HABER MERKEZİ- Rize, doğa ile iç içe, eşsiz manzaraların ve tarihi zenginliklerin kucaklaştığı Karadeniz'in incisi bir şehir. Doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve mistik atmosferiyle Rize, her köşesiyle adeta büyüleyici bir hikaye anlatıyor. Doğa tutkunlarına, macera arayışındakilere ve tarih kokusu arayanlara en güzel cevabı sunan Rize, her ziyaretçisini kucaklayan bir cennet. İşte Rize'de görülmesi gereken yerlerin kapılarını aralayan unutulmaz bir seyahat hikayesi...
RİZE'DE GEZİLECEK YERLER
Zilkale
Rize bölgesinin en göz alıcı yapılarından biri olan Zilkale, adeta tarihle iç içe geçmiş büyüleyici bir anıttır. İlçe merkezinin 15 kilometre güneyinde, Fırtına Deresi'nin batı yamaçlarında yükselen bu kale, ziyaretçilerini etkileyici bir deneyime davet ediyor. Denizden 750 metre yüksekte ve dere yatağından yaklaşık 100 metre yükseklikte konumlanan kaya kütlesi üzerine inşa edilen Zilkale, kendine has özellikleriyle büyüleyici bir manzara sunuyor.
Zilkale'nin etkileyici yapısı, dış surlar, orta surlar ve iç kale olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Kaleye ulaşmak için kuzeybatı yönündeki patika bir yol kullanılırken, dış kale kapısı karşılıyor. Orta surlara ulaşmak içinse bir teras yardımıyla seviye atlanır ve buradan kale içine geçilir. İç kaleden, muhafız binası, şapel ve baş kuleye erişim sağlanır. Bu yapılar, kaledeki tarihi zenginliği ve işlevselliği yansıtır. Baş kulesi, dört katlı yapısı ve duvarlardaki hatıl izleriyle dikkat çeker. Duvarlar üzerindeki pencereler ve mazgal delikleri, kalenin stratejik tasarımının birer parçasıdır. Üst kısımda ise dendanlı bir teras bulunmaktadır.
Zilkale, yörenin ve İspir'e ulaşan önemli bir ortaçağ kervan yolunun güvenliğini sağlamak üzere inşa edilmiş bir kale olarak öne çıkar. Zil Kale, Kale-i Bala, Ciha Kale ve Kız Kaleleri gibi kaleler, bölgenin tarihine tanıklık etmiş ve stratejik öneme sahip yapılar olarak bu toprakları korumuştur. Osmanlı döneminde de kullanılmaya devam eden Zilkale, tarihi boyunca önemini sürdürmüştür.
Yakın tarihlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları, Zilkale'nin görkemini yeniden gün yüzüne çıkardı. Bu sayede kale, Rize'nin ziyaretçilere sunulan en önemli cazibe merkezlerinden biri haline geldi. Restorasyon çalışmaları sayesinde Zilkale, vadinin hakim noktasında yer alarak muhteşem bir manzara sunuyor. Tarihi ve doğal güzellikleri bir araya getiren bu yapı, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Ayder Yaylası
Rize'nin doğal güzellikleri arasında özel bir yere sahip olan Ayder Yaylası, 1350 metre rakımıyla büyüleyici bir yükseklik sunuyor. Kaçkar Dağları'nın kuzeyine uzanan bu yayla, doğa tutkunları ve tırmanış severler için unutulmaz bir deneyim vadeder. Ayder Yaylası, sadece manzarasıyla değil, sunduğu konaklama seçenekleriyle de dikkat çekiyor. Geleneksel bungalov evlerden tipik yayla evlerine, aile pansiyonlarından otellere kadar geniş bir yelpazede konaklama seçenekleri sunuyor.
Ayder Yaylası, Rize'nin en gözde turizm merkezi olarak öne çıkıyor. Bunda zengin flora ve faunasının yanı sıra, yaylanın kendine has atmosferi büyük rol oynuyor. Temiz havası, serin iklimi ve doğanın tüm renkleri burada bir araya geliyor. Aynı zamanda bölgenin en popüler kaplıcalarından birine de ev sahipliği yapıyor. Bu kaplıca, ziyaretçilerine rahatlatıcı ve şifa dolu bir deneyim sunuyor.
Ayder Yaylası, doğa tutkunlarının hayallerini süsleyen bir cennet olarak biliniyor. Yaylada yürüyüş yapabilir, doğa yürüyüşleri ve tırmanışlarıyla adrenalin dolu anlar yaşayabilirsiniz. Yayla çevresindeki yürüyüş parkurları, doğanın güzelliklerini en yakından deneyimlemeniz için mükemmel fırsatlar sunuyor.
Ayder Yaylası, konaklama konusunda da ziyaretçilerine geniş bir yelpaze sunuyor. Kendi çadırınızı kurup doğayla iç içe olabileceğiniz gibi, bölgenin otel ve pansiyonlarında da konaklayabilirsiniz. Yayla evlerinin geleneksel atmosferinde konaklamak isterseniz, bu seçenekler de sizi bekliyor.
Ayder Yaylası, tüm bu özellikleriyle unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Doğanın tadını çıkarabilir, temiz havanın ve doğanın huzurunu hissedebilirsiniz. Kaplıcadan gelen şifa dolu sularla dinlenebilir, bölgenin lezzetli mutfağını keşfedebilirsiniz. Ayder Yaylası, Rize'nin eşsiz güzelliklerini ve doğal zenginliklerini keşfetmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir destinasyon olarak öne çıkıyor.
Pokut Yaylası
Çamlıhemşin İlçesi'nin büyülü güzelliklerinden biri olan Pokut Yaylası, Fırtına ve Hala derelerinin kucakladığı vadiler arasında gizleniyor. Ormanın sınırlarını zorlayan bir yükseklik olan 2032 metrede yer alıyor. Doğa yürüyüşü yapmak isteyenlerin ve huzurlu bir mola vermek isteyenlerin hayranlıkla keşfedeceği bu yayla, sadece doğal güzellikleriyle değil, benzersiz sivil mimari yapılarıyla da büyülemeye hazır.
Pokut Yaylası, özgün mimarisi ve etkileyici manzaralarıyla kendine hayran bırakıyor. Çamlıhemşin İlçesi'ne 15 kilometre uzaklıkta konumlanan yayla, mistik sisli manzaraları ve otantik ahşap evleriyle adeta masallardan fırlamış gibi görünüyor. Yaylanın tüm atmosferi, ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatmayı vaat ediyor.
Pokut Yaylası, konaklama seçenekleriyle de misafirlerine özel bir deneyim sunuyor. Yayla evlerinin rahatlığında ve otantik atmosferinde konaklama fırsatını yakalayabilirsiniz. Pansiyon olarak hizmet veren bu evler, sizlere doğanın tadını çıkarırken aynı zamanda huzurlu bir konaklama imkanı sunuyor.
Pokut Yaylası, sadece görkemli manzaralarıyla değil, aynı zamanda zengin biyolojik çeşitliliğiyle de dikkat çekiyor. Yayla, doğa tutkunlarının ve kuş gözlemcilerinin rüya gibi anılar biriktireceği bir ortam sunuyor. Burada doğanın kucağında kaybolurken, farklı bitki türleri ve hayvanlarla tanışabilirsiniz.
Pokut Yaylası, Çamlıhemşin İlçesi'nin doğal güzelliklerini ve eşsiz atmosferini keşfetmek isteyen herkes için büyülü bir destinasyon sunuyor. Unutulmaz anılar biriktirmek ve doğanın tadını doyasıya çıkarmak isteyenleri bekliyor.
Anzer Yaylası
İkizdere İlçesi'nin muhteşem doğal güzelliklerinden biri olan Anzer Yaylası, 2105 metrelik yüksekliğiyle göz kamaştırıyor. Aynı zamanda Ballıköy olarak da anılan bu cennet köşesi, hem Çoruh Nehri ve Bayburt Kenti'ne hem de Trabzon'un eşsiz Uzungöl Turizm Merkezi'ne bağlanarak kendini özel bir konumda konumlandırıyor. Doğanın sarmaşıklarıyla sarılı bu bölge, hem kültürel zenginlikler hem de doğal güzellikleriyle geleceğin en önemli turistik destinasyonlarından biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Anzer Yaylası, adeta kültürel ve doğal zenginliklerin buluşma noktası olarak göz alıyor. Meles, Petran, Kabahor, Garzavan yaylalarıyla çevrili olan bu bölge, farklı coğrafi geçiş bölgelerinin etkilerini barındırıyor. Bu da Anzer'i hem benzersiz bir kültürel mozaikle hem de doğal zenginliklerin çeşitliliğiyle donatıyor.
Anzer Yaylası'nın en ünlü hazinesi, dünyaca ünlü Anzer balıdır. Bu özel bal, yaylanın binbir çeşit çiçeğinin muhteşem dansından damıtılarak elde edilir. Yaz aylarında yeşilin en canlı tonlarına bürünen yayla, kış mevsiminde ise sarı ve kırmızının hakim olduğu renk cümbüşüne dönüşerek ağaçları sarar. Bu renkli ve büyülü atmosferiyle Anzer Yaylası, doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık tutkunlarını kendine çekmeyi başarıyor.
Anzer Yaylası, ziyaretçilerine unutulmaz bir konaklama deneyimi sunuyor. Yayla evlerinde veya pansiyonlarda konaklama imkanı bulabilir, bu eşsiz doğa cennetinin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. Ayrıca yöreye özgü lezzetlerle dolu bir yeme-içme şöleni de sizi bekliyor. Anzer'in doğal ve taze ürünleriyle hazırlanan yöresel tatlar, damaklarınızı şenlendirecek.
Anzer Yaylası, İkizdere İlçesi'nin gizli bir hazine gibi sakladığı doğal güzelliklerle dolu bir cennet köşesidir. Kendine özgü atmosferi, benzersiz doğası ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatmayı amaçlıyor. Bu doğal şöleni keşfetmek ve ruhunuzu dinlendirmek için Anzer Yaylası'nın eşsiz kollarına kendinizi bırakın.
Çağrankaya Yaylası
Rize'nin büyülü doğasının en göz alıcı köşelerinden biri olan Çağrankaya Yaylası, İkizdere İlçesi'nin 3.200 metrelik zirvesinde gizleniyor. Her mevsim ayrı bir güzellikle misafirlerini kucaklayan bu yayla, Rize'nin en büyük doğal hazinelerinden biri olarak adını duyurdu. Adını, çevresinde yükselen dik yamaçlardan yankılanan seslerin oluşturduğu büyülü yankılardan alan Çağrankaya Yaylası, kendine has atmosferiyle ziyaretçilerini büyülü bir kaçışa davet ediyor.
Çağrankaya Yaylası'nın büyüsü, çevresinde yükselen dik yamaçlarla ve uçurumlarla gelen ses yankılarıyla taçlanıyor. Bulutların üstünde adeta sessiz bir dansa dönüşen bu doğa harikası, ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor. Yükseklikten gelen serin esinti, kuşların huzurlu şarkıları ve sessizliğin büyüsü, Çağrankaya Yaylası'nda kendinizi doğanın kollarına bırakmanız için mükemmel bir neden sunuyor.
Çağrankaya Yaylası, modern konforun doğanın kucağıyla buluştuğu nadir yerlerden biridir. Elektrik ve telefon gibi altyapı imkanları sayesinde ziyaretçilerine konforlu bir deneyim sunar. Yaylada yer alan bakkal ve kasap gibi işletmeler, ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz olanaklar sunarken, geleneksel kır kahvesi de misafirlerine keyifli anlar yaşatıyor.
Çağrankaya Yaylası, her mevsimde farklı bir hikaye anlatıyor. İlkbaharda açan rengarenk çiçeklerle donanan yayla, yazın serin rüzgarlarla nefes alıyor. Sonbaharın renk cümbüşü, kışın ise beyaz örtü altında bembeyaz bir masal sunuyor ziyaretçilere. Her mevsimde farklı bir güzellik ve sürprizle karşılaşacağınız Çağrankaya Yaylası, doğanın döngüsünü yakından deneyimleme fırsatı sunuyor.
Kaçkar Dağları Milli Parkı
Rize'nin göz alıcı güzellikleri arasında parlayan Kaçkar Dağları Milli Parkı, Çamlıhemşin İlçesi'ne sadece 16 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Bu eşsiz milli park, Doğu Karadeniz Dağları'nın büyülü dünyasını yansıtan Üçdoruk (Verçenik), Göller (Hunut) ve Kaçkar dağlarından oluşuyor. Aynı zamanda Erzurum ve Artvin illerine kadar uzanan geniş bir alanı kapsayan park, doğaseverlerin gözde duraklarından biri haline gelmiştir.
Kaçkar Dağları Milli Parkı, büyüleyici coğrafyası ve çeşitlilikteki canlı yaşamıyla kendine hayran bırakıyor. Park içinde 9 farklı köy ve 33 yayla yerleşimi bulunmaktadır. 3992 metre yüksekliğiyle öne çıkan Kaçkar Tepesi, ülkemizin en önemli zirvelerinden birini temsil ediyor. Yoğun yağış alan bu bölge, ormanlar, alpin çayırlar ve orman altı florasıyla zenginleşirken, akarsularıyla da eşsiz bir güzellik sunuyor. Fırtına Deresi ve Hemşin Deresi gibi akarsular, parkın etrafını sarmalayarak doğanın büyülü dokusunu tamamlıyor.
Doğal zenginliğiyle uyum içinde, milli parkta ayı, kurt, çakal, tilki, karaca, yaban domuzu, sansar, tavşan, kakım, gelincik gibi memelilerin yanı sıra yırtıcı ve ötücü kuşlar, yaban horozu gibi canlılara rastlamak mümkün. Fırtına Deresi'nde yaşayan Deniz Alası, bölgenin özgün canlı türlerinden sadece biridir.
Kaçkar Dağları Milli Parkı sadece doğal güzellikleri değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel zenginlikleri de barındırıyor. Zilkale, Kale-i Bala ve Fırtına Deresi köprüleri, bölgenin tarihsel değerlerini yansıtıyor. Yöredeki yayla yerleşimleri, hem doğaya uyumlu mimarileri hem de kültürel dokularıyla ön plana çıkıyor. Kaçkar Dağları, yaz aylarında doğa yürüyüşü, kampçılık, dağcılık, trekking, piknik ve rekreasyon gibi birçok aktiviteye ev sahipliği yapıyor. 8 farklı yürüyüş parkuru, doğa tutkunlarını etkileyici manzaralar ve eşsiz deneyimlerle buluşturuyor. Kaçkar Dağları'nın büyülü dünyası, her sezon farklı bir hikaye anlatarak ziyaretçilerini cezbetmeye devam ediyor. Kaçkar Dağları Milli Parkı, Rize'nin eşsiz doğasını ve zenginliğini yansıtan bir vaha olarak, hem yerli hem de yabancı doğa severlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Her adımında farklı bir güzellikle karşılaşacağınız bu doğal cennet, unutulmaz anılarla dolu bir yolculuğa davet ediyor.
Pileki Mağarası
Karadeniz bölgesinin kendine özgü mutfak kültüründe yer alan ve dikkat çeken bir gereç olan "pileki," özel bir taştan yapılmış ve yuvarlak bir şekle sahiptir. İçi boşaltılmış çanak formundaki bu özel taş, binlerce yıldır süregelen geleneksel bir işlemin ürünü olarak ortaya çıkar. Pileki, İyidere Çiftlikköy’deki Pileki Mağarası'ndan çıkarılan taşlarla elde edilir ve bu özel işlemin sonucunda Pileki Mağarası doğal bir oluşum olarak ortaya çıkar. Pileki Mağarası, Karadeniz'in eşsiz doğal güzelliklerinden biridir ve İyidere Çiftlikköy’de ziyaretçilerini ağırlar. Mağara girişi, iki geniş alanın ardından bir dizi tünel şeklinde devam eder. Bu iç içe geçmiş tüneller, mağaranın benzersiz yapısını oluşturur ve içerisinde kuyular ve göller gibi doğal oluşumları barındırır. Pileki Mağarası'nın oluşumunda temel rol oynayan işlem, yüzyıllardır devam eden geleneksel bir taş işçiliğidir. Özel taşlar, özenle işlenerek yuvarlak çanak şekline dönüştürülür. Bu taş işleme yöntemi, binlerce yıl boyunca uygulanmış ve bu süreç sonucunda Pileki Mağarası'nın oluşumu gerçekleşmiştir. Pileki Mağarası, doğal yapısı ve tarihi önemi nedeniyle büyük bir turistik değere sahiptir. Mağara, ışıklandırma ve restorasyon çalışmaları sayesinde ziyaretçilere açılmıştır. Bu sayede ziyaretçiler, mağaranın büyüleyici atmosferini deneyimleme ve tarihi taş işçiliğinin eşsiz örneklerini gözlemleme fırsatı bulmaktadır.
Kulaber Köprüsü
Karadeniz bölgesinin tarihi ve mimari zenginliklerinden biri olan Kulaber Köprüsü, aynı zamanda Aşağı Durak Köprüsü olarak da bilinir. Tek gözlü ve yuvarlak kemerli bu köprü, kendine özgü tasarımı ve yapı malzemeleriyle dikkat çeker. Köprünün korkulukları ve kemer yapısı kesme taş ile inşa edilmişken, diğer bölümleri ise özenle işlenmiş moloz taşlarla oluşturulmuştur.
Kulaber Köprüsü, sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda mimari bir şaheserdir. Köprünün ortasında bulunan kemerden aşağı sarkan özel bir zincir, şakül ayarını yapmak amacıyla kullanılır. Bu detay, köprünün tasarımında estetik ve fonksiyonelliğin mükemmel bir birleşimini yansıtır. Köprünün girişlerinde yer alan babalar ve basamaklar, ziyaretçilere geçmişin izlerini ve tarihi dokusunu gösterir.
Kulaber Köprüsü'nün yol kenarındaki girişlerinde bulunan babalar, tarihi birer anıt niteliği taşır. Üzerlerinde 1261 tarihinin yazılı olduğu bu babalar, köprünün geçmişine ve yapım tarihine ışık tutar. Bu tarih, köprünün yüzyıllara meydan okuyan dayanıklılığını ve önemini vurgular.
Kulaber Köprüsü, Karadeniz bölgesinin tarihini ve mimari ustalığını yansıtan önemli bir yapıdır. Yuvarlak kemerli yapısı, özenle işlenmiş taşları ve tarihi babalarıyla bu köprü, geçmişin ve geleceğin buluşma noktasını temsil eder. Ziyaretçiler, Kulaber Köprüsü'nün altından geçerken hem tarihi bir yolculuğa çıkar hem de Karadeniz'in eşsiz güzelliklerine tanıklık eder.
Deli Göl
Rize'nin doğal güzelliklerini keşfetmeye hazır mısınız? Deli Göl, Kapılı Göller'den yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz eşsiz bir bölgedir. Bu doğa harikası, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Deli Göl, doğa severlerin ulaşmak için iki beli aştığı sarp kayaçlardan oluşan bir güzelliktir. Bu yürüyüş rotası, macera dolu anlar yaşamak isteyenler için ideal bir seçenektir. Ayrıca, Aksu Vadisi'ni inip çıkmayı gerektiren alternatif bir rota da mevcuttur. Hem manzara hem de heyecan arayanlar için muhteşem bir deneyim sunar.
Deli Göl bölgesi, Verçenik Zirvesi'nin bulutları tutucu etkisiyle tanınır. Bu özellik, günün belirli saatlerinde düzenli olarak yağış ve sis ile karşılaşmanızı sağlar. Bu atmosfer, bölgeyi daha da gizemli ve etkileyici kılar. Doğanın rastgele oyunlarına tanıklık ederken, kendinizi doğanın kollarına bırakabilirsiniz. Rize'nin benzersiz doğal güzelliklerinden biri olan Deli Göl, her adımında sizi büyüleyecek. Kapılı Göller'in hemen ardından, doğanın içine gizlenmiş bu göl, ziyaretçilerine özel bir doğa deneyimi sunuyor. Eğimli patikalar, sarp kayalıklar ve bulutların dansıyla çevrili bu bölge, doğa ile iç içe olma isteğinizi tatmin edecek. Deli Göl, Rize'nin doğal zenginliğini ve çeşitliliğini keşfetmek isteyenler için muhteşem bir seçenektir. Hem yürüyüş tutkunları hem de doğa fotoğrafçıları için benzersiz kareler sunan bu alan, Karadeniz'in büyülü atmosferini yaşamanıza olanak tanır.