Barış Dönmez/Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün ardından aynı üniversitede okuyan kız öğrenciler, kampüs içinde güvenlik önlemlerinin arttırılmasını istedi. Kampüse çok yakın noktada bulunan Van Gölü sahilinde yürüyüşe gitmekten korkar hale geldiklerini belirten öğrenciler, Rojin’in ölüm nedeninin de bir an evvel aydınlığa kavuşturulmasını beklediklerini ifade etti.
27 Eylül günü yanına kek ve su alarak Van Gölü sahilinde çakıl taşı toplamaya giden Rojin Kabaiş’in cansız bedeni 18 gün sonra yürüyüşe çıktığı sahilden 28 kilometre uzaklıkta bulunmuştu. Yapılan ilk incelemelerde delici, yaralayıcı iz ve kemik kırığı ile darp izine rastlanmağı açıklanmıştı. Ailesi ise, Rojin kaybolmadan kısa bir süre önce telefonla görüştüklerini, Rojin’in keyfinin yerinde olduğunu ve markete gidip kendisine kahve alacağını söylediğini ifade etmişti. Rojin’in cesedinin, kaybolduğu noktadan kilometrelerce uzakta ve suyun akış istikametinin tam tersi yönünde bulunmasının tuhaf olduğunu belirten ailesi, diz boyu su olan sahilde dalgıçların tüm aramalarına rağmen Rojin’in günlerce bulunamamasının şüpheli olduğuna dikkat çekmişti.
Van Barosu Başkanı Av. Sinan Özaraz da detaylı adli tıp raporunu beklediklerini belirterek “Maalesef o ön rapor, gerçek bilgilerle değil yanıltıcı bilgilerle kamuoyuna sunuldu. Yapılan otopside; kemik kırığı olmadığı, delici ve kesici bir durumun olmadığı doğrudur. Ancak darp olmadığına yönelik söylem gerçeği yansıtmamaktadır. Bizler sivil toplum kuruluşları, Van Barosu ve Kadın Hakları Merkezi olarak adli tıp sürecini takip etmek istedik. Ne yazık ki savcılık makamı bizi sürecinin dışında tutmaya çalıştı” şeklindeki açıklamalarıyla Rojin’in ölümünün şüpheli bulduklarını vurgulamıştı.
Rojin’in arkadaşları da intihar olabileceği söylemlerine tepki göstererek “İntihar edecek biri sahile giderken diğer arkadaşlarını da yanına çağır mı? Ayrıca yanına kek, su ve kulaklığını da alarak gider mi” diye konuştular. Aynı yurtta kalan kız arkadaşları tüm bu şüpheler nedeniyle kendilerini güvende hissetmediklerini ve korktuklarını belirterek yetkililere güvenlik tedbirlerinin arttırılması çağrısında bulundu.
NE DEDİLER?
Güldane ALKAN (Üniversite öğrencisi): Sahile gitmeye korkuyoruz
Bazı gerçeklerin üstünün kapatıldığını ya da göz ardı edildiğini düşünüyorum. Gerçekler neyse ortaya çıksın istiyoruz. Dün Rojin’in başına gelen yarın bizim de başımıza gelebilir. Sonuçta birçok defa geç saatlere kadar kampüste kalıyoruz. Sınavlarımız oluyor. Artık korku ve endişe içinde olmak istemiyoruz. Kampüse yabancı insanlar rahat bir şekilde girebiliyor. Girişte sadece kimlik kontrolü ile bunun önüne geçmek zor. Merak ettiğimiz soru Rojin’ e ne oldu? İntihar amacıyla sahile giden bir insan yanına kulaklık, kek ve su almaz. Bunun arkasında başka şeyler var. Ben şahsen artık korkarak yürüyorum. Sahile bir daha gitmedim, çünkü endişelerim var. Fakültenin arkasına gitmeye korkmuyorum. Gerçeklerin araştırılması ve bir an önce gün yüzüne çıkarılmasını istiyoruz.
Nahide Timur (Üniversite öğrencisi): Kendimizi güvende hissetmiyoruz’
Ben Rojin’in intihar ettiğini düşünmüyorum. Bence intihar süsü verilmiş. Üniversitede yeteri düzeyde güvenlik önlemleri yok. Kameralar sadece belirli yerlerde var. Üniversiteye giren çıkan çok fazla. Ben artık kendimi güvende hissetmiyorum. Sahile gitmeye korkmuyorum. Sahilde kamera yok. Rojin’in olayında sonra artık korkarak yürüyorum. Eskiden köpeklerden korkardım şimdi ise insanlardan korkuyorum.
Mine DÜGER (Üniversite Öğrencisi): Gerçekler ortaya çıkarılsın
Rojin’in ölümünü şüpheli buluyorum. Bence bu intihar değil. Ölmek isteyen bir insan elinde kek ve su ile sahile inmez. Gerçekler neyse araştırılsın. Eskiden olduğu gibi rahat yürüyemiyorum. Korku ve endişelerim var. Rojin olayından beri sahile inmedim.