Yapılan tahminde mahlıç pamuk üretiminin 218 bin ton, kültlü pamuk üretiminin ise 560 bin ton olacağı bildirildi.

İTB’de düzenlenen 2019- 2020 sezonuna ilişkin Ege Bölgesi pamuk rekolte tahmin çalışmaları sonuçlarının açıklandığı toplantıya İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, İTB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Bülent Uçak, Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Uz, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimleri Bölümü Prof. Dr. Mustafa Bolca ve Dr. Fulsen Özen katıldı. Toplantının açılışında yaptığı konuşmada tekstil ve konfeksiyon sektörünün geçmişte olduğu gibi, bugün de ekonominin canlandırılması adına büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Kocagöz, sektörün hem ihracat içindeki payı, hem istihdamdaki yoğunluğu, hem de kadın istihdamı oranının yüzde 50’lerde olması ile önemini ortaya koyduğunu anlattı. 2000’li yıllarda önemli ölçüde azalan pamuk ekim alanlarının 2010’dan itibaren uygulanan olumlu politikalar ile artış trendine girdiğini savunan Kocagöz, "Bu yıl Ege Bölgesi’nde ekim alanlarının maalesef geçtiğimiz sezona göre bir miktar azalış gösterdiğini tahmin ediyoruz. Ancak ne mutlu ki Ege Bölgesi’nde kütlü pamuk veriminin de ilk hasat sonuçlarına göre geçen yıldan daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Hasadın devam edeceği 1 aylık süreçte iklim koşullarının uygun olması durumunda pamuk kalitesinin de iyi olacağını ve üretimin geçen yıla göre bir miktar artacağını söyleyebiliriz. Bunun yanında, ne yazık ki pamuk fiyatları üreticilerimizin beklentilerini karşılamıyor. Son dönemde Çin ve ABD arasında yaşanan ticaret savaşları dünyada olduğu gibi Türkiye’deki pamuk fiyatlarını da aşağı yönlü etkilemiştir. Bu durumun önümüzdeki sezonda üreticimizi pamuktan uzaklaştırarak, ekim alanlarının düşmesine neden olmasından endişe ediyoruz" dedi.

Konuşmasında İTB ve Ulusal Pamuk Konseyi tarafından 2011 yılında başlatılan 'GMO Free Turkısh Cotton' projesindeki gelişmelerden de bahseden Kocagöz, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Türk patent ve marka kurumundan garanti markası tescili alınmasının ardından projemize İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği de ortak olmuştur. Türkiye’de üretilen GDO’suz pamukların ve bu pamuklardan üretilen tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin GMO Free olarak etiketlenmesi amacıyla oluşturulan markanın yönetimi için ilgili kurumların katılımı ile bir yürütme kurulu oluşturulmasıyla çalışmalarımız hız kazanmıştır. Markamızın GDO’suz Türk pamuğunun ve pamuklu tekstil ve hazır giyim ürünlerinin dünya genelinde tanınmasını ve küresel nihai tüketiciler nezdinde fark edilmesini sağlamak suretiyle söz konusu fırsatların faydaya dönüşmesinde etkin rol oynayacağına yürekten inanıyoruz."


'Çiftçi pamuk üretmek için direniyor'

Rekolte sonuçlarını açıklamadan önce sektörle ilgili bazı değerlendirmelerde bulunan İTB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Bülent Uçak da dünya pamuk ticaretinde olağanüstü günler yaşandığına dikkat çekerek "Türkiye’deki olumsuz piyasa koşulları ve ABD- Çin arasındaki ticaret savaşı neticesinde fiyatlar hızla gerilemiştir. Bu durumun üreticimizi pamuk dışındaki alternatif ürünlere yöneltmesinden büyük endişe duymaktayız. Çiftçimiz pamuk üretmek için adeta direniyor. Buna rağmen 2002 yılında bölgemizde toplam 62 bin olan pamuk üretici sayısı 20 binlere gerilemiş durumda. 2002 yılında sadece Manisa ilinde 11 bin pamuk üreticisi olduğunu düşünürsek durumun ne kadar acı verici olduğu ortaya çıkmaktadır. Buna karşın son yıllarda bölgemiz pamuk üretiminde dalgalıda olsa bir artış trendi yakaladık. Bu artış bir taraftan ekim alanlarından diğer taraftan ortalama kütlü verim miktarlarının yüksek olmasından kaynaklanmıştı. Bu trendin devam ettirilebilmesi adına, hali hazırdaki pamuk üreticilerimizin bu sezonki sorunlarının yok edilerek çiftçilerimizin pamuk üretimine devam etmelerinin sağlanması ve piyasa koşullarının iyileştirilmesi için acilen önlem alınması gerekmektedir" dedi.

Uçak, birçok sorunla mücadele eden pamuk üreticilerinin önünü görebilmesi ve üretimin devam etmesi amacıyla fark ödemesi desteği kapsamındaki prim desteklerinin içinde bulunulan sezonun şartları göz önünde bulundurularak bir an önce açıklanmasını beklediklerini ifade etti. Bülent Uçak 2019- 2020 sezonu Ege Bölgesi rekolte tahmin sonuçları ile ilgili de şu bilgileri verdi:

"Bir önceki sezona göre bölgemizde pamuk ekim alanlarının yüzde 5.9 oranında azalarak 113 bin hektara düşeceği tahmin edilmiştir. Ortalama kütlü veriminin dekarda 496 kilogram olması beklenmektedir. Buna göre kütlü üretimin 560 bin ton olacağını öngörüyoruz. Yeni sezonda çırçır randıman oranının yüzde 39 olacağı ve bu randıman oranı ile mahlıç pamuk üretiminin 218 bin ton olacağı tahmin edilmektedir."


'Üretici bu fiyattan zarar ediyor'

Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Uz ise daha özenli çırçırlama beklentisi içinde olduklarını söyleyerek temiz mal ile dünya standartlarına uygun üretimin sağlanması halinde üreticilerin dünyadaki fiyatlara paralel olarak ürün satabileceğini kaydetti. Prof. Dr. Mustafa Bolca ise konuşmasında 2019 yılının iklim açısından pamuk üretimine uygun olduğunu ifade etti. Hastalık bakımından verim kayıplarının önceki yıllara göre daha düşük olduğunu anlatan Bolca, "Ekim alanlarında daralma var. İzmir’de ise çok küçük de olsa ekim alanı arttı. Nisan ayındaki dikimlerle birlikte arazi çalışmalarına başladık. Haziran temmuzda bölge gezilerek hastalık zararlı kontrolü sağlandı. İkinci aşamada ise uydu görüntüleri ile pamuk ekim alanlarını tespit ettik. Bu yıl rekoltede artış var" diye konuştu. Toplantının sonunda rekolte tahminleriyle ilgili bir değerlendirme yapan İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, "Üreticinin maliyeti 12 lira. Üretici bu fiyattan zarar ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı üreticiyi kara geçirecek destekleme prim fiyatı açıklamazsa rekolte gelecek sene en az yüzde 30 aşağıda olur" dedi.