Dokuz Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Türkiye'de milyonlarca öğrencinin eğitim gördüğü özel okullarda, yeni yılla birlikte gelen zamlar velileri isyan ettirdi. Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'yle belirlenen yüzde 56.89'lük tavan zamma rağmen okulların, yemek, servis, kırtasiye gibi ek giderlere yapılan zamla birlikte tavan delindi. Özel Okul Velileri Platformu'nda veliler tarafından yapılan paylaşımlar da durumun vahametini gözler önüne serdi. İstanbul'da bir özel okulda geçen sene 202 bin 500 TL olan kayıt ücreti, bu sene 485 bin 800 TL'ye yükselirken, geçen sene 29 bin 100 TL olan yıllık yemek ücreti, bu sene 96 bin TL'ye yükseldi. Böylece geçen seneye göre kayıt ücretine yüzde 139, yemek ücretine ise yüzde 229 zam yapılmış oldu. İzmir'de de zamların durumunun pek farklı olmadığı ortaya çıktı. İzmir'de bir özel okulda ise 125 bin TL kayıt yenileme ücreti ve 45 bin TL yemek ücreti istendiği ifade edildi. Aynı platformda ise bir veli, 2022 yılında 24 bin TL olan okul ücretinin bu sene 155 bin TL'ye çıkarıldığını dile getirdi.
'EĞİTİM TİCARİ BİR İŞLETME OLMAMALI'
Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, konuyla alakalı olarak Dokuz Eylül Gazetesi'ne yaptığı açıklamalarda "Kamusal eğitim tahrip edildikçe, insanlar özel okulları bir seçenek olarak görmeye başladı. Böyle olunca da talep, arzı belirleyen etken okuyor. Devlet 1'inci ve 9'uncu sınıflar haricinde artışın belirli bir oranda kalmasını tarifliyor ama gerçek enflasyon çok daha yüksek. İşletmeler de buna karşılık 'öğretmen kalitesini düşürmek, servis ücretlerini artırmak, yemek ücretlerini artırmak' gibi formullere başvuruyor. Aslında bu tamamen esnaflıktır. Oysa eğitim ticari bir işletme olmamalı" ifadelerini kullandı.
'ADİL, EŞİT, LAİK VE BİLİMSEL KAMUSAL EĞİTİM GÜÇLENDİRİLMELİ'
"Yapılması gereken adil, eşit, laik ve bilimsel bir eğitimin kurulması, okul sayısının artırılması, nitelikli bir milli eğitim politikasıyla, kamusal eğitimi güçlendirmektir" diyerek sözlerine devam eden Kalafat, "Bu yapılırsa özel okullara kimse ihtiyaç duymayacak, gidenler de bir başka tercih üzerinden gidecek. Ama şu anda özel okul, iki memur çiftin bir maaşlarını vererek çocuklarını okula gönderdiği bir yer haline geldi. Burada devletin, çocukları neden özel okula mahkum ettiğini sorgulaması gerekiyor. Yoksa özel okul sahiplerini tehdit etmenin hiç bir karşılığı yok" diye konuştu.
'DERDİMİZ ÜCRETSİZ, NİTELİKLİ EĞİTİM'
Özel okullarda çalışan öğretmenlerin asgari ücret düzeyinde çalıştırıldığını da sözlerine ekleyen Kalafat, okullarda çalışan öğretmen ve personelin yaşadığı hak mahrumiyetlerinin de bilindiğini vurguladı. Kalafat, "Bizim derdimiz özel okul sahipleri değil. Bizim derdimiz kamusal eğitime yatırımların yapılması. Asıl yapılması gereken eğitimin ücretsiz verilmesi ve bunun nitelikli olarak yapılmasıdır. Zaten bu yapılırsa özel okula ihtiyaç kalmaz" dedi.