GENEL

PTT'nin asırlık geleneği onların omuzlarında: İzmir'de baba oğul postacılar gururla görev başında

İzmir'in Bayraklı ilçesinde, 185 yıllık köklü bir geçmişe sahip PTT'nin üniformasını baba ve oğul birlikte terletiyor. 20 yıllık postacı Ramazan Sarıbaş, iki yıldır aynı kurumda görev yapan oğlu Zülfikar ile mesai arkadaşı olmanın gururunu yaşıyor. Baba bisikletiyle, oğlu ise skuterle mektupları, tebligatları sahiplerine ulaştırarak asırlık bir geleneği omuz omuza sürdürüyor.

Abone Ol

yaşındaki tecrübeli postacı Ramazan Sarıbaş, 20 yıldır büyük bir özveriyle sürdürdüğü mesleğini, artık bir mesai arkadaşı olarak gördüğü 20 yaşındaki oğlu Zülfikar Sarıbaş ile birlikte icra ediyor. Baba ile oğul, her gün aynı üniformayı giyerek, bir mesleği ve bir geleneği gelecek nesillere taşımanın gururunu yaşıyor.

Evden işe, sokaktan sokağa birlikte

Sarıbaş ailesi için her sabah, ortak bir mesai hazırlığı ile başlıyor. Evden birlikte çıkan baba ve oğul, Bayraklı PTT Dağıtım Merkezi'nin yolunu tutuyor. Burada, o gün dağıtacakları gönderileri titizlikle ayırıyor, sokak sokak, kapı numaralarına göre en verimli rotayı planlıyorlar.

Tecrübeli postacı Ramazan Sarıbaş, bu hazırlık aşamasının mesleğin en önemli kısımlarından biri olduğunu vurguluyor.

Özellikle adli tebligatlar gibi hassas evrakların dağıtımında hataya yer olmadığını, tarafların mağdur olmaması için iki kat özen gösterdiklerini belirtiyor. Bu titizliği ve sorumluluk bilincini, şimdi bir meslektaşı olan oğluna da aşıladığını gururla anlatıyor.

'Dedelerimizden bile eski bir kurumun parçasıyız'

20 yıldır postacılık yapan Ramazan Sarıbaş için bu meslek, bir işten çok daha fazlasını ifade ediyor.

"PTT, dedelerimizden bile eski bir kurum, biz daha yeniyiz. Bu kurum tarih boyunca hiç durmadan çalıştı, biz de o tarihin küçük bir parçasında yer alıyoruz," diyen Sarıbaş, özellikle pandemi döneminde üstlendikleri rolü unutmuyor.

"Her yer kapalıyken bizler sahadaydık. İhtiyaç sahiplerine maaşlarını, insanlara hayati önemdeki tebligatlarını, sevdiklerinin mektuplarını ulaştırdık. Bunun bir parçası olmak çok güzel bir duygu" sözleriyle mesleğine olan bağlılığını dile getiriyor.

Çocukluk hayali gerçek oldu

Oğlu Zülfikar'ın bu mesleğe olan ilgisinin çocukluk yıllarına dayandığını anlatan Ramazan Sarıbaş, o dönemlerde evlerinin iş yerine yakın olduğunu ve küçük Zülfikar'ın sık sık dağıtımda kendisine eşlik ettiğini gülümseyerek hatırlıyor.

İki yıl önce PTT ailesine katılan Zülfikar Sarıbaş ise, babasının anlattıklarını doğruluyor.

"Aşina olduğum, içinde büyüdüğüm bir meslekti. Babamın postacılık mesleği bana her zaman cazip geldi. Çocukken onunla gezmiş, görmüş ve bu işin zorluklarını da güzelliklerini de öğrenmiştim. Bu yatkınlığın üzerine ben de postacı olmaya karar verdim" diyor.

Baba bisikletle, oğul skuterle yollarda

Zamanın değiştiğini ve teknolojinin mesleklerine büyük kolaylıklar getirdiğini belirten Ramazan Sarıbaş, göreve ilk başladığı yıllarda yüzlerce personel için sadece birkaç motor olduğunu, şimdi ise personelin büyük çoğunluğunun motorlu araçlar kullandığını söylüyor.

Bu değişimi kendileri de yaşıyor; tecrübeli baba zaman zaman nostaljik bir şekilde bisikletle dağıtım yaparken, genç postacı Zülfikar ise teknolojinin getirdiği bir kolaylık olan skuter kullanıyor.

Zülfikar, mesleğin insana dokunan yönünü çok sevdiğini, bazen dolandırıcı sanılıp çekingenlikle karşılansalar da, çoğu zaman kendilerini tanıyan mahalle sakinlerinin bir bardak soğuk su veya bir kahve ikram etmesinin tüm yorgunluklarını aldığını söylüyor.

Bu küçük jestler, baba ile oğulun, asırlık PTT geleneğini sürdürürken yaşadıkları en büyük mutluluklardan biri oluyor.