipüle ettiğini söyledi. “Hastane sahiplerinin fark etmemesi mümkün değil” diyen Gök, hastanelerin cirolarında birden bire artışlar olduğunu ve kullanılan ilaç miktarlarının da dikkat çekici şekilde yükseldiğini belirtti.
Evraklar denetim öncesi düzeltildi
Gök’ün ifadesinde, denetimlerden önce epikriz raporlarının düzeltildiği, hastaların durumlarının olduğundan daha ağır gösterilerek SGK ödemelerinin artırıldığı bilgisi yer aldı. Denetim belgelerini hazırlayan ekipte yer alan isimleri hatırladığını söyleyen Gök, bu süreçte yöneticilerin de bilgisi olduğunu öne sürdü.
SGK dolandırıcılığı ve ilaç usulsüzlükleri
Sanık, "curosurf" isimli bir ilacın hastaneler arasında izinsiz dolaştırıldığını ve satıldığını ifade etti. Gök, bu ilaçlarla ilgili olarak tutulan kayıtların sık sık değiştirildiğini söyledi. Denetim sırasında bazı eksikliklerin ortaya çıkmamasını şans eseri olarak değerlendiren Gök, tapelerde yer alan ifadesini doğruladı.
Hastane yönetiminin sorumluluğu
Gök, "Bir hastanenin aylık yüzde 85-90’ının entübe hasta olarak gösterilmesi dikkat çekicidir. Başhekimlerin ve yönetim ekiplerinin bundan habersiz olması mümkün değil. Bu durumlarla ilgili planlamalar yapılıyordu" dedi. Fırat Sarı ve ekibinin, sahte sevkler ve belgelerle SGK üzerinden kazanç elde ettiğini, hastane çalışanlarının da bu düzenin parçası olduğunu belirtti.
Cezalar ağır olabilir
Sanıklar hakkında ağır suçlamalar bulunuyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında kasten öldürme, nitelikli dolandırıcılık, örgüt kurma ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla 582 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Ayrıca, bebeklerin ölümüne ilişkin diğer sanıklar hakkında 10 ila 437 yıl arasında değişen cezalar isteniyor.
Toplumda derin etki bırakan dava
Bebek ölümleriyle ilgili bu dava, hem sağlık sistemindeki denetim açıklarını hem de özel hastane yönetimlerinin kar odaklı yaklaşımlarını yeniden gündeme getirdi. Duruşmalar, kamuoyunda geniş yankı uyandırmaya devam ediyor.
